AYM'den iki önemli karar: Özgürlük vurgusu

AYM basın özgürlüğünden ve siyanür eylemcilerinden yana karar verdi.

Alican Uludağ

Anayasa Mahkemesi, Cumhuriyet’in bir haberine uygulanan erişim engellemesi nedeniyle ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Diğer yandan mahkeme, Ordu’nun Fatsa ilçesinde düzenlenen “Siyanüre Hayır” eylemine katılan 7 kişiye verilen 5 ay hapis cezası kararının da toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlali olduğuna hükmetti.

Ordu’nun Fatsa ilçesinde 2015 yılında bir şirketin siyanürle altın elde etme faaliyetlerinin çevre ve insan sağlığına zararlı olduğu gerekçesiyle “Siyanüre Hayır” eylemi düzenlendi. Bu yürüyüş nedeniyle savcılık dava açtı. Fatsa 2. Asliye Ceza Mahkemesi, eyleme katılan Ali Demirci, Güven Atabay, İsmet Atar, Metin Kahraman, Şenel Yorulmaz, Yunis Ertopcu, Emrah Duman’a 5 ay hapis cezası verdi ve hükmün açıklanmasınının geri bıraktı. Anayasa Mahkemesi, yapılan başvuru üzerine 7 kişinin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Başvuruculara biner TL manevi tazminat ödenmesine de hükmeden mahkeme, kararın bir örneğini ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemeye gönderdi.

Anayasa Mahkemesi, ikinci kararını Cumhuriyet’te yayımlanan bir habere uygulanan erişim engelleme kararına ilişkin verdi. Buna göre İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF), kredi borçlusu Taciroğlu Grubuna yönelik haciz operasyonu düzenlenmesine ilişkin Cumhuriyet’te 28 Şubat 2007’de yayımlanan haberine erişim engelleme kararı koydu. Haber, Cumhuriyet tarafından Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Yüksek Mahkeme, yaptığı değerlendirme sonucunda Cumhuriyet’in ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar vererek 4 bin TL tazminata hükmetti. Ayrıca karar, erişim engellemenin kaldırılması için mahkemeye gönderildi. Kararın gerekçesinde, şu değerlendirmede bulunuldu:

“Çelişmesiz bir dava sonucunda yayın içeriğine erişimin engellenmesi kararı verilmenin ancak hukuka aykırılığın ve kişilik haklarına müdahalenin ilk bakışta anlaşılacak kadar belirgin olduğu ve zararın süratle giderilmesinin zaruri olduğu hallerde mümkün olduğu hatırlanmalıdır. Buna karşın somut olayda ilk derece mahkemesi, yayımlanmasının üzerinden yaklaşık 8 yıl geçen haber ile şeref ve itibara yapıldığı ileri sürülen saldırının çelişmeli bir yargılama yapılmadan, gecikmeksizin ve süratle bertaraf edilmesi ihtiyacını ortaya koyabilmiş değildir.”