Avcı'dan bir 'dershane' mesajı daha!

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin dönüşümüyle ilgili, "2-3 sene içerisinde bugün bizi çok farklı şekilde eleştirenler de yapılan işten memnun olacak. Yeter ki iyi planlayalım" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin dönüşümü konusunun son günlerde medyada ve kamuoyunda çokça tartışıldığını vurgulayarak, "Bu alanda faaliyet gösteren hiç kimseyi mağdur etmeyecek bir altyapı üzerinde duralım. Bunu yaptığımız zaman emin olun 2-3 sene içerisinde bugün bizi çok farklı şekilde eleştirenler de yapılan işten memnun olacak. Ve bu tür eleştirilerin de çok da haklı olmadığını, o gün kendileri söyleyecektir. O güne kadar biz işi katiyen siyasî retoriğe kurban etmeden, eğitim çerçevesinde 'biz işimizi en iyi nasıl yapabiliriz' sorusuna cevap bulmak üzere çalışmalarımızı sürdürelim" dedi.

Bakan Avcı, il milli eğitim müdürlerinin katılımı ile Antalya'da düzenlenen "Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi Değerlendirme Toplantısı"na katıldı. Toplantıda, bakanlık bürokratlarına ve il müdürlerine seslenen Bakan Avcı, "Bu yazılı sınavları Türkiye genelinde düzgün, sağlıklı, güvenli bir biçimde gerçekleştirdiğiniz için sizlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Zor bir işti. Daha önce sadece belli merkezlerde yapılan bir sınavı, okul düzeyine indirmek ciddi bir planlama, örgütlenme ve takip gerektiriyordu. Siz, bunu başardınız. Size çok teşekkür ediyorum. Bu uygulamamız, aslında ileriki yılarda, öyle çok uzun vadede de değil, inşallah önümüzdeki birkaç yıl içerisinde, liselerde uygulamaya koyacağımız çalışmanın bir pilot uygulaması gibi de değerlendirilebilir. Burada bunu başardıysak, lisede de başarabiliriz. İnşallah üniversiteye girişleri de rahatlatmış oluruz, üniversite yerleştirmeyi de rahatlatmış oluruz. En önemlisi çocuklarımızı, bu sınav gerilimlerinden kurtarmış oluruz. Öğretmenlerimizi gerçekten bu işin merkezinde kendilerinin olduğuna daha kolay inandırabiliriz" ifadelerini kullandı.

"YAPTIĞIMIZ İYİ İŞLERİ KAMUOYUNA YETERİNCE ANLATAMIYORUZ"

Geçen bir yıllık süreçte, Millî Eğitim Bakanlığı'ndaki en büyük ihtiyacın "özgüven" olduğunu gördüğünü vurgulayan Bakan Avcı, milli eğitim camiasının olur olmaz nedenle haksız yere eleştirildiğini, yaptığı iyi şeylerden çok, aksaklıklarıyla gündeme geldiğini vurguladı. Her kamu kuruluşunda aksaklık olabileceğini belirten Avcı, "Milli Eğitim, hem toplumun bütün sosyal damarlarına ulaşan bir yapısı olduğu için, yani her aileyi, hemen hemen her vatandaşı doğrudan ilgilendiren bir faaliyet yürüttüğü için; hem de doğrusu biraz da 'ne olacak bu memleketin hali' klişesi gibi 'ne olacak bu eğitim hali' klişesi ile iyice yüzeyselleşmiş eleştirilerin odağı haline gelmiş. Bu da ister istemez hepimizi olumsuz yönde etkiliyor" dedi. Kendilerinin bu sebeple özgüveni tekrar kazanması gerektiğini söyleyen Avcı, "Güzel işler yapıyoruz, hakikaten güzel işler yapmışız. Ama bunları kamuoyuyla yeterince paylaşamamak gibi bir zaafımız var. Yaptığımız iyi işleri kamuoyuna yeterince anlatamıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"NİSAN'DAKİ SINAVDA KİTAPÇIKLARI OTOMATİK OLARAK PAKETLEYECEĞİZ"

28 ve 29 Kasım'da "yapılamaz" denilen sınavları başarıyla yaptıklarını aktaran Avcı, "Güzel bir işti, önemli bir işti. Çok şükür gayet güzel de yaptık. Başarılı da olduk. Çocuklarımız mutlu oldu. Daha çok öğretmenlerimiz mutlu oldular. Öğretmenlerimize ciddi manada bir özgüven geldi. Bunu pekiştirmemiz lazım" dedi.

Bakan Avcı, sınavda bazı poşetlerde soru kitapçıklarının eksik çıktığını ve bunun elle paketleme yapılmasından kaynaklandığını belirterek, "İnşallah Nisan'daki sınavda ÖSYM'de olduğu gibi kitapçıkların otomatik paketlenmesini sağlayacağız. Böylece inşallah bu tür aksaklıklar daha da azalmış olacak" diye konuştu.

"TEK TEK BÜTÜN DERSHANELERİMİZİN FİZİKİ, BEŞERİ, ALTYAPILARINI, İMKANLARINI, KABİLİYETLERİNİ ELDEN GEÇİRELİM"

Yakın zamanda dershanelerle ilgili envanter çalışmasına başlanacağını belirten Bakan Avcı, "Bu ay içerisinde. Dershanelerin dönüştürülmesi projesi kapsamında tek tek bütün dershanelerimizin fiziki, beşeri, altyapılarını, imkanlarını, kabiliyetlerini elden geçirelim. Hangi dershanede kaç derslik var, sobalımı mı, kaloriferli mi, kaçıncı katta, girişi nasıl, eğitim kadrosu ne durumda, yardımcı personel ne durumda oranın özel koşullarında o dershane hangi kuruma dönüştürülürse hem kendisi için hem çevresi için hem de eğitim sistemimiz için daha hayırlı, daha verimli olur. Bunları ölçmemizi ve bu konudaki kararları verirken sağlıklı düşünmemizi sağlayacak bir çalışma başlatıyoruz inşallah. Orada da gayretlerinizi bekliyorum" ifadelerini kullandı.

Dershanelerin dönüşümü konusunun bugünlerde medyada ve kamuoyunda çokça tartışıldığını vurgulayan Avcı, şöyle devam etti:
"İşin getirilmek istendiği siyasi boyutlar sizi üzmesin. Biz meseleye önce eğitimciler olarak bakmak durumundayız. Eğitim açısından baktığımız zaman herkes için çok yararlı, çok verimli bir süreç olacağını düşünüyoruz. Buna samimiyetle inanıyoruz. Yeter ki iyi planlayalım ve bu alanda faaliyet gösteren hiç kimseyi mağdur etmeyecek bir altyapı üzerinde duralım. Bunu yaptığımız zaman emin olun 2-3 sene içerisinde bugün bizi çok farklı şekilde eleştirenler de yapılan işten memnun olacak. Ve bu tür eleştirilerin de çok da haklı olmadığını, o gün kendileri söyleyecektir. O güne kadar biz işi katiyen siyasî retoriğe kurban etmeden, eğitim çerçevesinde 'biz işimizi en iyi nasıl yapabiliriz' sorusuna cevap bulmak üzere çalışmalarımızı sürdürelim."