Atina'da matem günleri
"Babam arabayla kaçmaya çalışmış, yan sokağa kadar gidebilmiş. Gönüllü yardıma giden arkadaşım bulup çıkarmış onu. Orada oturduğumu bilmiyordu bile... Hala inanamıyorum."
BERİVAN AYDINAtina’nın en büyük hastanelerinden Evangelismos’un ikinci katındaki yoğun bakım ünitesine girince, ağır bir matem havası çarpıyor insanın yüzüne. Aileler üç gündür burada, sevdiklerinden iyi bir haber bekliyor. Yüzlerindeki acı öyle derin ki, bırakın başlarına ne geldiğini sormayı, acil şifalar dilemek bile zor geliyor.
Konuşabilsek...
Ama soruyorum, ve öğreniyorum ki siyahlar içindeki Eleni’nin 43 yaşındaki oğlu Dimitri içerde. Ayakları yanmış. Bilinci kapalı. Hiç konuşamamışlar. “Konuşabilsek anlatırdım sana neler olduğunu kızım” diyor.
Kıvır kıvır saçlı genç bir kız giriyor sonra odaya. Gözleri yaşlı, elinde telefonla konuşuyor. Ailesi ve arkadaşları da buradalar, onlarla biraz sohbet edip açıldığında yanaşıyorum yanlarına. Kızın adı Hrisa Tsekou, içerde yatan babası, babasının buraya gelişi ise bir garip mucize.
'Çocuklarım beni bulur'
“Babam arabayla kaçmaya çalışmış, ama yan sokağa kadar gidebilmiş. Babamı arkadaşım bulup kurtarmış. Orada oturduğumu bilmiyordu bile” diyor Hrisa ve devam ediyor anlatmaya:
“Evden arayıp yangının çok yaklaştığını söylediklerinde, arkadaşım Mario’yla yemek yiyorduk. Hemen Mati’ye doğru yola çıktık. Beni annem ve kardeşlerimin kaçtığı yere bıraktı, kendisi birilerini kurtarabilmek için yola devam etti. Çok korktum ona bir şey olacak diye. Ama inanılmaz biçimde, babamı bulup kömürleşmiş arabadan çıkaran da o oldu. Babamla konuşmuş, babam ona ‘Çocuklarım beni bulur’ demiş.”
'Görünce ağladım'
50 yaşındaki Viktor Tsekos’un durumu ağır. Vücudunun yüzde 80’i yanık, karaciğerleri iflas etmiş halde. Bilinci kapalı. ‘Açık olsa duramaz ağrıdan’ diyor Hrisa. Sonra ev halkının kalanından bahsediyor:
“Üç keçimiz vardı, hayattalar hâlâ. Tavukların çoğu öldü. Üç köpeğimizin ikisi kaçtı, biri öldü sandık ama o da terastan çıktı. Ağladım onu görünce.”
Yakınlarını arıyorlar
Nikos Kalogrias, Atina Morgu’nda adli tabip. Rafina’da ölenlerin tümü, kimlik tespiti için buraya gönderiliyor. ‘Bedenlerin çoğu tamamen yanmış halde. Kan, doku örneği bulmak çok zor. Hata yapmamak için çok dikkat ediyoruz” diyor.
Morgun önünde bir gazeteci ordusu bekliyor. Televizyon muhabirleri saat başı haber bültenlerine bağlanıyor. Öğlene doğru gökyüzünde yağmur bulutları beliriyor. Birkaç gün önce onlarca canı kurtarabilecek yağmur, nihayet yağacağa benziyor.
Atina Belediye Başkanı Cumhuriyet’e konuştu: Atinalılarla gurur duyuyorum Kentlerin büyüklüğü nüfusu ya da yüzölçümüyle değil, halkının insanlığıyla ölçülseydi, Atina’yı bugün dünyanın en büyük şehirleri arasında sayabilirdik. Atina Belediye Başkanı Yorgos Kaminis, Yunan başkentinin felakete verdiği tepkiyi Cumhuriyet’e değerlendirdi. -Yunanlar ne yazık ki orman yangınlarına alışık. Ama bu seferki çok ani, çok ölümcül, başkente çok yakındı. Siz bir Atinalı olarak neler hissettiniz? Hepimizi şoke eden, kelimelerle anlatılmaz bir trajediydi. Ancak bizi benzersiz bir şekilde bir araya getirdi. Büyük bir dayanışma ağı oluşturan Atinalı hemşerilerim ile inanılmaz derecede gurur duyuyorum. Bir sürü insan, sahip oldukları en küçük şeyi bile ortaya koyarak yiyecek, ilaç ve temel ihtiyaçlar getiriyor. Onlarcası kan vermek için hastanelere koşup sıraya girdi, bazıları da yangında evsiz kalanları kendi evinde ağırlıyor. 600 çocuk kurtarıldı... -O trajik gecede, yaz kamplarından 600’ü aşkın çocuğun güvenle tahliye edilmesi büyük bir teselli oldu. Belediye bunu nasıl başardı? Her yıl güncellenen, iyi hazırlanmış bir tahliye planımız vardı. Plan kampsamındaki acil durum tatbikatlarını titizlikle yürütmüş, yangından korunma tedbirleri almış, kamp alanı içinde yangınla mücadele bölgeleri oluşturmuştuk. Kampı tahliye etmemizin gerekeceği durumlar için özel bir otobüs şirketiyle sürekli yenilenen bir sözleşmemiz vardı. Yangın gecesi çocukları kamptan çıkarmamız gerektiğine karar verir vermez bu planı devreye soktuk ve çok kısa sürede uyguladık. -Türkiye’den binlerce insan, sosyal medyadan Yunan halkına başsağlığı ve destek mesajları yolladı. Sizin onlara bir mesajınız var mı? 1999’da Türkiye’yi vuran ölümcül depremlere verilen tepki, iki halkın arasındaki yoğun sempati ve cömert dayanışma, bizi birleştiren şeylerin bölenlerden çok daha fazla olduğunu doğruluyor. Felaketin yaşandığı bölge, Atina’nın merkezine 40 kilometre mesafede. Atina yangınlardan etkilenmedi, ziyaretçileri ağırlamak için hâlâ güvenli ve açık. Şehrin görülmeye değer yerleri yangından etkilenmedi. Atinalılar ve biz, sizi şehrimize bekliyoruz. |