Ayasofya kararına Lüksemburg'dan tepki: Medeniyetler İttifakı'na indirilmiş bir darbedir

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Ayasofya'nın camiye dönüştürülerek ibadete açılması kararının, "Medeniyetler İttifakı'na indirilmiş bir darbe" olduğunu söyledi.

BBC Türkçe
Reuters

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Ayasofya'nın camiye dönüştürülerek ibadete açılması kararına sert tepki gösterdi ve bunun "Medeniyetler İttifakı'na indirilmiş bir darbe" olduğunu söyledi.

Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanlarının Brüksel'de yaptıkları toplantı öncesinde gazetecilerde açıklamalarda bulunan Asselborn, toplantının yapıldığı binada, 2004 yılında, oy birliği ile Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin başlamasına onay verdiklerini, 2005 yılında da Türkiye ile birlikte "Medeniyetler İttifakı" girişiminin başlatıldığını hatırlattı.

"O dönemin başbakanları Erdoğan ve Zapatero, dönemin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Annan ile birlikte bu girişimi başlatmıştı" sözleriyle Medeniyetler İttifakı girişimini anımsatan Asselborn, "Şimdi Türkiye'de Ayasofya konusunda yaşanan gelişmeler, Medeniyetler İttifakı'na indirilmiş bir darbedir. Türkiye, kendi ağırlığını, kendisi sildi, yok etti ve bu hiç iyi değil" diye konuştu.

"DEMOKRASİYİ VE HALKI YOK SAYIYOR"

Asselborn, AB dışişleri bakanları toplantısında Türkiye'de insan hakları konularını ela alacaklarını ifade ederken, aralarında Taner Kılıç ve İdil Eser'in de yer aldığı hak savunucuları hakkında 'silahlı terör örgütü üyeliği' ve 'terör örgütüne yardım' suçlamaları nedeniyle verilen mahkumiyet kararlarını eleştirdi.

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Asselborn, "Kendi insan hakları savunucularını terörist olarak gören ve onlarla bu şekilde mücadele eden bir hükümet aslında demokrasiyi ve kendi halkını aşağılayarak yok sayıyor. Bu çok kötü bir durum" dedi.

'YANLIŞ İSTİKAMET'

"15, 16 yıl önce demokrasiyi el üstünde tutan, büyük Müslüman bir ülke olarak Türkiye'nin bir AB ülkesi olabileceğine ilişkin, çok büyük umutlarım vardı" diyen Asselborn, "Ne yazık ki günümüzde sürecin aksi yönde, yanlış istikamette ilerlediği tespitini yapmak zorundayız" dedi.

Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilimlere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Asselborn, sözlerini şöyle tamamladı:

"Akdeniz bir küvet değil büyük bir deniz. Pek çok ülkenin bu denizde hakkı var. Ancak uluslararası hukuka saygı gösterilmeli. Türkiye burada tek taraflı, hakimiyet iddiasıyla hareket etmeye devam etmemeli. Bu olmaz, bu iş ters gider. Bu nedenle biz AB olarak Türkiye dahil Akdeniz'deki tüm ülkelerin hakları için devrede olmalıyız."