Avukatları: Öğrenciydiler, seminere katılmadılar
Balyoz davasının temyiz duruşmasında 16 yıl hapse mahkum edilen 14 Kara Harp Okulu öğrencisinin avukatı, müvekkillerinin seminere katılmadıklarını anlattı.
cumhuriyet.com.trAralarında emekli Oramiral Özden Örnek ile emekli orgeneraller Halil İbrahim Fırtına ve Çetin Doğan'ın da bulunduğu 361 sanıklı "Balyoz Planı" davasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmasına devam edildi.
Sanıklar Ali Rıza Sözen, Ali Demir, Erdinç Atik, Yusuf Kelleli, Hakan Sargın, Hüseyin Özçoban, Hüseyin Topuz, Kahraman Dikmen, Murat Özçelik, Aziz Yılmaz, Nail İlbeyi, Tuncay Küçük, Gökhan Murat Üsküdar ve İlker Yunus'un avukatı Mahir Işıkay, dün başladığı savunmasını sürdürdü.
Kara Harp Okulu öğrencilerine 16 yıl
Kara Harp Okulu öğrencileri müvekkillerinin, plan seminerine katılmadıklarını, planları gazetelerden öğrendiklerini, yalnızca dijital verilerde isimleri geçtiği için haklarında 16 yıl mahkumiyet kararı verildiğini savunan Işıkay, müvekkilleriyle ilgili suç teşkil edecek ıslak, normal imzalı belge, bilgi bulunmadığını, dijital verilerin de sahte olduğunun kanıtlandığını iddia etti.
Avukat Işıkay, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinde, Kara Harp Okulu öğrencileri için beraat kararı istendiğini hatırlatarak, Akademinin o dönemdeki Komutanı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in, "öğrencilerini koruduğu, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca haklarında beraat kararı istendiği" iddiasına katılmadığını söyledi. Yerel mahkemede, Orgeneral Necdet Özel'in tanık olarak dinlenmesi için dilekçe verdiğini ancak bunun kabul edilmediğiin anlatan Işıkay, şunları söyledi:
"Böyle bir darbe planı olsa akademideki herkesin haberi var, komutanın haberi yok mu? Necdet Özel, tanık olarak dinlense, böyle bir faaliyettten haberi olup olmadığını, haberi olduysa herhangi bir idari işlem yapıp yapmadığını soracaktık. Haberi yoksa, bunun nasıl olabileceğini soracaktık. Sizin altınızdaki herkesin haberi olacak, öğrencileriniz planlar, keşifler, listeler yapacak, sizin haberiniz olmayacak."
"Rencide edecek konuşmalardan vazgeçin"
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün davada ifade vermemesini de eleştiren Avukat Işıkay, şunları savundu:
"Silah arkadaşlığı bambaşka bir şeydir. Hilmi Özkök'ün mahkeme kararını beklemeden, salonun kapısında beklemesi gerekiyordu. Bekleseydi, 'ben ifade vermeye, tanıklık yapmaya hazırım' deseydi. Biz kimseden şefaat dilemedik. Gerçekten bir suç varsa ortaya çıksın. O yürekliliği gösterseydi, 'ben buradayım' deseydi, mahkeme buna rağmen dinlemediyse bu günah ve vebal mahkemeye ait olacaktı."
Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, bu sözler üzerine, kimsenin savunma hakkında kısıtlama yapmak istemediğini belirterek, Işıkay'ı, "Aşırı derecede rahatsız edecek, rencide edecek konuşmalar savunma makamına yakışmaz, lütfen biraz daha dikkatli olun" diyerek uyardı.
Avukat Işıkay, müvekkillerinin "dijital terörün" kurbanı olduklarını savunarak, haklarında beraat kararı verilen müvekkilerinin kararlarının onanmasını, mahkum olan müvekkillerinin de beraatlerine ve tahliyelerine karar verilmesini istedi.