Atalay'dan 'açılım' açıklaması
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın "AK Parti, bu ülkenin her bölgesini ve kesimini temsil eden bir Türkiye partisidir. Bu konuda da maalesef rakipsizdir. AK Parti dışındaki tüm partiler, bölge partileridir. "sözüne tepki gösteren CHP milletvekilleri, üzerinde "Atam eserine sahip çıkacağız, seni unutturmayacağız" yazılı pankart açtılar.
cumhuriyet.com.trMeclis Genel Kurulu'nda demokratik açılımla ilgili genel görüşme önergesinin ön görüşmeleri devam ederken, Genel Kurul, CHP'li milletvekillerinin pankart eylemine sahne oldu. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın "AK Parti, bu ülkenin her bölgesini ve kesimini temsil eden bir Türkiye partisidir. Bu konuda da maalesef rakipsizdir. AK Parti dışındaki tüm partiler, bölge partileridir. "sözüne tepki gösteren CHP milletvekilleri üzerinde "Atam eserine sahip çıkacağız, seni unutturmayacağız" yazılı pankart açtılar. Oturumu yöneten Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, CHP'lileri "burası miting meydanı değil" sözleriyle uyardı. Bakan Atalay konuşmasının devamında sözlerini düzeltti.
Demokratik açılımla ilgili genel görüşme önergesinin ön görüşmeleri Meclis Genel Kurulu'nda iktidarla muhalefet arasında sert tartışmalara yol açarken, hükümet adına konuşan İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın konuşması sırasında bazı CHP milletvekillerinin pankart açması gerginliğe neden oldu.
Atalay'dan muhalefete eleştiri
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, TBMM'nin tarihi oturumlardan birini daha gerçekleştirdiğini belirterek "Açılımın sahibi ve adresi olarak hep Yüce Meclisi işaret ettik. Muhatabımızın millet ve milletin temsilcileri olduğunu vurguladık. Konunun milli iradenin ve demokrasinin tecelligâhı olan Meclisin çatısı altında tüm boyutlarıyla tartışılacağını ve çözüm yollarının bulunacağını söyledik. Ayrıca, şunu da ifade etmek isterim ki, biz demokratik açılımı baştan beri sadece AK Parti iktidarının meselesi olarak görmedik. Bunu partiler üstü bir milli mesele olarak gördük. Bu nedenle de her fırsatta muhalefet partilerinin katkılarını almak istedik. Onlara açık çağrılar yaptık, randevu taleplerinde bulunduk. Ancak maalesef bazı muhalefet partilerimiz bu taleplerimizi geri çevirdiler. Buna rağmen, biz bu meselenin Meclis çatısı altında tartışılarak iktidarı ve muhalefetiyle milletin temsilcilerinin görüşlerini almak istedik." diye konuştu.
Çoğulcu demokratik rejimlerde muhalefetin görevinin iktidarı sadece eleştirmek değil toplumsal sorunları çözmeye yönelik görüş ve önerilerini kamuoyuna sunmak olduğunu ifade eden Atalay, "Sadece sorunun parçası olan ve toplumsal meseleler konusunda hiçbir projesi ve gelecek tasavvuru olmayan muhalefetin kimseye faydası yoktur. Temenni ederim ki, bu görüşme vesilesiyle muhalefetimiz, Demokratik Açılım konusunda şu ana kadar hükümetimizden esirgediği yapıcı önerilerini, alternatif projelerini ve çözüme yönelik katkılarını da bizimle paylaşır."dedi.
