Atagök'ten Resim Müzesi'nden 'Atatürk' ibaresinin kaldırılmasına tepki
Tomur Atagök, Resim Müzesi’nin Beşiktaş’taki giriş kapısında yazan “Atatürk’ün emriyle açılmıştır” yazılı ibarenin kaldırılmasını kınadı.
Ceren Çıplak/CumhuriyetYaklaşık yedi yıldır kapalı olan Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, el değiştirerek Milli Saraylar Resim Müzesi olarak sanatseverlerle buluşmuştu. Restorasyonu yılan hikâyesine dönen müzeyi, el değişimi sonrası Prof. Tomur Atagök ile birlikte gezdik.
Atagök ilk olarak müzenin, yani Veliaht Dairesi’nin Beşiktaş’taki giriş kapısında yazan “Atatürk’ün Emriyle Açılmıştır” mermer üzeri yazılı ibarenin kaldırıldığını belirterek bu durumu kınadı. Atagök, “Cumhuriyeti kurmuş Atamıza olduğu kadar kültürel ve siyasi tarihimize karşı işlenmiş bir eylem olduğunu düşünerek bu durumu üzüntüyle karşılıyorum” dedi.
Atagök ile birlikte ilk olarak, müzeyi gezmeden önce verilen galoşları giydik ve sonra galoştan çıkan gıcırtılar eşliğinde müzeyi gezmeye çalıştık! Atagök, özellikle Sultan Abdülmecid Efendi, Şeker Ahmet Paşa, saray ressamlarından Zonaro veya Ayvazovski gibi sanatçıların eserlerinin yer alması nedeniyle müzenin sanat ortamı ve koleksiyoncular için bir kaynak niteliği taşıdığını belirtti. Müzede, yine Şeker Ahmet Paşa’nın ilk Osmanlı koleksiyonu olarak Avrupa’dan getirdiği eserleri görmenin de sanatseverler için heyecan verici olduğunu vurguladı.
Atagök, 11 bölümden oluşan müzede başarılı bir düzenleme olmasına karşın soğuk ve mesafeli bir ortam olduğunu söyledi: “Günümüzde müzelerin araştırma, koruma ve iletişimden oluşan üç temel sorumluluğu vardır. Bunlardan iletişim, özenli sergileme, katalog ve broşüre rağmen geride kalmakta. İzleyicinin daha uzun süre salonlarda kalmasını sağlayacak yöntemlerle insan-sanat eseri ilişkisinin sürdürülmesi zor. İzleyici ile ilişki kurulması bugün müzelerin önemsediği bir konu. Burada ise eserlerin ve müzenin izleyici ile ilişkisi konusu bir uygulama olarak maalesef başarılı değil. Zaman zaman izleyicinin eserlere bakmaktan yorulduğunda oturacağı sıralarla rahatlatıcı bir ortam oluşturulmalı mesela.”
Atagök, eserlerin birbirine oldukça yakın sergilendiklerine de dikkat çekti. Müzenin Resim ve Heykel Müzesi’yken bugün sadece Resim Müzesi olmasını ise şöyle değerlendirdi: “Müzelerin tek bir nesne, tema, dönem ve bölge çerçevesinde odaklanması mümkündür. Bu sınırlar temelde koleksiyonun özellikle malzemesi ve dolayısıyla misyonuyla bağlantılıdır. Ancak sadece resim değil, resimle ilişkili desen, malzeme ile resmi yapan sanatçıların özellikleri gibi ek sergileme, müzeleri her zaman daha ilginç yapar.”
Milli Saraylar Resim Müzesi yetkilileri ise “Atatürk’ün emriyle açılmıştır” mermer üzeri yazılı ibarenin neden kaldırıldığıyla ilgili sorumuzu şöyle yanıtladı: “2012 yılında TBMM Divan Kurulu üniversiteye olan tahsisi kaldırdı. Biz de Resim Müzesi oluşumunu gerçekleştirince, kapıda zorunlu olarak yazı değişimine gittik. Kaldırılan yazı ise Taş Atölyesi’nde koruma altına alındı.”
Peki, Milli Saraylar’ın koleksiyonundan derlenen müzedeki eserler nereden toplandı? Resim Müzesi’ne getirilen eserlerin yerine ne koyuldu?
“Müzedeki eserlerin çoğunluğunu depodan ve TBMM Ankara’dan ve Topkapı Sarayı’ndan aldık. Bir kısmını da saraylardan aldık. Bunların büyük kısmı odalarda veya ziyaretçilerin çok sık girmediği salon veya koridorlarda yer almaktaydı. Milli Saraylar envanterinde 650 tablo var, bunların dağılımını yeniden yaptık ve hiç de boşluk oluşmadı.”
Yetkililer, Milli Saraylar envanterlerine kayıtlı eserlerin toplanmaya başladığını da bildirdi: “Milli Saraylar envanterine kayıtlı objelerimizin hangi kurumlara ne zaman gittiğine dair müze araştırmacıları detaylı çalışmalar yürütüyor. O eserlerin tekrar kurumumuza gelmesi için çalışma yürütüyoruz. Şimdiye kadar Cumhurbaşkanlığı ve Topkapı Sarayı olumlu cevap verdiler. Mimar Sinan Üniversitesi ise olumsuz cevap verdi. Görüşmelerimiz devam ediyor.”