Ay başına doğru ölü numarası taktiği

Alper İzbul

Alper İzbul / Aksak Dünya

Bankalardan cep telefonuma sık sık mesaj geliyor. Geçen biri “Birikimlerimi onlarda değerlendirmek isteyip istemediğimi” sordu. Ardından bir diğeri mesaj attı. O da “Altınlarımı onlara vermemi istiyor, çok iyi değerlendireceklerini” söylüyordu. Hayır, işin tuhaf tarafı bu mesajlar geldiğinde okurken yüzümde bir gülümseme beliriyor, sanki sevgilisiyle mesajlaşırken mutlu olmuş âşık insan profili yaratıyorum. Yani sanırım görenler öyle sanıyor…

Bu mesajları gördükçe anlıyorum ki bu bankaların kendi içinde hiç koordinasyonları yok. Bu nedenle de beni kafalarında fazla büyütüyorlar. Yav siz değil misiniz kredi kartı ekstresinin günü falan geçtiğinde yine beni zart zurt arayan. Eee durumu buradan anlamıyor musunuz? Bende birikim ne gezer? Üstelik kredi kartı ekstresi geçtiği için aradığınızda bir de ölü numarası yapıyorum, telefonu açmıyorum. Sanırım işe de yarıyor. Ayrıca farklı farklı numaralardan aramanızı da yemiyorum. Neredeyse hepsi ya telefonda ya zihnimde kayıtlı. O günlerde karşılıklı yaşadıklarımız sayesinde benim mal varlığım hakkında aklınıza bir şeyler oluşmuyor mu acaba? Hayır, bir de o attığınız mesajlar paraylaysa yazık paranıza. Şimdi bir de altınlarımı istiyorlarmış. Ben altının varlığını kuyumcu vitrininde gören, şu anki fiyatını dahi bilmeyen adamım. Acaba nereden çıkarıyorsunuz bende altın olduğunu? Aslında bazen düşünüyorum, koskoca banka, bir bildiği olmasa bana mesaj atmaz diyorum. Hatta gidip evde köşe bucağı karıştırıyorum, bu coğrafyada herkesin kasası olan yastık altına bakıyorum. Yok arkadaş. Yastığın altında normal çarşaf var, köşe bucaktan da kaybettiğimi sandığım birkaç küçük şey çıkıyor. Demek ki koskoca bankalar da yanılıyor.

İnanmıyorum ama...

Bu arada ben zaten bırak altını paraya bile inanmıyorum. Paraya karşı ateistim yani. Görmediğim şeye inanmam. Ama bir güç var. Ay başlarında internette hissettiğim bir güç. Bazı numaraları tuşlayarak internet bankacılığına girdiğimde karşıma bir şeyler çıkıyor ama ben onları yine kendi ellerimle asıl sahiplerine gönderiyorum. Ev sahibi, doğalgazcılar, elektrikçiler, İSKİ, cep telefonu operatörü, internet sağlayıcı, kredi kartı ekstresi falan derken o ay başında internet üzerinde gördüğüm güç de aynı gün içinde yok oluyor. Sonrası zaten muamma. Bir şekilde geçiniliyor sanırım ama nasıl ben de bilmiyorum. Ama bu nasıl olduğunu bilmediğim geçinme süreci de gelecek ay başına kadar yine ekonomik açıdan inanç yitimi ve paraya karşı ateist tavrın geri dönüşü oluyor.

Cumhuriyet Pazar