"Attan düşme özürlüsü değiliz"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fazilet Partisi'nden ayrılanların AKP'yi kurduktan sonra ''Biz milli görüş gömleğini çıkarttık'' dediklerini belirterek, ''Yerine bir tişört giydiniz. Önünde Avrupa Birliği yazıyor, arkasında Amerika Birleşik Devleti yazıyor'' dedi. Bahçeli kendisini 'uçak özürlü' şeklinde eleştiren Erdoğan'a "Allah'a çok şükür attan düşme özürlüsü değiliz" yanıtını verdi.

cumhuriyet.com.tr

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Konya'da, Hükümet Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde yurttaşlara hitap etti.

MHP olarak bu mahalli idareler seçimlerini çok önemsediklerini ifade eden Bahçeli, ''Geçmiş dönemlerde olduğu gibi çok değerli arkadaşlarımızı, şahsiyetleri Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyesi ve İl Genel Meclis üyesi olarak sizlere takdim ediyoruz'' diye konuştu.

Bahçeli, Pazar günü yapılacak seçim için Konyalıları sandık başına gitmeye davet ederek, şunları kaydetti:
''Milletimiz mahalli idareler yöneticileri yanında geleceğimizi belirleyecek, yeni bir yol haritasının da izini çıkarmış olacaktır. Çünkü ülkemizin karşı karşıya kaldığı içi ve dış tehditler, yaşanılan sosyal, siyasi ve ekonomik kriz ve onun tabii sonuçları böyle bir önemi ve anlamı bu seçimlere yüklemektedir. O bakımdan bu seçimleri çok ciddiye almalıyız. Çok önemsemeliyiz. Hangi partiden olursak olalım. Bu seçimlerde çok yüksek bir katılım sağlamak için gayret göstermeliyiz. Onun için Pazar günü sabahın erken saatlerinde demokratik bir hakkı ve görevi kullanmak üzere sizin, eşiniz, evlatlarınız, yakınlarınız, akrabalarınız komşularınız ve çalışma hayatınızda beraber olduğunuz arkadaşları teşvik ederek, yönlendirerek, mutlaka sandığa gitmelerini sağlamanızda ülkemiz, Konyamız ve milletimiz açısından çok büyük yarar olacağı kanaatindeyiz.''

 

"Bunu gel millete anlat diyoruz"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, ülkenin 6 yıl 4 aydan bu yana AKP zihniyeti ile yönetildiğini belirterek, şöyle devam etti: ''Ancak bu AK Parti zihniyetini tanımlarken milli görüş çizgisinin geleneğinden gelen bir ruhu temsil ettiklerini sakın ola zannetmeyiniz. Çünkü Fazilet Partisi kurulduktan sonra kapanma durumuyla karşı karşıya kalındığında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde hatırlayacağınız gibi 103 milletvekili bulunmaktaydı. Bunlardan 2 tanesi siyasi yasak kapsamına alınmış, kalanlar ise Saadet Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi olarak ikiye ayrılmışlardı. Milli görüş çizgisinden gelenler yılların kahrını çekenler bir siyasi partiyi hayata geçirmek için her türlü cefayı çekenler Saadet Partisi'nde büyük bir çoğunlukla kaldılar. Değişimci, gelişimci, dönüşümcü gibi moda kavramlara uyarak oradan ayrılanlar, Adalet Ve Kalkınma Partisi'ni kurdular. Belli bir dönem sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'nde bir söz işitildi. 'Biz milli görüş çizgisini çıkarttık'. Herkes merak etti. Bu gömleği çıkardıklarında acaba yerine ne giyecekler diye herkes merak ederken, yerine bir tişört giydiniz. Önünde Avrupa Birliği yazıyor, arkasında Amerika Birleşik Devleti yazıyor.''

Bahçeli, 2002'de seçimlerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olamadığı için seçim dışı kaldığını, ancak 116 gün sonra milletvekili olduğunu Konya'da da tekrarlayarak, ''Biz Sayın Başbakana ne oldu bu 116 günde, milletvekili olmazken 116 günde nasıl başbakan oldun. Bunu gel millete anlat diyoruz.' Bunu yapamıyor'' dedi.
 

