Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Schinas: "Türkiye'ye yaptırımlar sadece kısa değil, orta ve uzun vadeli de olacak"

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas, AB'nin Türkiye'ye yaptırım kararı alacağını ve bunların yalnız kısa vadeli değil; orta ve uzun vadeli de olacağını öne sürdü. Yunanistan merkezli özel Skai TV kanalına konuşan Schinas, "Türkiye her şeyi yanlış yaptı. Yalnız Avrupa'yı değil; herkesi karşısına almak için elinden geleni yaptı. Bunun da maliyeti vardır" şeklinde konuştu. Atina’dan Stelyo Berberakis’in haberi.

BBC Türkçe
Getty Images

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas, AB'nin Türkiye'ye yaptırım kararı alacağını ve bunların yalnız kısa vadeli değil; orta ve uzun vadeli de olacağını öne sürdü.

Yunanistan merkezli özel Skai TV kanalına konuşan Schinas, "Türkiye her şeyi yanlış yaptı. Yalnız Avrupa'yı değil; herkesi karşısına almak için elinden geleni yaptı. Bunun da maliyeti vardır" şeklinde konuştu.

10-11 Aralık'ta toplanacak AB zirvesinde Türkiye'ye yönelik yaptırımların masaya yatırılacağından söz eden Schinas, "Bu uygulamalar yalnız kısa vadeli değil; orta ve uzun vadeli olacak ve Türkiye'nin AB ve ABD ilişkileri yeniden değerlendirilecektir" dedi.

EPA
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas

Schinaz, "Son derece kritik bir aşamada bulunuyoruz. İlk devre AB'nin Aralık zirvesinde oynanacak. Ancak derin bir zamanlaması olacağından bunu daha geniş açıdan görmemiz lazım" ifadesini kullandı.

Yunan asıllı olan Komisyon Başkan Yardımcısı ve eski sözcü Schinas, "Yunanistan'ın Türkiye konusunu Türk ve Yunan ilişkileri düzeyinden Türkiye-AB ilişkileri düzeyine çekmiş olmasının büyük bir diplomatik kazanım olduğunu" belirtti.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ise AB zirvesinden önce yaptığı açıklamalarında, Türkiye'nin, AB'nin tüm uyarılara rağmen Ağustos ayından bu yana "Doğu Akdeniz'de tek taraflı hareket ederek Yunan kıta sahanlığı üzerinde araştırmalar yapma ısrarının iyi komşuluk ilkelerine ve uluslararası hukuk ve deniz hukuku kurallarına aykırı olduğunu" öne sürdü.

Miçotakis bu nedenle "AB'nin geçtiğimiz Ekim ayı zirvesinde yaptığı uyarı ve çağrılarına uymadığı gerekçesiyle Türkiye'ye yaptırımların uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu" öne sürdü.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ise, "Türkiye'nin Oruç Reis araştırma gemisini bir ileri bir geri çekmesi ile diyalog kurulamaz. Yapıcı bir diyalog kurulması için Türkiye'nin bu konuda süreklilik ve tutarlılık göstermesi şarttır" dedi.

Dışişleri sözcüsü Aleksandros Papaioannou ise "Bu süre içinde yeni bir provokasyon olmazsa iki ülke arasındaki kıta sahanlıklarının belirlenmesini öngören Türk ve Yunan istikşafi görüşmelerinin Ocak ayı sonlarında başlayabileceğinden" söz etti.

https://www.youtube.com/watch?v=1F2zyyj-V38&feature=youtu.be

Ne olmuştu?

Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği açısından son derece önemli bir döneme giriliyor.

AB devlet ve hükümet başkanları 10-11 Aralık günlerinde AB Konseyi Zirvesi'nde bir araya gelecekler. Zirvede resmi gündemin en önemli başlıklarından birini Doğu Akdeniz'deki gelişmeler ve AB'nin Türkiye'nin faaliyetlerine dönük alacağı kararlar oluşturacak.

AB, 1 Ekim'de yaptığı liderler toplantısında, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de tek taraflı faaliyetlerine devam etmesi ve uluslararası hukuku çiğnemesi durumunda, Aralık zirvesinde yaptırım uygulayacağı uyarısında bulunmuştu.

BBC

Gerilimin artmaması durumunda ise Türkiye'ye gümrük birliğinin güncellenmesi, vize serbestisinin müzakere edilmesi, göç anlaşmasının yenilenmesi ve Doğu Akdeniz için uluslararası konferansı da içeren "pozitif gündem" sunan AB, diplomaside "havuç-sopa" olarak tanımlanan bir yaklaşımı benimsediğini göstermişti.

Türkiye ise bu paketi yeterli bulmadığını açıklamış ve Eylül ortasında Antalya'ya çektiği Oruç Reis gemisini 12 Ekim'den itibaren Yunanistan'ın Meis ve Girit adaları arasında yer alan bölgede sismik araştırmalar yapmakla görevlendirmişti.

Türkiye'nin bu adımı üzerine Yunanistan, yeniden başlaması için uzlaşılan "istikşafi görüşmelerin" Oruç Reis bölgede olduğu sürece gerçekleşmeyeceği açıklamasında bulunmuş ve AB'den yaptırım çağrısında bulunmuştu.

12 Ekim'den bu yana Doğu Akdeniz'de sismik araştırmalar yürüten Oruç Reis, Türkiye'nin görev süresini uzatmaması üzerine 30 Kasım sabahı Antalya Limanı'na dönmüştü.

Türkiye'nin bu adımı, Akdeniz'deki hidrokarbon faaliyetleri nedeniyle yaptırım paketinin görüşüleceği AB Zirvesi'nden sadece 10 gün önce atması dikkat çekmişti.