Atalay'dan biyometrik pasaport açıklaması

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, İzleme Grubunun 20. toplantısının sonunda düzenlenen ortak basın toplantısında yeni pasaportlarla ilgili bir soru üzerine, AKP hükümeti olarak amaçlarının Türk vatandaşlarını çağdaş standartlara kavuşturmak olduğunu belirterek, biyometrik pasaportlarla ilgili yeni düzenlemeye ilişkin bilgi verdi. Pasaportlarla ilgili olarak aslında 15 Mayısta basın toplantısı düzenlemeyi öngürdüğünü, ancak bu soru üzerine bilgi vermek istediğini söyleyen Atalay, yeni uygulama çerçevesinde ICA standartlarına uygun biyometri pasaport uygulamasına 1 Haziran'da geçileceğini ve yeni pasaportların verilmesine bu tarihte başlanacağını kaydetti. Normal pasaportların kırmızı, diplomatik pasaportların siyah olacağını ifade eden Atalay, bunların uluslararası standartlarda olacağını, eski pasaportların geçerliliğinin 2015 yılına kadar devam edeceğini bildirdi.

Atalay, yeni pasaportlarla ilgili ayrıntılı bilgi vermek için web sitesi hazırlandığını ve bunun adresinin "www.epasaport.gov.tr" olacağını söyleyerek, sitenin 3 Mayıs günü kullanıma açılacağını belirtti. Atalay, bu web sitesi üzerinden online başvuru yapılabileceğini de söyledi. Bakan Atalay, yeni pasaportlar için Harçlar Kanunu çerçevesinde harç tahsil edileceğini, ancak harç miktarlarının artmayacağını belirterek, azami pasaport geçerlilik süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkarılması için yasa tasarısı hazırlandığını, tasarı yasalaştığında bu sürenin 10 yıla çıkacağını kaydetti.

Başvuruların karşılanmasında sorun olmaması için başvuruların randevuyla alınmasının öngörüldüğünü belirten Atalay, randevuların web sitesi üzerinden ve bu amaçla hizmete sunalacak çağrı merkezi üzerinden alınacağını ifade etti. Atalay, yeni tip pasaport uygulamasına başlanmasıyla birlikte, diğer Batı ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de pasaportların yalnız bir merkezden tanzim edileceğini, başvuruların yalnız il merkezleri ve sınırlı sayıdaki ilçelerde değil, tüm ilçe merkezlerinde yapılabileceğini kaydetti. Bakan Atalay, sistem devreye girdikten sonra yeni pasaportların vatandaşa özel kuryelerle ulaştırılması üzerinde çalışıldığını söyleyerek, başvurudan sonra pasaportun sahibine ulaşmasının 3 gün süreceğini belirtti.

'Paket, Türkiye'nin demokratik standardını yükseltecek'

Reform İzleme Grubu'nun (RİG) 20. toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında anayasa reformuna ilişkin yürütülen çalışmalarla ilgili çok önemli bir adım atıldığını belirten Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TBMM'de görüşülen anayasa reform paketinin "Türkiye'nin demokratik standardını yükseltecek, vatandaşların hak ve özgürlüklerini gerçekleştirecek ve dünyanın her yerinde savunulabilecek bir çerçeve sunduğunu" kaydetti. Davutoğlu, "hedeflerininin çok daha kapsamlı bir anayasa reformu çalışmasıyla dünya standartlarının üstünde bir anayasal zemine sahip olmak olduğunu" söyledi.

Davutoğlu, RİG'de bu anayasa çalışmasını detaylı bir şekilde ele aldıklarını belirterek, RİG'in anayasa reformu çerçevesindeki reformlarını içeren ve Avrupa Birliği perspektifinden değerlendiren bir çalışma hazırlandığını söyledi. Raporda, maddeler halinde anayasada yapılması planlanan değişikliklerin AB standartlarında neye tekabül ettiğinin gösterildiğini aktaran Davutoğlu, bu çalışmayı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nin (ABGS) hazırladığını ve kendilerine sunduğunu ifade etti.

