Aslı Davaz’dan Necile Tevfik Arşivi Açıklamalı Kataloğu (1924 - 1954)’
Aslı Davaz’ın incelemesinde; Necile Tevfik’in yaşam öyküsü, 1924-1954 arasında kadın hareketindeki çalışmaları, yeni Cumhuriyet düzenindeki duruşu, edebiyat yazıları ve senaryoları yer alıyor.
Gamze Akdemir / Cumhuriyet Kitap Eki- Necile Tevfik Arşivi, kurucularından olduğunuz Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi’nin özel arşiv koleksiyonuna nasıl dâhil edildi?
Necile Tevfik Arşivi’nin, Tevfik’in vefatının ardından 35 yıl sonra, 1999’da Vakfa ulaşmasını, bir arşivin direniş süreci olarak görüyorum ve pek çok kadın arşivinin var olma mücadelesine örnek bir direniş öyküsü olarak nitelendiriyorum.
Arşiv, kuruma birkaç aşamadan sonra ulaşabildi: Belgeler bir eskici tarafından bulunmuş, ardından bir sahafa ulaştırılmış. Daha sonra ise sahaf bize ulaştı. Necile Tevfik adını daha önce hiç duymamıştık ancak belgelere baktığımda Rosa Manus’a ait daktiloyla yazılmış ve imzalanmış bir mektup gördüm.
Kadın merkezli arşivcilik ve kütüphanecilik alanında çalışanlar için bu isim çok önemlidir çünkü Rosa Manus, 1935’te Hollanda’da kurulan Kadın Hareketi Uluslararası Arşivleri’nin (The International Archives for the Women’s Movement IAV) üç kurucusundan biridir. Dolayısıyla Manus’a ait bu belgenin varlığı, Tevfik ve Manus’un nasıl bir iletişim içinde olduklarını sorgulamamı sağladı ve arşivin Vakfın koleksiyonlarına kazandırılmasında etkili oldu.
NİCELİĞİ KÜÇÜK, İÇERİĞİ BÜYÜK BİR ARŞİV
- Necile Tevfik Arşivi’nin özellikleri ve dikkat çekmek istedikleriniz nelerdir?
En önemli özelliklerinden biri nicelik olarak küçük olmasına rağmen, barındırdığı belgelerin taşıdığı bilgiler açısından, kapsamlı bir arşiv olması. Merkeze Necile Tevfik’in yaşam öyküsünü, 1924-1954 arasında kadın hareketi bünyesindeki çalışmalarını, yeni Cumhuriyet düzenindeki düşüncelerini ve duruşunu, edebiyat yazılarını ve belki de en ilgi çekici çalışma alanı olan senaryolarını koydum.
Kadınlar, kadın hareketinin ve kadınların ürettiği belgelerin kaybolmaması için bu alanda yüz yıldır mücadele vermekte. Arşivlerin korunması tarafsız değil, taraflı bir politikanın ürünüdür; dolayısıyla kadın aktivistler bu alanda taraf olmalıdır. Necile Tevfik Açıklamalı Arşiv Kataloğu da bu tarihsel bilinçle inşa edilmiştir. Türkiye’de kadın odaklı belgelerin korunması bugün hayatta olan kadınların sorumluluğundadır. Kadın hareketine emek vermiş ve unutulmuş bir kadına ait, yıllardır üzerinde çalıştığım bu açıklamalı katalog denemesi sayesinde hem Necile Tevfik’in hem de Türkiye’deki kadın hareketinin daha görünür hale geleceğini umuyorum.
‘KENDİNİ KİTAPLARLA YETİŞTİRDİ’
- Üretken yaşamında hele ki kadın birliğine adadığı otuz yılda kayda değer çalışmalara imza atmış, Türk Kadın Birliği çatısı altında ciddi emek harcamış, feminist tarihinde, yazında ve sosyal hayatta adım adım nasıl yol almış bir kadın Necile Tevfik?
1924-1954 arası belgelerin ve ikincil kaynakların incelenmesi Necile Tevfik’in kimliğini saptamada önemli bir aşama oluşturdu. Önce soyadının Biren olduğunu öğrendim ve pek çok araştırmanın sonucunda babasının devlet adamı Mehmet Tevfik Biren ve annesinin ressam Emine Naciye Neyyal, kız kardeşlerinin Meliha Tevfik ve Güzin Tevfik olduğu ortaya çıktı.