Atalay, şöyle konuştu:
"Başlattığımız tarihi açılımın anlam ve önemini kavrayabilmek için birliğimize kasteden bu oyunları ve bugün nasıl bir meseleyi çözmeye çalıştığımızı bilmemiz gerekiyor. Özellikle son çeyrek asırda kanlı ve tahrip edici bir hale gelen, buna karşın çözümü sürekli ertelenen, ertelendikçe de daha karmaşık ve içinden çıkılamaz hal alan ciddi bir terör meselesiyle karşı karşıyayız. Bu meselenin tanımlanması ve kaynakları konusunda ne düşünürsek düşünelim, üzerinde herkesin birleştiği, hepimizi yaralayan bir gerçek vardır. O da bu meselenin ülkemize ve insanımıza her bakımdan kaybettiren, on binlerce insanımızın canına mal olan, kaynaklarımızı ve enerjimizi tüketen yakıcı bir mesele olduğu gerçeğidir. Artık, bu gerçekle yüzleşilmesi ve milletimize yıllardır acı çektiren bu sorunun palyatif tedbirlerle değil, gerçek ve kalıcı müdahalelerle çözüme kavuşturulması gerekmektedir."
Muhalefete 'Bölge partileri' dedi CHP'liler pankart açtı
Demokratik açılımı devletin tüm kurumlarını ve milletin tüm kesimlerini içine alacak şekilde, bir devlet politikası olarak en geniş katılımla yürütmeye çalıştıklarını söyleyen Atalay, hiçbir illegal yapıyla görüşmediklerini söyledi. Atalay, baştan beri,'Anayasa'nın değiştirilmesi teklif edilemez esasları olan devletin bütünlüğünü, resmi dilin Türkçe olduğunu, bayrağın ay yıldızlı bayrak olduğunu ve milli marşın İstiklal Marşı'nın tartışılamaz olduğunu' söylediklerini kaydeden Bakan Atalay'ın, konuşması sırasındaki "AK Parti, bu ülkenin her bölgesini ve kesimini temsil eden bir Türkiye partisidir. Bu konuda da maalesef rakipsizdir. AK Parti dışındaki tüm partiler, bölge partileridir. "sözü muhalefet milletvekillerinin tepkisine yol açtı. CHP milletvekilleri Atalay'ın sözlerini sıra kapaklarına vurarak protesto ederken, bazı CHP milletvekilleri de "Atam eserine sahip çıkacağız seni unutturmayacağız" yazılı pankart açtılar.
Şahin: Burası miting alanı değil
CHP'lilerin pankart eylemine tepki gösteren Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin CHP milletvekillerini "Burası miting alanı değil o pankartları indiriniz. 90'ncı yılını kutlamaya hazırlandığımız TBMM'ye bunu layık göremezsiniz."sözleriyle uyardı. İdare amirlerini göreve çağıran Şahin, birleşime ara verdi.
Atalay sözlerini düzeltti
Verilen aranın ardından konuşmasına devam eden İçişleri Bakanı Beşir Atalay ise sözlerini düzelterek "Ben bugün konuşmama çıkarken muhalefeti rahatsız etmeden, polemik yapmadan bir meseleyi anlatmak istiyorum, hiçbir partiyi incitmek istemiyorum, düzeltiyorum" dedi. Daha sonra konuşmasını sürdüren Bakan Atalay, Kürt kökenli vatandaşları terör örgütünden ayrı tuttuklarını kaydederek "Demokratik açılımın hedeflerinden biri, her türlü görüşün barışçıl şekilde ifade edilebildiği, çözüm önerilerinin karşılıklı hoşgörü içinde tartışılabildiği, çoğulcu ve özgürlükçü bir ortamın sağlanmasıydı. Bu hedefin büyük ölçüde gerçekleştiğini görmek bizi ziyadesiyle memnun etmektedir"dedi.
Meclisin 'toplumda oluşan karşılıklı anlayış ve şefkat dilinin gelişmesine öncülük yapması'nı istediklerini söyleyen Atalay hükümetin terörle mücadelede kararlılığını da vurguladı. Atalay, "ancak, terörle mücadelenin sadece güvenlik tedbirleriyle başarıya ulaşamayacağı, meselenin diğer boyutlarının da başarılı bir şekilde ele alınması gerektiği artık herkes tarafından kabul edilen bir gerçek haline gelmiştir. Başlattığımız Demokratik Açılım, terörü tüm boyutlarıyla ve bir bütün olarak ele almaktadır. Dolayısıyla, açılım süreci terörle mücadeledeki zafiyetin değil, tersine kararlı ve azimli mücadelenin bir sonucu ve gereği olarak anlaşılmalıdır"dedi.
