'Assos'a kıymayın!'

Çanakkale’de Assos antik kenti yakınlarına kurulması planlanan jeotermal enerji santrali, bölge halkını ve çevrecileri tedirgin ediyor. Projenin durdurulması için mücadele eden çevreciler, doğal ve tarihi değerlerin tahrip olacağını belirtiyor.

Muhammed Özmen

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi Büyükhusun köyünde sondaj ve jeotermal enerji santralı (JES) başvurusuna Çanakkale Valiliği “ÇED gerekli değil” kararı verdi. Bunun üzerine direnişe geçen bölge köylüleri, çiftçiler, hayvancılık yapanlar, turizmciler ve STK’ler, konuyu yargıya taşıdı. Çanakkale İdare Mahkemesi’ne başvuran 116 kişi, yürütmenin durdurulmasını talep etti.

‘TARİHİ ESERLER ZARAR GÖRÜR’

Jeotermal projesi faaliyete geçerse 17. yüzyıldan itibaren dünyada en iyi korunmuş şehir devletlerinden biri olan antik kentin zarar göreceği kaydediliyor. Projeye tepki gösterenlerden biri de Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği. Dernek Başkanı Süheyla Doğan, yaptığı açıklamada jeotermalin yaratacağı tahribat nedeniyle tarımsal ve hayvansal üretimin düşeceğini vurgulayarak UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan Troya antik kenti, Assos, Alexandria Troas ve Parion gibi antik kentlerin de zarar göreceğini söyledi. Doğan, bölgede birinci derece arkeolojik ve doğal sit alanlarının bulunduğuna dikkat çekti. Bölgede henüz ortaya çıkarılmamış birçok tarihsel yapının bulunduğunu anımsatan Doğan, “Arkeolojik çalışmaların yapılması gerekiyorken jeotermal enerji alanı yapılmak isteniyor. Eğer devam ederse gün yüzüne çıkarılmamış eserler zarar görecektir. Buranın ülke ekonomisine kültür turizmiyle katkı yapması gerekiyor ama doğayı tahrip eden enerji şirketlerinin kârına kâr katacağı işler yapılıyor” ifadesini kullandı.

Kazı alanları için bölgede yeni yollar açıldığını ve ağaçların kesildiğini sözlerine ekleyen Doğan, “Buradaki dereler, şirketin sondaj yapacağı alana çok yakın. Derelerin kirlenmesi, tarım arazileri ve içme suyu kaynaklarının kirlenmesi anlamına geliyor. Burada jeotermal kaynaklı kimyasalın Asos antik kentindeki tarihi kalıntılara kimyasal olarak nasıl zarar vereceğiyle ilgili bir verimiz yok ancak şu gerçeği göz ardı edemeyiz; antik kente gelenler çürük yumurta kokusundan ve havadaki gazlardan etkilenecekler. “ÇED gerekli değildir” kararıyla bölgede yaşayan insanları bilgilendirmekten kaçıyorlar. Konuyu yargıya taşıdık, olumlu bir karar bekliyoruz. Kamu, bu kadar insanı karşısına alamaz” dedi.