Davutoğlu, RİG olarak bu ve benzer çalışmaları yürüten kurum ve kişilere memnuniyetini dile getirerek, "Bu anayasa reformuyla birlikte Türkiye'deki çağdaşlama ve uluslararası standartlarda demokratik bir yapıya kavuşma yolundaki çabalar büyük bir ivme kazanmıştır ve bizim elimizi başta AB platformu olmak üzere uluslararası alanlarda güçlendirmiştir" dedi. Toplantılarda ele aldıkları bir diğer önemli hususun da "yardım ve temel haklar başlıklı 23. fasıl ile adalet, özgürlük ve güvenlik başlıklı 24. fasıl" olduğunu ifade eden Davutoğlu, "bu fasılların neredeyse bütün AB sürecinin omurgasını teşkil eden iki fasıl olduğunu" ve teknik özellikten daha çok insan hakları ve siyasi reformları içeren bir başlık olduğunun altını çizdi.

Davutoğlu, geçen RİG toplantısında Türkiye'de yaşayan dini azınlıklar ile ilgili kararlar alındığını hatırlatarak, bu bağlamda yapılan çalışmaların da bu toplantıda gözden geçirildiğini aktardı. Vakıflar kanununun uygulanması ve uygulamaya yönelik bazı sıkıntıların aşılması yönünde bir çalışma grubu kurulmasına karar verildiğini belirten Davutoğlu, bu uygulamaların uluslararası alanda yürütülen bazı çalışmalara katkı sağlayacağını düşündüklerini vurguladı. Davutoğlu, "ayrımcılıkla mücadele bağlamında ayrımcılıkla mücadele görev gücü" oluşturulduğunu ve çalışmalarına başladığını ifade ederek, ABGS eş güdümünde "temel haklar uluslar eylem planı" hazırlığının başladığını ve bu çerçevede de ABGS'nin bu çalışmaları yürüteceğini kaydetti.
 

Yeni reform paketi hazırlıkları

Davutoğlu, toplantıda ifade özgürlüğü konusunda atılacak adımları ele aldıklarını belirterek, temel özgürlükler ve haklar bağlamında değişik kurumların görüşlerini gözden geçirerek, bir eylem planı oluşturulması konusunda karar verildiğini söyledi. 10 Kasım 2009'da TBMM'ye sunulan reform paketiyle ilgili gelişmeleri de gözden geçirdiklerini kaydeden Davutoğlu, bunun bir an önce TBMM tarafından onaylanması ve kabul edilmesini kolaylaştıracak çalışmaları ele aldıklarını söyledi. Davutoğlu, ayrıca yeni bir reform paketinin hazırlıkları üzerinde durduklarını, yasama dönemi bitmeden önce bu yeni reform paketini nihayete erdirmeyi düşündüklerini kaydetti.

Geri kabul anlaşması, vize muafiyeti ve entegre sınır yönetimi ile ilgili konuları da değerlendirdiklerini söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bundan sonra Türkiye-AB ilişkilerinde, vatandaşlarımızın vize muafiyetinden faydalanması konusundaki çalışmalarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz. Biz bunu, hem etik olarak hem hukuki olarak son derece haklı olduğumuz bir konu olarak görüyoruz. AB'deki Türk vatandaşlarının vize muafiyeti ve serbest seyahat konusunu yakından takip edeceğiz. Geri kabul anlaşmasıyla, biyometrik pasaportların uygulamaya konmasının bir gereklilik olduğunun bilincindeyiz. Bu çalışmaları bir paket olarak görüyoruz. Birlikte bunların gerçekleştirilmesi halinde, Türkiye-AB ilişkilerinin ivme kazanacağını düşünüyoruz."

Davutoğlu, "Hem kalıcı bir çalışma olan, Türkiye'nin siyasal yapısını ve demokratikleşme yönündeki adımlarını ciddi şekilde yeni bir zemine oturtacak olan Anayasa reformuyla ilgili çalışmalar, hem de tek tek yasal düzenlemelerle ilgili takip çalışmalarını ele aldığımız bu toplantı, bakanlıklar arasındaki koordinasyon bağlamında çok büyük katkı sağlamıştır" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na, İsrail Başbakanı Netenyahu'nun, Türkiye ve Mısır'ın Washington'daki nükleer zirvede İsrail'in nükleer silahlarını gündeme getireceği gerekçesiyle ABD'ye gitmekten vazgeçtiğine ilişkin haberler hatırlatıldı. Davutoğlu, bugün RİG için toplandıklarını ve başka konulara ilişkin soru kabul etmek istemediğini söyleyerek, ancak "hangi zirveye hangi düzeyde katılacağının her ülkenin kendi kararı olduğunu" bildirdi. ABD'deki zirveye Azerbaycan'ın davet edilmemesi nedeniyle Ankara'nın rahatsız olup olmadığının sorulması üzerine de, bu konuyu yakından takip ettiklerini söyleyerek, katılım konusunda gerekli temaslarda bulunduklarını kaydetti. Heybeliada ruhban okulu ile ilgili soruya karşılık da Davutoğlu, bu konuları özellikle Vakıflar Kanunu çerçevesinde gözden geçirdiklerini, ancak bu konuda yeni bir unsur olmadığını bildirdi.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da, Konya'da bu toplantıyı yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Konya'nın AB fonlarından en iyi ve çok yararlanan illerden olduğunu belirtti. Yeni bir reform paketine ilişkin olarak çalışmalarının sürdüğünü anlatan Bağış, RİG'in 21. toplantısına kadar bu paketin Meclis'e sevk edileceğini kaydetti.
Bu arada Davutoğlu RİG'in 21. toplantısının 4-5 Haziran'da Erzurum'da yapılacağını da açıkladı.

