AYM, Wikipedia gerekçesini açıkladı
Anayasa Mahkemesi (AYM), 2.5 yıldır yasaklı olan internet ansiklopedisi Wikipedia’ya erişimin engellenmesine karşı verdiği hak ihlali kararının gerekçesini açıkladı. Kararda, “Wikipedia’ya erişimin Türkiye’den engellenmiş olması sadece içerik sağlayıcı konumunda olan başvurucunun bilgi ve fikirleri yayma hakkına müdahale oluşturmamış, aynı zamanda Türkiye’deki kullanıcıların bilgi ve fikirlere erişme hakkını da sınırlandırmıştır” denildi.
Alican UludağAYM, gerekçeli kararını ihlalin ortadan kaldırılması için dün Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne gönderdi. BTK, gerekçeli kararın yayımlanmamasını gerekçe göstererek Wikipedia’yı erişime açmamıştı. AYM’nin ihlal kararı, dün Resmi Gazete’de yayımlandı.
Yasaklamaya neden olan her iki içerikte Türkiye’nin, Suriye’de yaşanan iç savaşın önemli dış aktörlerinden biri olarak nitelendirildiği, Türkiye’nin mevcut rejime karşı, terör örgütleri de dahil olmak üzere Suriye’deki muhalif güçleri desteklediğinin iddia edildiği anlatılan kararda, somut olayda, iki URL adresinde yer alan içeriğe “milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması” kapsamında müdahale etmeyi haklı kılacak somut herhangi bir gerekçenin gösterilmediği ifade edildi.
Kararda, Türkiye’nin radikal oluşumlara destek verdiğine ilişkin iddiaların önemli bir kısmının daha sonra Wikipedia’dan silindiği anımsatılarak şöyle denildi: “Wikipedia’ya erişimin Türkiye’den engellenmiş olması sadece içerik sağlayıcı konumunda olan başvurucunun bilgi ve fikirleri yayma hakkına müdahale oluşturmamış, aynı zamanda Türkiye’deki kullanıcıların bilgi ve fikirlere erişme hakkını da sınırlandırmıştır. Üstelik erişimin engellenmiş olması, karara konu içeriklerin Türkiye’deki Wikipedia kullanıcıları arasında değerlendirmeye açılmasına engel olmuş, aktif Wikipedia editörlerinin anılan içeriklere katkı sunma, bu içeriklerde düzenleme ve değişiklik yapabilme imkânlarını elinden almıştır. Bu şekilde süresiz hale gelen kısıtlamaların -internet sitesinin tamamına erişimin engellendiği de dikkate alındığında- ifade özgürlüğü üzerinde oldukça orantısız bir müdahale teşkil edeceği açıktır. İfade özgürlüğüne yapılan söz konusu müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”