Azat annesine ne zaman kavuşacak?
Bakırköy Kadın ve Çocuk Cezaevi’nde hükümlü Fatma Tokmak’ın, romatizmal kalp kapak hastalığı, mitral kapağı yetmezliği, triküspit kapağı yetmezliği, pulmoner hipertansiyon rahatsızlığ bulunuyor.
cumhuriyet.com.trPKK davası hükümlüsü, kalp hastası Fatma Tokmak’ın 17 yaşındaki oğluna kavuşma hayali bir başka bahara ertelendi. Adli Tıp, müebbet hapis cezasına mahkum edilen Tokmak’ın cezaevi şartlarında infazına devam edilebileceğini bildirdi. Tokmak’ın infazın ertelenmesi yönündeki talebi bu rapor nedeniyle reddedildi.
Fatma Tokmak, 1996 yılında 2.5 yaşındaki oğlu Azat’la birlikte misafirliğe gittiği evde İstanbul’da gözaltına alındı. İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde, 15 gün boyunca oğluyla birlikte tutuldu. Gözlerinin önünde taciz edilen oğlunun ellerinde, sırtında sigara söndürüldü. Kendisi de elektrik, askı dahil türlü işkenceden geçti. Türkçe ve okuma yazma bilmediği için kendini savunamayan Tokmak, PKK üyesi olarak faaliyet yürüttüğü iddiasıyla tutuklandıktan sonra, 3.5 yıl yargıç karşısına çıkarılmadı. 9 yıl tutuklu yargılandığı davada, ilerleyen kalp hastalığı nedeniyle 2006 yılında tahliye edildi. Dışarda, yaşlılara ve hastalara bakıcılık yaparak geçimini sağladı. Oğlu Azat’la yeni bir yaşam kurmuştu ki mahkemenin verdiği müebbet hapis cezası Yargıtay’da onaylanınca, 2010 yılında yeniden cezaevine gönderildi.
Tokmak’ın avukatları, 2010 yılı Kasım ayında, hastalığının ölüm riski taşıması nedeniyle infazın ertelenmesi talebiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdular. 2005’te kalp hastalığı tepit edilen Tokmak’ın cezaevinde sık sık solunum aletine bağlandığını, hayatının tehlikede olduğunu anlattılar. Savcılık, Temmuz 2011’de Tokmak’ı İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk etti. 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nca 16 Mayıs ve 13 Temmuz 2011’de muayene edilen Tokmak’ın romatizmal kapak hastalığının bulunduğu belirtildi. Raporda, Tokmak’ın Anayasa’nın 1042-b maddesinde belirtilen sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hali kapsamında değerlendirilmediği, düzenli diyet, tedavi ve poliklinik kontrollerinin sağlanarak cezaeve şartlarında infazına devam edilebileceği ifade edildi.
“Fatma’yı bırakmayacağız”
Tokmak’ın avukatı Eren Keskin, “Fatma gerçekten suçsuz. Hiçbir şekilde ilişkisinin olmadığı bir olayla ilgili başkalarının verdiği işkenceye dayalı ifadeler nedeniyle, hukuksuz bir biçimde yargılandı. İçeriğin bilmediği bir ifadeye parmak bastı. Mahkemede, cezaevinde öğrendiği sınırlı Türkçeyle kendini savunmaya çalıştı” diyor. Tokmak’ın oğluna yapılan işkencenin İstanbul Tabip Odası ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nca (TİHV) belgelendiğini anımsatarak, Adli Tıp’ın işkencenin tarihinin belli olmadığı yönündeki raporu nedeniyle işkencecilere dava açılmadığını anımsatıyor. Tokmak’ın gördüğü işkenceler nedeniyle yakalandığı hastalığın, hayatını tehlikeye soktuğunu vurgulayarak, devam ediyor: “İşkencenin ya da ruhsal ve fiziksel rahatsızlıkların raporlanmasında resmibilirkişilik kurumu niteliğinde olan Adli Tıp’ın neden olduğu sorunlar çok önemli bir konu. Fatma’yı oğluna kavuşturmak için alternatif rapor alacağız. TİHV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Fatma’nın sağlık raporlarını inceleyecek. Cezaevinden Fatma’nın tüm sağlık raporlarını istedik henüz alamadık.” Azat’ın annesiyle yalnızca 4 yıl özgürlüğü yaşadığını dile getiren Keskin, “Azat, annesi tutuklanınca, annesine ve akrabalarına verilmeyip, Çocuk Esirgeme Kurumu’na teslim edilmişti. Ciddi bir travma yaşıyordu. 1.5 ay uğraştık ve Azat’ı annesine kavuşturduk. İlkokula başlayınca yakınlarıyla cezaevinden ayrılıp, yaşamaya başladı. Annesine yeniden kavuşmayı bekliyor” diyor.