Atina'dan Kıbrıs Rum Kesimi'ne destek

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Grigoris Delavekuras, Kıbrıs Rum kesiminin Ada açıklarında olası petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerine ilişkin olarak Türk Dışişleri Bakanlığının açıklamasının ''yapıcı olmadığını'' ileri sürdü.

cumhuriyet.com.tr

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Grigoris Delavekuras, yaptığı yazılı açıklamada, Rum Kesimi'nin bu konudaki yaklaşımının uluslararası hukuk ile tam bir uyum içinde olduğunu ve doğal kaynaklardan faydalanmanın aşikar biçimde egemenlik hakkı olduğunu savundu. Bu ''gerçeğin'' devam eden müzakerelerle ilgisi olmadığını ve bu konuyla karıştırılmaması gerektiğini öne süren Dalevekuras, ''Bizim hedefimiz Kıbrıs'ta adil ve işler bir çözüme ulaşılmasıdır. Çözüm Ada'nın yeniden birleşmesini ve tüm Kıbrıslılar'ın ülkenin doğal ve diğer zenginliklerinden yararlanmalarını sağlayacaktır'' dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasının yapıcı olmadığını ve uluslararası Deniz Hukuku düzenlemelerine aykırı olduğunu savunan Dalevekuros, uluslararası hukuku temel alan yetki ve egemenlik haklarının sorgulanamayacağını ileri sürdü. Sözcü, ''Ankara'nın tutumunun AB çerçevesinde üyeler ve uluslarası toplum tarafından değerlendirileceğini '' belirtti.

 

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) petrol ve doğal gaz araştırmalarıyla ilgili faaliyetlerinin adada iki taraf arasında yürütülmekte olan kapsamlı müzakere süreciyle bağdaşmadığını ve gerginlik yaratıcı eylemlerden kaçınılması gerektiğini açıklamıştı. Özügergin, Kıbrıs Rum basınında ABD kaynaklarına atfen, "bir Amerikan şirketinin Kıbrıs adasının güneybatısında doğal gaz ve petrol arama çalışmaları başlatacağı" yolunda çıkan haberlere ilişkin sorulara verdiği yazılı yanıtta şunları kaydetmişti: "GKRY'nin denizdeki petrol ve doğal gaz araştırmalarıyla ilgili görüşlerimiz, muhtelif vesilelerle esasen uluslararası kamuoyuyla paylaşılmıştı. GKRY'nin bu faaliyetleri, her şeyden önce adadaki iki taraf arasında yürütülmekte olan kapsamlı müzakere süreciyle bağdaşmamaktadır." Özügergin, gerginlik yaratma potansiyeli taşıyan ve hukuki temelden yoksun olan bu tür faaliyetlerin, Kıbrıs Türk halkının adanın doğal kaynakları üzerindeki eşit hak ve çıkarlarını da zedelediğini belirtmişti.

Ayrıca Türkiye'nin 32 derece 16 dakika 18 saniye doğu boylamının batısında kalan deniz alanlarında temel hak ve menfaatleri bulunduğunun BM nezdinde de kayda geçirildiğini hatırlatan Özügergin, Türkiye'nin bu hakları koruyacağının tabii olduğunu kaydetmişti. Sözcü Özügergin, "Bu çerçevede beklentimiz, adada müzakere sürecinin devam ettiği bir ortamda sağduyuyla hareket edilerek, gerginlik yaratıcı eylemlerden kaçınılmasıdır" ifadesini kullanmıştı.