"Avrupa Edebiyatı Türkiye'de,Türk Edebiyatı Avrupa'da''
Goethe Enstitüsü'nün, ''Kültür Köprüleri'' programı çerçevesinde hazırladığı, Avrupa Komisyonu'nca finanse edilen ve Türkiye'nin 24 kenti ile 8 Avrupa ülkesini kapsayan ''Avrupa Edebiyatı Türkiye'de, Türk Edebiyatı Avrupa'da'' adlı geniş kapsamlı kültür projesinin 14'üncü ayağı, 20 Aralık arasında Kayseri'de gerçekleşecek.
cumhuriyet.com.trOrijinal adı European Literature Goes to Turkey–Turkish Literature Goesto Europe olan proje kapsamında, 2 Bulgar yazar Kayserili sanatseverlerle buluşacak. Çocuk kitapları yayınevi yöneticiliğini, edebiyat dergisi Rodnarec'in yazı işleri editörlüğünü ve Bulgar Pen Kulübü'nün sekreterliğini yürüten yazar Alek Popov ile Bulgaristan'da pek çok edebiyat ödülünün yanı sıra Iwan-Nikolov ödülüne layık görülen yazar Ekaterina Yossifova, gençlerle söyleşiler yaparak eserlerinden bölümler okuyacak.
Kayseri'deki etkinlikler önemli bir sergiye de ev sahipliği yapacak. Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde ziyaret edilebilecek sergide, önemli çağdaş mimarlardan Bruno Taut'un, 1920'li yıllarda Berlin ve çevresinde yapmış olduğu yenilikçi konut ve sitelerden örneklerle 1936-38 yılları arasında Türkiye'de yaptığı yapılar yer alıyor. Deutscher Werkbund'un ilk üyelerinden olan Alman mimar Bruno Taut, ''Berlin'deki Renkli Yapıların Ustası'' olarak nitelendiriliyor.
Avrupa Kültür Haftası Etkinlikleri kapsamında sanatçılara, projeye katılan yazarların kitaplarının incelenip okunabileceği, internet bağlantılı bilgisayarlar ve audiovisuel (görsel-işitsel) araçlarla donatılmış bir ''Gezici Kütüphane'' de eşlik ediyor.
Etkinliğin açılışı, 17 Aralık'ta saat 14.00'te Alek Popov'un Erciyes Üniversitesi, Yabancı Diller Konferans Salonu'nda okuma ve söyleşisiyle gerçekleştirilecek. Etkinlikleri tüm Kayserili sanatseverler ücretsiz takip edebilecekler.
"Kültür Köprüleri" programı
Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nın 16 Temmuz 2007'de AB üye devletlerinin kültür kurumlarına ve onların Türkiye'deki ortaklarına yönelik hazırladığı ''Kültür Köprüleri'' programı, çağdaş sanatların her dalında (müzik, edebiyat, gösteri sanatları, görsel sanatlar vb.) farklı kültürleri ve bu farklı kültürlerden birçok sanatçıyı bir araya getiren projelere destek sağlıyor. Program, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerle Türkiye'nin kültürel değerlerini karşılıklı olarak tanıtmalarına, kültürel ve sanatsal yenilikleri sınırlar ötesine taşımalarına ve kültürler arası diyaloğun desteklenmesine katkıda bulunuyor.
"Avrupa Edebiyatı Türkiye'de-Türk Edebiyatı Avrupa'da" projesi
''Kültür Köprüleri'' programı çerçevesinde Goethe Enstitüsü'nce, birçok kurumun iş birliğiyle gerçekleştirilen ''Avrupa Edebiyatı Türkiye'de–Türk Edebiyatı Avrupa'da'' adlı proje, edebiyat ve kültür aracılığıyla insani değerlerin yüceltilmesini ve kültürler arası alış veriş ile sivil toplum diyaloglarının geliştirilmesini amaçlıyor.
5 Mayıs 2009'da Diyarbakır'da başlayan Türkiye turuna, 8 Avrupa ülkesinden, eserleri daha önceden Türkçe'ye çevrilmiş 48 tanınmış çağdaş yazar konuk oluyor. Yazarların yanı sıra, fotoğraf sanatçıları, film yapımcıları ve müzisyenler de Türkiye'nin 24 kentindeki sanatseverlerle buluşuyor. Her kentte bir hafta boyunca iki dilde edebiyat okumaları ve söyleşiler gerçekleştiriliyor.
Projede, konuk yazarlara, internet bağlantılı bilgisayarlar ve audiovisuel araçlarla donatılmış, bir ''gezici kütüphane'' de eşlik ediyor.
Avrupa'da güncel sanat alanındaki gelişmeler ve yeniliklerle tanışma olanağı sunan projenin Türkiye turu, 16 Nisan 2010'da İstanbul'da 2010 Avrupa Kültür Başkenti kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilecek özel gala ile son bulacak.
Projesinin 4 Mayıs 2010'de başlayacak ve 8 Avrupa ülkesini kapsayan Avrupa turunda ise, eserleri daha önce yabancı dile çevrilmiş 16 tanınmış Türk yazar, 7 AB ülkesi ve İsviçre'de, iki dilde okuma günleri gerçekleştirecek. Türkiye'den başarılı müzisyen, film yapımcısı ve fotoğrafçılar, Sofya, Bükreş, Viyana, Zürih ve diğer 2 Avrupa Kültür Başkenti olan Pecs ve Essen'de sanatseverlerle buluşacak.
24 Haziran 2010'da Brüksel'de tüm Avrupalı ve Türk sanatçıların katılımıyla gerçekleşecek gala ise, bir yıllık projenin ''doruk noktasını'' oluşturacak.