Avukat Şükriye Erden açlık grevine başladı: ‘Kızlarımın tek suçu Şükriye Erden’in kızı olmak’

Kızının tutuklanmasını protesto etmek için açlık grevine başlayan tutuklu avukat Erden cezaevinden Cumhuriyet’e mektup yazdı.

Seyhan Avşar

Karabük T Tipi Cezaevi’nde tutuklu Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatlarından Şükriye Erden, kızı Merve Önem’in tutuklanmasını protesto etmek için Pazartesi gününden itibaren bir haftalık açlık grevine başladı. Erden gazetemize gönderdiği mektupta, “Kızlarımın tek suçu HHB avukatı olan Şükriye Erden’in evladı olmak. Annelerini sevmek. Annen bile olsa sahiplerinirsen cezalandırırız diyorlar” diye yazdı.

Mektubunda, 12 Eylül Cuntası’nın yıl dönümünde gözaltına alındıklarını anımsatarak Erden, “Cuntacıları aratmayan ve onların uzantıları tarafından bir gecede evim basılarak 16 avukat arkadaşımla birlikte tutuklandım. Bizi tutuklayan faşizm 29 Mart günü yaklaşık yedi aydır tek başına yaşayan kızlarımın kapısına bir kez daha dayandı. İki genç kızın yaşadığı evi gece 02.00’de faşizmin silahlı haydutları, çeteleri tarafından kendi ahlaklarına uygun bir şekilde bastılar ve kızım Merve’yi alıp götürdüler” ifadelerini kullandı. Evlatlarının tek suçlarının HHB avukatı Şükriye Erden’in çocukları olarak dünyaya gelmek olduğunu aktaran Erden, “Evlatlarımın suçu annelerini sevmek. Annelerine ve onun arkadaşlarına, dostlarına, çalıştığı ofise vefa duymak, emeklerine sahip çıkmak. Annesini sürdükleri 800 kilometrelik mesafede, onu bir gün olsun yalnız bırakmamak. Annesine sahip çıkmak. Kardeşine annnelik yapmak. İşte kızımın büyük suçu” diye yazdı.

‘Üniversite sınavına başvuru yaptı’

Erden mektununda kızı Merve Önem’in AKP’nin yaratmak istediği genç kız modeline ise uymadığını belirtti. Kızının kendisine söylenen şeyleri sorgulamadan, bilgi süzgecinden geçirmeden doğru olarak kabul etmediğini belirten Erden, kızının hiç kimseye biat etmediğini, biat kültürüyle değil, demokrasi kültürüyle yetiştiğini yazdı. Kızının Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni ve Adalet Yüksekokulu’nu bitirdiğini aktaran Erden, “Kızım şimdi ise felsefe birinci sınıf öğrencisi. Aynı zamandan bu yıl yeniden üniversite sınavına başvuru yaptı. Amacı başta annesi olmak üzere, ülkedeki hukuksuzluk ve adaletsizliğe karşı bir hukukçu olarak mücadele etmekti” dedi.

‘Zulmünüze boyun eğmeyeceğiz’

Mektubunda, “Annen bile olsa sahiplenirsen seni cezalandırırız” ziyniyetinin egemen olduğuna değinen Erden özetle şunları yazdı: “Annesine duydukları kin ve nefreti tutuklamalarla dindiremiyorlar. Annesini teslim alamadılar. Şimdi kızını tutuklayarak düşüncemizle, sevdiklerimiz arasında seçim yapmaya zorluyorlar. Oysa biz bu seçimi çoktan yaptık. ‘Yarin yanağından gayri, her şeyde hep beraber’ diyenlerin safında yerimizi aldık. Buradan kızımı tutsak alanlara sesleniyorum. Kızım serbest bırakılana kadar bir kenarda oturup, ağlayıp sızlayacağımı bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın, zulmünüze boyun eğmeyeceğiz. Faşizme teslim olmayacağız.”