Aynı suçlamaya farklı karar... Avrupa Konseyi’ne Şık şikâyeti

Çağlayan’daki bazı hâkimler Cumhurbaşkanına hakarete ‘katalog suç’ diyerek tutuklama kararı verirken bazı hâkimler tersi yönde karar alıyor.

CANAN COŞKUN

Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan Ekim 2015’te tutuklanan gazeteci Bülent Keneş’i tahliye eden İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği yargıcı Atila Öztürk bu suçun tutuklama için gerekli katalog suç olmadığını söylerken gazeteci Hüsnü Mahalli’yi aynı suçtan tutuklayan İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği yargıcı Mustafa Çakar katalog suç olduğunu belirtti. Gazetemizin kantinini işleten Şenol Buran’ı tutuklayan yargıç kararına dayanak olarak katalog suçların düzenlendiği yasa maddesini gösterirken tahliye eden yargıç da kararına aynı maddeyi gerekçe gösterdi. Buran’ı tahliye eden yargıç, Mahalli’nin tutukluluğun devamına karar verirken de aynı maddeye atıfta bulundu.

Twitter paylaşımları nedeniyle Ekim 2015’te Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan tutuklanan Gülen cemaatine yakın Today’s Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’i tahliye eden yargıç Atila Öztürk, kararında, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100’üncü maddesinde belirtilen katalog suçlardan olmadığına dikkat çekmişti.

Hüsnü Mahalli’yi 15 Aralık’ta tutuklayan yargıç Mustafa Çakar ise, kararında “CMK’nın 100. maddesinin 3. fıkrasında sayılan suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde de tutuklama nedeni varsayılabilir” demişti. Oysa söz konusu fıkranın içeriğinde sıralanan suçlar arasında Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu yer almıyor.

Tutuklamaya da tahliyeye de

Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla gazetemizin kantinini işleten Şenol Buran’ı tutuklayan yargıç Selami Yılmaz tutuklama kararına gerekçe olarak katalog suçların sıralandığı CMK’nin 100. maddesine atıfta bulundu. Buran’ı tahliye eden yargıç Ömer Hasan Özbek de tahliye kararına gerekçe olarak aynı yasa maddesini gösterdi. Aynı yargıç, önceki gün Hüsnü Mahalli’nin aylık tutukluluk incelemesini gerçekleştirdi. Tutukluluğun halinin devamına karar veren Özbek, 2 Ocak’ta verdiği Buran’ın tahliye kararının aksine, tutukluluğun devamına gerekçe olarak yine CMK’nın 100. maddesine atıfta bulundu.

Peşinen cezalandırma

Avukat Özgür Urfa, CMK’nin 100. maddesinde tutuklama için gerekli suçların tek tek sayıldığını belirterek bunların arasında Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun olmadığını söyledi. Urfa, “Yargıçların yorumları yoluyla bu suç katalog suçlar arasına eklenemez. Bu şekilde yorumlamak keyfi ve hukuksuzdur. Yasal dayanağı da yoktur” dedi. Urfa, söz konusu suçun yasada öngördüğü cezanın 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası olduğunun altını çizerek, “Ceza verilse bile 2 yıla kadar hapis cezaları erteleniyor. Bu suçtan kararla birlikte tutuklanan yok. Dolayısıyla soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimlikleri eliyle bu suçtan tutuklama kararı vermek peşinen cezalandırma yöntemi olarak kullanılıyor” diye konuştu.

Avrupa Konseyi’ne Şık şikâyeti

Uluslararası gazetecilik örgütleri, 15 gündür tutuklu bulunan muhabirimiz Ahmet Şık ile ilgili olarak Avrupa Konseyi’ne bağlı Gazeteciliğin ve Gazetecilerin Güvenliğinin Korunmasını Teşvik Platformu’na şikâyette bulundu. Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün yaptığı başvuruda, “yasadışı terör örgütü adına propaganda” ve “Türkiye Cumhuriyeti’ni, adli kurumlarını, ordusunu ve emniyetini açıkça kötüleme” suçlamasıyla 29 Aralık’ta gözaltına alınan Şık’ın bir gün sonra tutuklandığı belirtildi. Silivri’ye gönderilmeden önce tutulduğu Metris Cezaevi’nde Şık’a 3 gün boyunca su verilmediği, ilk 5 gün avukatları ve ailesiyle görüştürülmediği, hücresine gazete, kalem ve kitap sokulmadığı yönündeki haberlere de yer verilen başvuru, şu vurgularla son buldu: “Şık, Mart 2011’de de Oda TV haber sitesi hakkındaki soruşturmayla bağlantılı olarak tutuklanmıştı. O zamanlar AKP hükümeti tarafından desteklenen Gülen hareketi hakkında yayınlanmamış bir eleştiri kitabı nedeniyle bir yıl hapis yattı. Bugün aynı hareket için propaganda yapmakla suçlanıyor. Şık’ın çalıştığı Cumhuriyet gazetesinin diğer 10 gazeteci ve çalışanı da hâlâ hapiste.”