Aspendos'ta 'Bizim Yunus' oyunu açık havada seyircili gösterime perdelerini açtı.

Anadolu Ekspresi, Van Ekspresi, Boğaziçi Ekspresi, Kurtalan Ekspres, Ege Ekspresi... Yurdun dört bir yanından gelen trenlerin yolunun kesiştiği sonsuzluk noktası. Yunus İstasyonu. İstasyonda yola yön veren bir demiryolu makasçısı, raylardan birine milim eğrilik girse neler olabiliri düşünen yunusun biri, bir Âdem. O da iyi-güzel-doğru sacayağında erittiği el-kalp-akıl bilgisiyle rayları birbirine en düzgün denklemeli. Her gelenin, Yunus’un kendisinin nerede olduğunu değil de hece taşını, mezarını, kabrini, türbesini sorduğu bir yer burası. Peki, biri bir gün gelip de bu yunus gönüldeşine “Yunus nerede” diye sorarsa?.. Sorsa?

YUNUS NEREDE?

Doğanın dilinde Yunus elbette. Sessizliğe damlayan su değirmeni dolabının iniltisinde. Nar çiçeği gibi patlamış yıldızlarda. Yıldızları taşıyan ahlat ağacının yapraklarındaki ışıltıda. Yollar gibi tozan samanyolunda. Taşın toprağın, dalın budağın kıpırtısında. Gecenin otları, başakları arasındaki fısıltıda, neler konuşuyorlar kim bilir kendi aralarında? Her birinde Yunus’un bir sözü. Burada elbette Yunus, yürekte, usta, gövdede. Boynumuzdaki anahtarda, bekler açılmaya hazır kilidi. Biz içmeyecek olsak da ocağımızda kaynayan çorbada, bulunur her zaman bir içeni. İzmir’in rayı sökülmüş tramvayları, Nemrut Dağı’nın günbatımında, Kanada’dan gelen bir mektupta.  

YUNUS EMRE VE TÜRKÇE YILI

UNESCO’nun ilan etmiş olduğu “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” nedeniyle Yunusumuza farklı alanlardan etkinliklerle bakmaya devam ediyoruz. 23 Mayıs akşamı Ankara Devlet Tiyatrosu’nun “Bizim Yunus” oyunu Antalya Aspendos Antik Tiyatrosu’nda açık havada perdelerini açtı, seyircili ilk canlı seyire. Salgın günlerinin koşulları nedeniyle oyun bir süre önce ilk dijital gösterimini TRT2’de yapmıştı. Sönmez Atasoy’un sevgi, birlik kavramlarını gözeterek çağdaş yorumla yazdığı, Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Kurt’un yönettiği oyunun canı soluğu ise Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncusu Alpay Ulusoy. Ulusoy, müziklerine Nedim Yıldız’ın emek verdiği oyun boyunca kimi zaman Yunus şiirlerinden bestelenmiş ezgileri seslendirirken, Hacı Bektaş Veli, Taptuk Emre gibi kültür değerlerimizden şiirler de sesliyor. Hakan Dündar’ın dekor, Mustafa Bal’ın ışık tasarımı ise sadeliğince derin. Yunus Emre’nin arı duruluğunca engin Türkçesi, dilbilgisinin matematikselliğince güzel Türkçemiz gibi.  

ASPENDOS’TA BİRLENMEK

Tarihin konak olduğu tiyatro sanatı ile dün bugün yarına uğrayıp, bir Yunus geçti Aspendos’tan. Akaların ayak izleriyle, Belkıs köyünün suyu ekiniyle buluşup, çayır çimenin ışıltısı, börtü böceğin tıpırtısı, kurdun kuşun çırpıntısı, onlarca insanın gözü kulağı soluğuyla birlenerek. Bizim Yunus. Sesi her yönden duyulan, görülebilen de. Sahi, nerede Yunus Emre? Sanata evet.

BİZİM YUNUS ANKARA - DT

Büyük Oyunu, 1 Perde - 57 Dakika Yazan: Sönmez Atasoy. Yönetmen: Mustafa Kurt. Oyuncu: Alpay Ulusoy. Dekor Tasarımı: Hakan Dündar. Kostüm Tasarımı: Funda Karasaç. Işık Tasarımı: Mustafa Bal. Müzik: Nedim Yıldız. Yönetmen Yardımcısı: Gül Gökçe. Asistan: Neslişah Yalçınkaya Yılmaz. Sahne Amiri: Kenan Kara Kondüvit, Bülent Ünver Suflöz, Dilek Altıntaş. Işık Kumanda: Alper Şavlan. Dekor Sorumluları: Ahmet Erkaya, Barış Gürbüz Erkek. Terzi: Murat Dugan. Mekanik Sorumlusu: Ümit Pirtinli. Sinevizyon Sorumlusu: Erhan Yoldaş.