Ayak parmağı eline nakledildi

Bursa'da, pres makinesine kaptırdığı sağ el baş parmağını kaybeden kişiye, 11 saat süren ameliyatla ayağından parmak nakledildi. 

Yasin Çiçek adlı şahsın pres makinesine kaptırdığı el baş parmağının, çok ezik ve parçalı olması nedeniyle tekrar yerine dikilememesi üzerine, kopan sağ el baş parmak yerine, hastanın ayak parmaklarından biri naklediledildi. Ameliyatı, plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı Dr. Adnan Erdem, özel bir hastanede gerçekleştirdi.

Erdem, pres yaralanmalarının, kopan uzvun yaşayabilirliği ve eski fonksiyonunu kazanması açısından en talihsiz yaralanmalar olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
''Hasta, kaza sonucu elin fonksiyonunun neredeyse yarısını yerine getiren baş parmağını kaybetmişti. Hasta kararını verdikten sonra yaklaşık 11 saat süren başarılı bir ameliyat sonucu, sol ayağının ikinci parmağını, kopmuş olan sağ elinin baş parmağının yerine naklettik. Operasyon son derece başarılı geçti''

Ameliyatın, damar ve sinir onarımları, kemik ve eklemlerin tekrar eski işlevlerine kavuşturulması, tendonların onarımı ve yumuşak doku örtüsünün sağlanması gibi çok sayıda alt grup problemi içerdiğini vurgulayan Erdem, normalde bu tip ayaktan ele parmak nakillerinde, teknik açıdan daha kolay olduğu için ayak baş parmağının tercih edildiğini, ancak ayakta bıraktığı bozukluğun çok daha düşük olması nedeniyle nakil için baş parmağın yanındaki parmağı seçtiklerini vurguladı.

'Dünyada ilk'

Erdem, ayaktan ele parmak nakillerinde, standart olarak tek atar damar kullanımının literatürde yeterli göründüğünü belirterek, şöyle devam etti:
''Fakat biz daha güvenli olması için hastaya ikinci bir arter sistemi daha yaptık. Böylece taşıdığımız parmak, hem sırttan hem de karından gelen iki ayrı atar damar sistemiyle beslenmiş oldu. Çünkü bu tip ameliyatlarda, özellikle erken dönemlerde atar damarın tıkanması veya parmağı yeterince besleyememesi, sık görülen sorunlar arasında yer alıyor. İki atar damar sistemini dahil ederek, bu riski çok azaltmış olduk. Böylelikle rahat ameliyat sonrası dönem geçirdik, bizi üzen herhangi bir durumla karşılaşmadık.
Ayrıca ayak parmağının atar damar sistemi, işaret parmağının atar damar sistemine ters akımlı olacak şekilde birleştirildi. Böylelikle eldeki sistemin işleyişine, en az zarar verilmiş oldu. Bu yöntem, dünya tıp literatüründe ilk kez yapılıyor. İlk önce iki ay sonra düzenlenecek ulusal kongrede sunacağım bu yöntem, uluslararası bir tıp dergisinde de yayımlanacak.''

Hastanın ameliyattan sonra bir hafta süresince hastanede takip edildikten sonra, dolaşım sorunu olmayacak şekilde taburcu edildiğini belirten Erdem, kemiği yerinde tutacak cihazların, yaklaşık 6 hafta sonra çıkarılacağını ve hareket için en az 3 ay sürecek bir fizik tedavi programı uygulayacaklarını anlattı. Erdem, tedavi süreci sonucunda, baş parmağın yeterli duyu ve oldukça iyi fonksiyon kazanacağını beklentisinde olduğunu dile getirdi.

Doğuştan parmağı olmayan çocuklara da yapılabilir

Dr. Adnan Erdem, bu ameliyatın sadece kazalarda değil, doğuştan parmağı olmayan çocuklar için de yapılabileceğine dikkati çekerek, ''Özellikle bir elinde hiç parmağı olmayanlara, ayaktan 2-3 parmak alınarak, blok nakiller yapılabilir ve elde belli bir tutma yakalama fonksiyonu sağlanabilir. Bunlar teknik olarak daha özel ameliyatlar olmakla birlikte, yine başarı şansı olan ameliyatlar. Kalem tutma gibi çok önemli fonksiyonları sağlayan işaret parmağının rekonstrüksüyonunda da bu yöntem önerilebilir'' dedi.

Yasin Çiçek (28) ise başta aklına yatmadığı için nakli kabul etmediğini, ancak anlatılanlar doğrultusunda ameliyata ikna olduğunu söyledi. Ameliyata ikna oluşunda, parmağını kaybettiği süreçte yaşadığı kötü tecrübelerin de önemli rol oynadığına değinen Çiçek, şunları kaydetti:
''Sağ elimi kullandığım için birçok şeyi ya yapamadım ya da yapmakta zorlandım. Mesela telefonu elinizden düşürdüğünüz zaman, psikolojik açıdan ister istemez çöküyorsunuz. Ameliyatın sonucu güzel oldu. Operasyonun üzerinden henüz 15 gün geçtiği için elimi kullanamıyorum ama dokunduğum şeyleri hissedebiliyorum. Psikolojik olarak da kendimi iyi hissediyorum.''