'Ateşkes bozulursa siyaset tıkanabilir'

Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleri, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak ile Rixos otelinde düzenlenen kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltı sırasında gündemdeki iç ve dış konularını değerlendiren Demirtaş ve Kışanak, hükümetin dış politikasına "kırık not" verdi. AKP'nin iktidara geldiğinde dış politika açısından bir takım avantajlarının olduğunu, AB ile ilişkilerin uzun bir süre olmadığı kadar iyi olduğunu, içerde de "sakin bir dönem" yaşandığını, Kürt sorunu açısından da çatışmaların "sıfır noktasına" indiğini söyleyen Demirtaş, AKP'nin ise tüm bu avantajları iyi kullanmadığını savunarak AB ile ilişkilerin daha kötü bir noktada bulunduğunu söyledi.
 

'Sıfır sorun değil, sıfır çözüm'

Dış politika ile ilgili çeşitli örnekler vererek, "Bizce başarılı bir dış politika yoktur" diyen Demirtaş, Türk hükümetinin İran'daki Ahmedinejad yönetimine neden o kadar destek verdiğini de sorduğu açıklamaları sırasında hükümetin dış politikasına "zayıf bir not" olan, "10 üzerinden 5 veriyorum" dedi.

Gülten Kışanak ise, "10 üzerinden 5" notu için "bu çok fazla" derken hükümetinin AB politikasının "0 altında eksik" olduğunu savundu. Hükümetin "Komşularla sıfır sorun politikası" için "Biz sıfır çözüm görüyoruz" diye konuşan Kışanak, "İnsaflı davranırsak, 10 üzerinden 2" dedi. Mısır'da gerçekleşen devrimi değerlendiren Demirtaş, halkın meşru taleplerinin karşısında tüm otoriter rejimlerin yıkılmaya mahkum olduklarını belirtti. Mısır'da gerçekleşenlerin insan tarihi açısından yeni bir şey olmadığını da söyleyen Demirtaş, "Türkiye, hiçbir biçimde etkilenmez" söylemini yanlış olarak niteledi.

Demirtaş, Türk hükümetinin dış ilişkilerde "ideolojik" bir yaklaşım gösterdiğini, bu konuda "kapsamlı bir dizayn sürecinin yaşandığı"nı iddia ettiği kahvaltıda, "eksen kayması" yönünde bir çaba olduğunu ancak eksenin tam kaymış olduğunun söylenemeyeceğini de ifade etti. "Eksen kayması" tartışmalarını anlamsız bulduğunu söyleyen Kışanak ise, "Yeni Osmanlıcılık" meselesinin bölgede rahatsızlık yarattığını, itibar kaybına yol açtığını, dini referanslarla dış politikanın yapılmasını yanlış olduğunu öne sürdü.
 

'Eylemsizlik bozulursa siyaset tıkanır'

Demirtaş, PKK tarafından ilan edilen "eylemsizlik" döneminin 1 Mart'ta sona ermesi olasılığına dikkat çekilerek, "PKK'ye telkinde" bulunup bulunmayacakları sorusuna, kendilerinin ateşkesin bozulmamasından yana olduklarını belirterek, "Bizim doğrudan hiç kimseye telkin bulunma şansımız yoktur" karşılığını verdi. "Eylemsizlik" sürmesinin hükümetin tutumuna bağlı olduğunu ifade eden Demirtaş, "ateş kesin bozulmasının yeni bir çatışmaya yol açıp açmayacaklarını bilmediklerini ama siyasetten bir tıkanıklık getireceği"ni, bunun da tehlikeli olacağını söyledi. Demirtaş, "tek bir merminin patlamasının bile ateşkesi bozabileceği"ni de ifade etti. Öte yandan, "Kürt sorununu çözmek isteyen bir hükümet, önce kamuoyunu hazırlar" dediği kahvaltı sırasında Irak'ın federasyon sisteminin Türkiye için iyi bir model oluşturmadığını belirtirken Kuzey Irak'taki Kürtlerin sağ, kapitalist bir sistemi benimsediklerini belirterek "Bu tabii ki onların tercihi, saygı duyuyoruz" sözlerine ekledi.

'Gülen ile doğrudan temas yok'

Demirtaş, Fethullah Gülen ve cemaatiyle temas olup olmadığına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, Gülen veya hareketiyle doğrudan bir temasları olmadığını ama bir çatışmanın da bulunmadığını belirtti. Barış arzulayan tüm demokratik çevrelerle güç birliğini yapacaklarını vurgulayan Demirtaş, ortak bir barış arayışının öneminin altını çizerek, "CHP, MHP de dahil, konuya pozitif yaklaşan herkesle birlikte barış aramak istedikleri"ni vurguladı.

'Gülen hareketiyle seçim ittifakı projesi yok'

Demirtaş, "Barış anlayışına katkı sunmak için herkesin bizim gibi düşünmesi gerekmez. Türkiye'de etkili aktörler vardır ve bu aktörler sadece AKP ve BDP'den ibaret değil. Cemaat de bunlardan biridir. Barışın engellenmemesi bile bir katkıdır. Sunabilecekse bu katkıyı sunmalı diyorum. Oysa bir oturup cemaatle ortak barış projelerinden filan söz etmedim" şeklinde konuştu. Demirtaş, bir seçim ittifakı, siyasi ortaklık projesini, ne Gülen hareketinin ne de BDP'nin kabul edeceğini, aralarında benzer bir yanının bulunmadığına da sözlerine ekledi.

Kışanak, Abdullah Öcalan'ın, bir şekilde kamuoyuna bilgi verdiğini, ne istediklerini söylediğini ancak, hükümetin kamuoyunu bilgilendirmediğini öne sürdü. Kışanak, Hizbullah konusuna değinirken, Hizbullah'ın siyasi bir örgüt olmadığının, Ergenekon davası çerçevesinde de doğrulandığını belirtirken, Hizbullah'a "siyasi bir rol biçmek isteyenlerin de olduğu"nu savundu.
 

'CHP ile ittifak arayışımız yok'

Selahattin Demirtaş, Haziran seçimlerde parti mi, bağımsız olarak mı katılacağı sorusu üzerine şu ana kadar parti olarak girmek için çalışmaları yaptıklarını ancak yüksek baraja dikkat çekerek, bu konuda henüz bir karar verilmediğini de söyledi. Mutlaka parlamentoda olacaklarını ifade eden Demirtaş, "klasik bir seçim ittifakının peşinde değiliz" de ifadesini kullandı. CHP ile "seçim ittifakı" olasılığına ilişkin bir soruya "CHP ile ittifak arayışımız yok. Herhangi bir temasımız da olmadı. Bundan sonra olması için herhangi bir nedeni de yok" yanıtını veren Demirtaş, CHP'de de böyle bir arayışın olmadığını ifade etti. Selahattin Demirtaş, bir başka soru üzerine, partisinin kapatılmayacağını, kapatılması için de dava açılmayacağı umudunu dile getirdi.
 

'Hükümet AB reformlarına isteksiz'

AB reformları konusunda gerek BDP, gerekse CHP'nin destek vermesine karşı AKP'nin "isteksiz" olduğunu ifade eden Demirtaş, AKP'nin gerekli yasal düzenlemeler yapmadan masaya gittiğini, AB'nin zaten bahane aradığını da savundu.