AYM'den önemli 'polise kimlik sorma' kararı

Anayasa Mahkemesi (AYM), polise kimlik sorulmasının görevi yaptırmamak için direnme olarak adlandırılamayacağını belirtti. Devlet memurları hakkında yürütülen soruşturmaların etkin yürütülmesi için somut bir bağımsızlığın olması gerektiğini vurguladı.

CHA

Başvurucu Arif Haldun Soygür, trafik kuralı ihlali nedeniyle durdurulduğu sırada emniyet görevlilerinden kimlik ibrazı istediğini ancak şiddete maruz kaldığını ve elleri kelepçelenerek gözaltına alındığını belirtti. Gördüğü şiddet sonucunda oluşan yaralanmaların sağlık raporu ile tespit edilmesine karşın açılan kamu davası sonrası emniyet görevlileri hakkında beraat kararı verildiğini ifade eden Soygür, kendisine ise kamu görevlisine hakaret etme suçundan ceza verildiğini kaydetti. İşkence ve kötü muamele yasağı ile kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğini iddia eden Soygür, AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.

AYM, polisin görevini yaparken üniformalı veya resmi araçlı olmasına ilişkin bir istisna gösterilmeksizin kendisinin polis olduğunu gösterir belgeyi sunma zorunluluğu bulunduğundan başvurucunun polise kimlik sormasının görevi yaptırmamak için direnme olarak adlandırılamayacağını vurguladı.

Kararda şu ifadeler yer aldı: “Tehlike arz ettiğine ya da kaçacağına ilişkin bir şüphe oluşturmadığı açık olan başvurucunun evinin bulunduğu sokakta kolu arkaya bükülmek suretiyle yere yatırılmasını ve kelepçe takılmasını, zorla ekip aracına bindirilmesini ve bir süre bekletilmesini gerektirecek bir fiil bulunmadığı ve anılan muameleler nedeniyle yaralandığı sabit olan başvurucunun vücut bütünlüğüne saygı konusunda gerekli özen ve dikkatin gösterilmediği anlaşılmaktadır.”

Devletin doğal olmayan her türlü fiziksel ve ruhsal saldırı olayının sorumlularını belirlememesini ve gerekiyorsa cezalandırılmasını sağlayacak etkin bir soruşturma yürütmek zorunda olduğuna dikkat çeken AYM, hukukun etkin bir şekilde uygulanmasının kamu görevlilerinin ya da kurumlarının hesap vermelerini sağlayacağının altını çizdi.

Kararda ayrıca şu ifadeler yer aldı: “Devlet memurları tarafından yapılan işkence ve kötü muamele iddiaları hakkında yürütülen soruşturmanın etkili olabilmesi için soruşturmadan sorumlu ve tetkikleri yapan kişilerin olaylara karışan kişilerden bağımsız olması gerekir. Soruşturmanın bağımsızlığı sadece hiyerarşik ya da kurumsal bağlantının olmamasını değil aynı zamanda somut bir bağımsızlığı da gerektirir."

3 BİN TL MANEVİ TAZMİNAT

Başvurucunun Anayasa'nın 17. maddesinde üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağının maddi ve usul yönünden ihlal edildiğine karar veren AYM, yeniden yargılanması yapılması için kararın bir örneğinin ilgili mahkemeye gönderilmesine ve başvurucuya 3 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.