Ayakkabı alırken dikkat! Sağlığınızdan olmayın...

Profesör Doktor Mehmet Halıcı, yanlış ayakkabı seçiminin diz ve kalça kireçlenmesi nedeni olabileceğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr


Halk arasında ‘eklem suyunun çekilmesi’ olarak bilinen kalça ve diz bölgesindeki kireçlenmenin yaş ilerledikçe yaşam konforunu olumsuz etkilediğini belirten Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halıcı, çabuk yorulma, ağrı ve eklemde şişlik gibi belirtilerle kendini gösteren kalça ve diz kireçlenmesinin, en çok aşırı kilolu, yaşlı ve iltihaplı romatizma hastalığı olanları etkilediğini ifade etti. Prof. Dr. Halıcı, uzun süre yanlış ayakkabı kullanımı, bilinçsizce yapılan spor, diz çökerek yapılan temizlik gibi ağır aktivitelerin kireçlenmenin nedenleri arasında yer aldığını ifade etti.

KİREÇLENME EN ÇOK KALÇA VE DİZLERİ ETKİLİYOR

İnsan vücudundaki tüm eklemlerde görülen kireçlenmenin, en sık kalça ve diz bölgesini etkilediğini dile getiren Prof. Dr. Halıcı, “Eklem kıkırdağının yapısında deformasyon, aşınma ve incelme sonucunda ortaya çıkan bu sorun, kıkırdağın altındaki kemik dokusunda değişikliklere ve eklem kenarında çıkıntılara neden olmaktadır. Özellikle 40 yaş üstü bireyleri etkileyen kalça ve diz kireçlenmesi, gençlerde de görülmektedir. Halk arasında ‘iltihaplı romatizma’ olarak bilinen ve yaşa bağlı olmayan kalça kireçlenmesi de ortaya çıkmaktadır. Bu rahatsızlık, çocukluk ve ergenlik dönemi ile gençlik çağında geçirilen çeşitli travmalar sonucunda kendini gösterir. Altta yatan bazı hastalıklar bu hastalığın seyri açısından önemlidir.Örneğin iyi tedavi edilmemiş kalça çıkığı ve ikincil olarak diz kireçlenmeleri,hastalığın ilerlemesine neden olmaktadır” diye konuştu.

KALÇADAKİ HASAR ARTTIKÇA AMELİYAT GEREKLİ OLABİLİR

Prof. Dr. Halıcı, kalça bölgesindeki kireçlenmenin hareketli ve oynak eklemin yüzeyindeki kıkırdakların tahrip olmasıyla ortaya çıktığını ve kendini ağrıyla belli ettiğini söyledi. Hastalığın başlangıcında bu ağrının istirahatle kendiliğinden geçtiğine dikkat çeken Prof. Dr. Halıcı, “Ancak hastalığın ilerleyen aşamalarında kıkırdaktaki hasarın artması nedeniyle istirahat yeterli olmaz. Bu dönemde hafif düzeyli ağrı kesiciler kullanılması gerekmektedir. Hastalığın daha ileri aşmasında ise kıkırdaktaki deformasyon artmakta, daha ağır düzeyli ilaçlarla ağrı kontrol altına alınmaktadır. Bir sonraki aşamada ise artık ilaçlar, ağrıya çare olmaz. Fizik tedavi uygulamaları ve kalçaya yapılan enjeksiyonlar sonrasında hastalığın son aşamasında cerrahi müdahale kaçınılmaz hale gelir” dedi.

KALÇA KİREÇLENMESİ DİZ AĞRISI İLE KENDİNİ GÖSTERİR

Kalça kireçlenmesinin teşhisinde ağrının kaynağının doğru belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Halıcı, söz konusu sorun nedeniyle rahatsız olan çoğu kişinin, kalça ağrısı değil de diz ağrısı nedeniyle ortopedistlere başvurduğunu söyledi. Prof. Dr. Halıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kalçadaki kireçlenme sorununun neden olduğu ağrının genellikle dize vurması sonucunda bu hastalık teşhis edilmektedir. Kalçada kemik kangreni ve yumuşak dokuları etkileyen hastalıklar ile bel kaynaklı ağrılar da kalça bölgesinde ağrıya neden olabilmektedir. Bu ağrıların kireçlenme sorunu ile ilgisi genellikle bulunmamaktadır. Kireçlenmeye bağlı ağrılar kasığın ön tarafında ağrı şeklinde kendini gösterirken, kalçanın arka kısmındaki ağrıların büyük kısmı bel bölgesi kökenli ağrılar olmaktadır.”

EKLEMLERİNİZİ KÖTÜ VE DİKKATSİZ KULLANMAYIN

Diz bölgesindeki kireçlenmenin en önemli sebebinin genetik yatkınlık, aşırı kilo ile kötü ve dikkatsiz aktivite yapılması olduğunu belirten Prof. Dr. Halıcı, “Yükü dizleri ile kaldıran meslek grupları ile ısınmadan bilinçsizce yapılan spor ve uzun süre yanlış ayakkabı kullanımı sonucunda bu sorun ile birlikte ayak ve ayak bileği problemleri ortaya çıkabilmektedir. Kireçlenme dizin iç bölümünde ya da diz kapağında görülmektedir. Diz bölgesindeki kireçlenme sonucunda hastanın bir süre sonra merdiven inip çıkması ve oturup kalkması zorlaşır. Kireçlenme deneniyle hareket kabiliyeti düşer. Hastalar, bu sorun nedeniyle eklemlerinden gelen çıtırtı sesinden rahatsız olmaktadır. Menüsküs yırtığı ya da eklem faresine bağlı gelişen diz kilitlenmeleri sonrası oluşan ani düşmeler kalça kırıklarının nedenidir. Kalça kırıkları, yaşlı hastalarda hayati tehlikesi olan bir yaralanmadır” şeklinde konuştu.

KİREÇLENMENİN TEDAVİSİ MÜMKÜN

Güncel gıda takviyeleri ve alternatif tıp uygulamalarıyla kireçlenme sürecinin yavaşlatıldığını kaydeden Prof. Dr. Halıcı, “Hastalık tablosu ilerleyip son aşamaya geldiğinde ise cerrahi sonucu yerleştirilen eklem protezi çözüm olmaktadır. Gerek diz gerekse de kalça kireçlenmelerinde son aşamada yapılan kalça ve diz protezleri ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ameliyat sonrası ertesi gün hastalar koltuk değnekleriyle yürütülmekte ve 3-5 günlük hastane süreci sonrası taburcu edilmektedir” ifadelerini kullandı.