Belediye Başkanı Tahir Akyürek ziyaret edildi

Reform İzleme Grubu (RİG) toplantısı çerçevesinde Konya'da bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Devlet Bakanı Egemen Bağış, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'i ziyaret etti. Bakan Atalay, ziyarette yaptığı açıklamada, Konya'nın her geçen gün daha da güzelleştiğini, belediyenin çok iyi çalıştığını, Konya'nın 81 ilden biri olmasına rağmen ''herhangi bir şehir olmadığını'' söyledi. Konyalıların şehirleriyle ilgili çok duyarlı olduğunu belirten Atalay, RİG kadar önemli bir mekanizmanın Konya'da yapılmasının sembolik önemi olduğunu bildirdi.

Bakan Atalay, halen çalışmaları devam eden anayasa değişikliği paketinin önemli bir çalışma olduğunu ifade ederek, bunun çok kapsamlı bir paket olduğunu ve bugünkü TBMM Anayasa Komisyonu'ndaki çalışmalarda önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti. Bunun yanı sıra seçim kanunu, çocuk suçları gibi çeşitli alanlardaki reformların sürdüğünü hatırlatan Atalay, bunlar sayesinde Türkiye'nin daha açık bir toplum haline geldiğini kaydetti.

Bakan Atalay, Van'daki olaylarla ilgili soru üzerine, kendisinin yurt dışından salı günü döndüğünü hatırlatarak, ''Böyle konularda hassasız. Bunlar yanlış olaylardır, hiçbir şekilde onaylamayız. Dolayısıyla burada bir ihmal, bir hata varsa bunların üzerine gideriz. O olayların görüntülerinin hepsi zaten Cumhuriyet Savcılığına teslim edilmişti olay hemen olduktan sonra'' dedi. Cumhuriyet savcısının soruşturmasını yürüttüğünü belirten Atalay, şunları kaydetti: ''Biz de İçişleri Bakanlığı olarak müfettiş görevlendirdik. İdari ihmal ya da güvenlik ihmali varsa hepsini göreceğiz. Ama bugün bir gazetede yer almış onu da düzelttik. Genel Başkan yardımcımızın polis adına özür dilediği gibi, bunlar doğru değil. Ben dün CHP Grup Başkanvekilini aradım, geçmiş olsun diledim. Size söylediklerimi söyledim. Bu konunun üzerine gideceğiz. Eğer bir yanlış varsa gerekeni yapacağız. Kime yapılırsa yapılsın hangi partiye, hangi genel başkana yapılırsa yapılsın hoş görmeyiz ve eğer burada ihmali olan ya da yanlış yapan varsa da cezasını görür.''

Büyükşehir Belediye Başkanı Akyürek de üç bakanı Konya'da görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Konya olarak AB fonlarından en çok yararlanan illerden biri olduklarını ve şimdiye kadar toplam 13 projede AB desteği aldıklarını söyledi.
Akyürek, Konya'yı belediye hizmetlerinin yanı sıra dünyaya açılan bir şehir yapmaya çalıştıklarını ifade ederek, dünyadaki 106 şehirde Konya ve Mevlana konulu toplantılar düzenlediklerini bildirdi. Bütün çalışmalarında hükümetin büyük desteğini gördüklerini vurgulayan Akyürek, bu şekilde Konya'yı dünya şehirleriyle rekabet edebilecek düzeye getirmek için çalıştıkların kaydetti.