Siyasi üslup

Konuşmasında meydanlardaki siyasi üslubu da eleştiren MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları söyledi: ''Belediyelere hangi imkanı sağlayacağını bir tarafa bırakmışsınız, siyaseti kirleten, siyasi üslubu çirkinleştiren kabaca bir Türkçe ile büyük bir çoğunlukla ya 'lan' diyorsun sonunu 'be' ile bağlıyorsun. Böyle bir üslup bozukluğu ile konuşuyorsun. Yalan konuşuyorsun Sayın Başbakan, hakaret ediyorsun Sayın Başbakan. İftira ediyorsun Sayın Başbakan. Sonra da siyasi partilere sataşmaya başlıyor. Kendisinden olmayan herkese hakaret ediyor. Böyle bir üslupla bir yere varılamaz. Böyle bir Üslupla Türkiye'de sosyal barış sağlanamaz. Böyle bir üslupla Türkiye'ye hizmet edilemez. Sayın Başbakan hep bunları yapıyor.''

 

"Allah'a çok şükür attan düşme özürlüsü değiliz"

Başbakan Erdoğan'ın ''Sayın Bahçeli uçak özürlüsü'' dediğini ileri süren Bahçeli, şunları kaydetti:
''(Uçak özürlü) ne demek, yani 'uçağa binememe korkusu var' diyor. Şimdi bizim uçağa bindiğimiz günler, vatandaşın bindiği günlerdir, tarifeli uçaktır, özel uçağa Bahçeli binmez, devletin uçağına hiç binmez. Mütevazi bir şekilde arkadaşlarıyla gece gündüz kara yoluyla seyahat ederek, her ile ulaşmaya gayret gösteren bir partinin genel başkanına 'uçak özürlü' demekle neyi anlatıyorsun. Haydi diyelim ki biz uçak özürlüyüz. O teknoloji harikasına binmekten biraz çekiniyoruz. Pekala ben şimdi dersem ki 'Allah'a çok şükür attan düşme özürlüsü değiliz' desem ne olacak? Gel Konya'nın caddelerinde bir ata bin de görelim bakalım.''

Bahçeli, bu iktidar döneminde sınırlı sayıda ve imtiyazlı yandaş grubunun dışında, bir yanda açlık, adaletsizlik, ahlaksızlık, asayişsizlik, öte yanda yokluk, yolsuzluk, yoksulluk ve yozlaşma görüldüğünü belirtti.

 

"İşsizlik başını almış gidiyor"

''Türkiyede işsizlik başını almış gidiyor, açlık başını almış gidiyor'' diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kalkıyorsun, 'işsizlik ABD'de de var, Almanya'da da' diyerek 'Türkiye'de de olsun ne olur?' diye geçiştiremezsin. İşsizlik çok önemli sosyal hastalıktır. Bugün 5 milyon 680 bin işsizimiz var. Özellikle de genç işsizlerimiz var. Özellikle son günlerde ekonomik krizden dolayı işten çıkarılan 500 bini geçen insanımız var. Esnafımız kepenk kapatıyor, dükkanına yeni mal koyamıyor, emeklilerin durumu aynı. Yolsuzlukların başını alıp gittiği bir dönemde millet böyle ıstırap çekerken siz konuşuyorsunuz, 'hamdolsun bize bir şey olmaz, kriz bizi teğet geçer' diyorsunuz. Kriz şimdi yüreği delip geçiyor Sayın Başbakan... Teğet geçiyorsa bu ancak yandaşlara, hanedanlara teğet geçiyor.''

''Bir hünkar bir köylüden haksız yere yumurta alırsa, onun adamları veya yandaşları köyde tavuk bırakmaz alayını alır'' sözünü hatırlatan Bahçeli, ''Bunun için Türkiye'de şimdi bu başladı. Ne varsa, bir yandaş grubu olacak, hanedanın çevresi olacak, dalkavukları olacak, yalakaları olacak etrafında, bunlar zenginleşiyor. Bir siyasi partinin genel başkanı, bir Başbakanın ilk dikkat edeceği şey kendisine yalanı boş kaşıkla veren bu dalkavukların kökünü kazımasıdır'' dedi.