"Şehitlerin istismarına ve incitilmesine izin vermeyeceğiz"
Bakan Atalay, terörle mücadele ederken binlerce şehit verildiğini, binlerce güvenlik görevlisinin gazilik mertebesine ulaştığını da söyledi. Şehitlerin geride bıraktıkları emanetleri ve gazileri baş tacı olarak gördüklerini ifade eden Atalay, şehitlerin istismarına ve incitilmesine izin vermeyeceklerini kaydetti. Atalay, "Terör, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bizlere büyük acılar yaşatmıştır. Millet olmanın gereği bu acıları paylaşmayı ve birlikte yas tutmayı başarabilmektir. Biz bunu yaptık ve yapıyoruz. Ancak artık acıların da bitmesini istiyoruz. Şehit ve gazilerimize yenileri eklenmesin diyoruz. Daha fazla ana ve babanın yürekleri dağlanmasın istiyoruz. Paylaşılacak yeni acılar, yası tutulacak yeni kayıplar istemiyoruz. "dedi.
Kürt açılımının sadece teröristle mücadeleyi değil teröristi üreten ve onu sürekli hale getiren 'çatışma lobisi'yle de mücadeleyi esas alan bir süreç olduğunu kaydeden Bakan Atalay, "Demokratik açılımı, bir bölünme projesi olarak sunmaya çalışıp topluma sürekli bölünme fobisi pompalayanlar, bilerek ya da bilmeyerek bu çatışma lobisinin değirmenine su taşıyorlar"dedi.
DTP'ye üstü kapalı uyarı: Tekrarını kimse aklından geçirmesin
Kürt açılımının hedefinin 'Türkiye'nin ayağındaki prangalardan kurtulması' olduğunu belirten Bakan Atalay, şunları söyledi:
"Benzer sorunlarla karşılaşmış olan diğer ülkelerin tecrübeleri göstermiştir ki, terörü sonlandırmanın yolu terör örgütünün silah bırakmasından geçmektedir. Dağdan inişlerin özünde işte bu silah bırakma vardır. Eğer eli silahlı bazı kişiler, silahlarını bırakıp ülkeye geliyorlarsa bu terörle mücadelenin hedeflediği durumlardan biridir. Buradan hiç kimse kendisi için bir zafer görüntüsü çıkarmaya kalkışmasın. Toplumun çok büyük bir kısmının duygularını rencide edici siyasi şovlar bu meselenin çözümüne değil, ancak çözümsüzlüğüne katkı sunabilir. Biz bunları asla onaylamıyoruz. Tekrarını da kimse aklından bile geçirmesin.
Dağdan inenlerin görüntüsünden mutlaka bir başarı hikayesi çıkarılacaksa, bu demokratik açılımın, milli birlik projesinin ve bin yıldır birlikte yaşayan milletimizin bundan sonra da birlikte yaşama iradesinin başarısıdır. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Herkes kanunların öngördüğü usul ve esaslara uymak zorundadır. Bu konuda hiç kimsenin ayrıcalığı ya da üstünlüğü bulunmamaktadır. Eve dönüş yapan bu vatandaşlarla ilgili bütün işlemler hukuk kuralları çerçevesinde yapılmıştır. Bu sürecin bundan sonra sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi ve yeni sorunlara sebebiyet verilmemesi için herkesin daha sağduyulu davranması ve aklıselimle hareket etmesi gerekmektedir."
Demokratik açılımın bir başka temel hedefinin de demokratikleşme olduğunu söyleyen Bakan Atalay, demokratik açılım toplumun sadece belli bir kesimine yönelik olmadığını kaydetti. Atalay, "Hedef, herkesin daha özgür ve müreffeh bir Türkiye'de yaşamasını sağlamaktır. Bu nedenle demokratik açılımın sloganı 'herkes için daha fazla özgürlük'tür." diye konuştu.