Avrupa bizi kobay yaptı

Yunanistan Savunma Bakan Yardımcısı Toskas, yazarımız Ahmet İnsel ve muhabirimiz Duygu Güvenç’in sorularını yanıtladı.

Duygu Güvenç / Cumhuriyet

Yunanistan Savunma Bakan Yardımcısı Emekli General Nikolaos Toskas, Türkiye’nin yardım önerisi için “Önce güvenin gelişmesi gerek” dedi. Syriza ’nın Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Panos Trigazis de Türkiye’ye borç verme yerine karşılıklı olarak silahlanmayı son verecek anlaşma çağrısı yaptı. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Toskas şu mesajları verdi:

Devletler iflas etmez

Umudumuz o ki ‘Hayır’ kazanacak. İnsanların çoğu haysiyetleri için oy verecek. Güçlü bir hayır, bizim müzakere gücümüzü güçlendirecektir. Borcumuzun yüzde 30’u düşürülmezse 2050’ye kadar Yunanistan için gelişme hayal.

Bizi kobay yaptılar

Sıkıntımız ekonomik değil, politiktir. Biz yaşam ve gelişme kavramlarıyla konuşuyoruz. Bizi kobay faresi yaptılar son beş yılda. Görünen o ki bu deneyi daha da genişletme isteğindeler. Artık denek olmak istemiyoruz.

Oligarşiyle savaş

Geniş bir devlet yapılanması ve buna eşlik eden yolsuzluk rüşvet merkezleri oluşturuldu. Biz öncelikle bununla mücadele etmek istiyoruz. Büyük oligarşik kanallar ile buna bağlı merkezlerin keyfi davranışlarını gördük. Şu anda da karşımızda olan bu oligarşidir. “Evet” çıkması tabii ki bizim kaldıramayacağımız bir durum. O zaman biz tekrar halka sorarız.

Önce güven lazım

Türkiye’nin ‘yardımcı olmaya hazırız’ açıklamasını memnuniyetle karşılıyoruz ama bunların gerçek hayatta çok daha karmaşık olduğunu biz de biliyoruz. Maalesef gerçek şu ki iki ülke arasında karşılıklı güven konusunda sıkıntı var. Bir günde bunlar aşılacak birşey değil. Önce küçük küçük adımlarla başlayıp daha büyüğüne doğru güven ilişkisini geliştirmemiz lazım.

Türkiye ile hemen olmaz

Türkiye ekonomide iyi performans gösterdi. Bundan sonra da iyi bir performans göstereceğini sanıyorum. Türkiye’nin duruşunu da, niyetini de biliyoruz. Önerisini inceliyoruz. Ekonomideki karşılıklı ilişkiler siyasete de yansıyacaktır. Ancak bu kısa vadede değil, uzun vadede...”

Almanya dışlıyor

Troyka değil, Almanya Syriza ’yı dışlamaya çalışıyor. Troyka’da Almanya egemenliği Syriza ’yı devredışı bırakarak neoliberal politikaları uygulamak için elinden geleni yapıyor.

Kıbrıs’ta çözüm

Kıbrıs sorunun çözümü için gerekli şartların oluşmasını biz de istiyoruz. Ayrılma olmadan, bölünme olmadan, müdahale olmadan ve adada herhangi bir yabancı askeri güç olmadan. Adada yabancı askerler olduğu müddetçe çözüm olması mümkün değil.

Silahlanmayı bitirelim

Trigazis: Yunanistan’a yardım etmek istiyorsanız borç vermek yerine bir jest yapın

SYRİZA’nın Uluslararası İlişkiler Koordinatör Başkanı Trigazis’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Yarışı bırakalım

Türkiye’nin bize yardım etme önerisini memnuniyetle karşılıyoruz. Türkler ve Yunanlıların sonsuza kadar düşman olduğuna inanmıyoruz. Eğer Yunanistan’a yardım etmek istiyorsanız, borç vermek yerine bir jest yapın. Bir askeri anlaşma yapalım ve silahlanma yarışını bitirelim. Bu Yunan halkı tarafından memnuniyetle karşılanır. Kıbrıs, Türkiye- Yunanistan sorunu değil. Ama sağcılar, Kıbrıs’ı silahlanmanın nedeni olarak gösteriyor. Silahlanma yarışını bırakmak güven artırıcı önlemlerin önünü açar.

Türkiye dışlanamaz

Yunanistan, Türkiye’nin üyeliğine karşı değil. Almanya ve Fransız sağı İslamifobiyle karşı çıkıyor Türkiye’ye. Fransa, Almanya ve İngiltere’den daha çok Müslüman olmasını kabullenemiyor. AB’nin birliği için ‘hayır’ demeli. AB gerçek köklerine dönmeli. Türkiye, AB projesinden dışlanamaz.

Neoliberal Talibanlar

Yunanistan tarihinde son 50 yılda bu ikinci referandum. Referandum AB’nin geleneği. Eğer gerçek AB’lilerse bunu öğrenebilirler. Ama bunlar neoliberal Talibanlar. Biz sorunlarımızı onlar çözsün demiyoruz. Oligarşi sadece Türkiye’de, Rusya’da yok. Komünistler ne yazık ki yeni bir yol arıyor. Bu tıpkı tiyatrodaki Yunan Trajedisi gibi.

AB’nin geleceği

Yolsuzluğu savunanlar şimdi intikam almaya çalışıyor. Bize ‘Sol bir parantezdi’ diyor. Pazar günü AB’nin, Avrupa Merkez Bankası’nın, IMF’in politikalarının devam edip etmeyeceğini göreceğiz.

NOTLAR...

‘Hayır’cılar emin ama..

Yunanistan, 47 yıl aradan sonra ikinci defa referanduma giderken, Atina’nın renkleri solmamış. Duvarları, ‘evet’ ve ‘hayır’ için sloganlar kadar sanatın, özgünlüğün ve kültürün renkleri süslüyor.

 

Metrolar pazar gününe kadar bedava. Eğer gençliğinden bu yana ‘Che’pras’ diye anılan, Batıya meydan okuyan Çipras’ın dediği olur ve ‘Hayır’cılar kazanırsa ülke AB’ye meydan okumanın onurunu yaşayacak. İşte bu psikoloji ‘evet’çilerin yüzüne hüsranla yansıyor. ‘Hayır’cılar ise oylarını büyük bir özgüvenle söylüyor.

Yuhanna (67): ‘Hayır’ diyeceğim çünkü onlar Yunanistan’ı çürüttü.

Ana (20): “Çok kutuplaştık bundan çok rahatsızım. Oy vermeye gitmeyeceğim.

Kostas (45): “Bu belirsizlik ortamında ‘evet’ dersem nereye gideceğimizi biliyorum ama ‘hayır’ dersem nereye gideceğimizi bilmiyorum.

Emeklilerden biri sırada beklerken yere yığılınca, banka çalışanları kendisine böyle yardım etti.