AYM Başkanı'nı takmamışlar
Eski AYM üyesi Altan gözaltına alınırken evine giden AYM Başkanı Arslan’ın polise yaptığı uyarılar dikkate alınmamış.
Alican Uludağ15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan ve 4 Ağustos 2016’da AYM kararıyla meslekten ihraç edilen eski Anayasa Mahkemesi üyeleri Alparslan Altan ve Erdal Tercan’ın yargılanmalarına Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde 22 ay sonra başlandı. Savunmasında, hayatı boyunca hiçbir terör örgütüne üye olmadığını, irtibat veya iltisak içinde bulunmadığını savunan Altan, terör örgütünün talimatıyla hareket ettiği yönündeki iddia ve ithamı kesinlikle kabul edemeyeceğini vurguladı. Anayasa Mahkemesi üyelerini yargılama yerinin Anayasa Mahkemesi olduğunu, hakkında suçüstü hükümlerinin uygulanamayacağını, hakkındaki gözaltı kararı ve soruşturmanın açıkça hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Altan, bu nedenlerle durma kararı verilerek dosyasının Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini öne sürdü. Darbe girişimini herkes gibi televizyondan öğrendiğini belirten Altan, gözaltına alınması sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı:
“16 Temmuz 2016 tarihinde bir sonraki gündemin dosyalarını okuduğum sırada saat 16.30’da polis memurları evime gelerek darbe nedeniyle hakkımda gözaltı kararı bulunduğunu söylediler. AYM üyesi olduğumu, bu şekilde savcı talimatıyla gözaltına alamayacaklarını, bunun anayasaya ve 6216 sayılı kanuna aykırı olduğunu ifade ettim. O sırada eve gelen AYM Başkanı Zühtü Arslan da benim AYM üyesi olduğumu, AYM tarafından karar verilmeksizin gözaltına alamayacaklarını söylemesine rağmen, yetkilerimin kaldırıldığını söyleyerek gözaltı işlemine devam ettiler. Böylece darbeye katılmış olmamama rağmen darbecilerden önce gözaltına alındım. Ortada bir suçüstü durum yokken anayasa ve yasalara aykırı olarak hakkımda yapılan gözaltı, arama, sorgu ve tutuklama karar ve işlemleri tamamen hukuksuzdur, suç teşkil etmektedir.”
Karar gösterilmedi
Evinde yapılan arama sırasında mahkeme kararı gösterilmediğini belirten Altan, evindeki dijitallere hukuka aykırı olarak el konulduğunu kaydetti. Arama sonrası evden ayrılırken polislerin telefondan bir mahkeme kararı gösterdiğini anlatan Altan, “Ancak bu kararda benim adım yoktu. Hatta arama işlemi bittikten sonra bu metin polislerin telefonuna mesaj olarak gönderilmiş” dedi. Hakkındaki gizli tanık iddialarını reddeden, bunların soyut iddialara dayandığını söyleyen Altan, FETÖ’nün haberleşme programı ByLock kullanmadığını, bazı kişilerin yazışmalarında bahsedilen “Selahattin” kod adlı kişinin kendisi olmadığını kaydetti. Kendisine “patates hat” denilen gizli hat verildiği iddiasını kabul etmeyen Altan, evdeki aramasının 16 Temmuz günü saat 18.30’da sona erdiğini ve AYM’ye geçtiklerini, kendisine ait olduğu öne sürülen hattın ise 21.00’e kadar bölgeden sinyal verdiğini, bunun da hattı kendisinin kullanmadığını gösterdiğini kaydetti. Altan, örgütün sivil imamlarıyla yurtdışına çıkmadığını da belirterek, öne sürülen tarihte AYM’nin resmi gezisi nedeniyle Almanya’ya gittiğini, yanında Zühtü Arslan ve bazı üyelerin de bulunduğunu kaydetti.
AYM’nin kendisini “sosyal çevre bilgisi” ve “üyelerde zaman içinde oluşan ortak kanaatleri” gerekçe göstererek ihraç etmesini eleştiren Altan, bu kararın hukuka, ahlaka, vicdana ve insafa aykırı olduğunu savundu. “Zira hakkımda ihraç kararı verilmesini gerektirecek hiçbir bilgi, delil ve dayanak olmaksızın, iddia ve dayanakları açıklanıp savunmam dahi alınmadan usule aykırı olarak verilmiş ve ileride hukuksuzluğu tescil edilecek bir karardır” diyen Altan, aynı üyelerin kendisini 2011’de başkanvekili seçtiğine dikkat çekti.
Kılıç dinlenecek
Gelen belgeleri okuyan Mahkeme Başkanı Burhan Karaloğlu, sanığın Bank Asya’da hesabının olmadığını, terör örgütü tepe yöneticileriyle irtibatına rastlanmadığını, adına kullandığı telefon hatlarında ByLock bulunmadığını aktardı. 9. Ceza Dairesi, verilen aranın ardından Altan’ın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın 27 Eylül’e bırakılan duruşmada tanık olarak dinlenmesine hükmetti.