Siyasal ve toplumsal birçok değişimin yaşandığı bir dönemde doğan Necile Tevfik, evde aldığı eğitim ve okuduğu kitaplarla kendini yetiştirmiş.
İkinci Meşrutiyet’in ilanından üç yıl sonra dünyaya gelen Tevfik, 1923’te Cumhuriyet ilan edildiğinde 12, 1928’de Hollywood’a senaryo gönderdiğinde 17, hikâye kitabı İstersen Okuma yayımlandığında 22, Cumhuriyetin 11. yıldönümünde yaptığı coşkulu konuşmasını hazırladığında 23 ve Uluslararası Kadınlar Birliği’nin 12. Kongresi’nde ise 24 yaşındaydı.
‘EDEBİYAT HAYATI 1935-1954 YILLARINI KAPSIYOR’
- Necile Tevfik’in edebiyat ürünlerinin içerik ve türleri nelerdir?
Arşivdeki belgelerden Necile Tevfik’in erken yaşta yazmaya başladığı ve edebiyat hayatının 1935-1954 yıllarını kapsadığı söylenebilir. Arşivinde bulunan hikâyelerinin yanı sıra henüz ulaşamadığım Hastane Hayatı adlı bir romanı ve Hatice adlı bir senaryosu bulunuyor. Yine arşivde olmayan ama Milli Kütüphane kataloğundan ulaştığım İstersen Okuma başlıklı bir hikâye kitabı var.
Hikâyelerini genellikle Türkçe ve Fransızca yazmış ve seçtiği karakterleri genellikle hayatın içinden kişiler oluşturuyor. Mehmet Ağa adlı hikâyesinde torununu kaybedip aklını yitirmiş bir köylünün öteki çocuklarla arasında geçen olayları ele alıyor. Buluttan Nem Kaparsınız isimli hikâyesinde, 1930’lu, 40’lı yıllarda orta sınıf şehirli bir çiftin ilişkisini, hicivli bir şekilde anlatıyor.
Fransızca kaleme aldığı Le Cercueil başlıklı hikâyesinde ise genç yaşta babasını kaybeden Sonia isimli bir köylü kız ile üvey annesi arasındaki ilişkiyi konu alıyor; iki paragrafı ve sonu değiştirilerek Le Journal d’Orient gazetesinde yayımlanmıştır. Fatma adlı hikâyesinde, kocası tarafından çocuğu elinden alınan, parasız pulsuz evden atılan bir kadının trajik öyküsünü anlatıyor.
‘SESSİZ FİLM SENARYOLARINI HOLLYWOOD’A SATTI’
- Son olarak yine çalışmanız sayesinde, Necile Tevfik’in Hollywood’la senaryolarını satabilecek kadar yakın ilişkide olduğunu öğreniyoruz. Bir ilk gibi!..
Necile Tevfik’ten önce Hollywood ile birlikte çalışmış başka sinemacılar var mı bilmiyoruz. Küçük arşivi bu yönüyle sadece kadın tarihine katkı sağlamakla kalmıyor özellikle Türk sinemasının Hollywood ile ilişkileri bağlamında Türkiye’de sinema tarihine belki de hiç aralanmayan yeni bir kapı da açıyor.
Öte yandan Necile Tevfik ile Jacques Feyder’in doğrudan iletişimine dair bu arşivde belge bulunmasa da Necile Tevfik el yazısıyla tuttuğu notlarda, Feyder’e bir senaryosunu gönderdiğini belirtiyor ayrıca Hollywood stüdyolarına sattığı senaryoların, yazdığı mektupların ayrıntılı bir sürecini anlatıyor.
Feyder, Fransa’daki başarılı kariyerinin ardından 1915 ile 1946 yılları arasında Hollywood’a kırkın üzerinde sesli ve sessiz film çekmiş, bunlardan birinde Greta Garbo rol almıştır. Belgelerden anladığım Necile Tevfik ile Feyder’in iletişimde olduğu esas yıl 1929.
Tevfik’in notlarına göre 1928’de Kaliforniya’da Los Angeles’ta faaliyet gösteren FBO Stüdyoları’na, Varşova 1863 ve Seduction isimli sessiz film senaryolarını satmış bu satışlardan ücret almıştır.
Tevfik’in sinema ile ilgili başka belgeleri incelendiğinde bu işi çok profesyonelce yaptığı, sinema teknikleri ve dilini iyi bildiği gözlemleniyor. Çünkü o dönemde Türk sinemasında karşılığı olmayan kavramlar için yeni terimler üretmiştir. Eğer Berlin’de Radio Picture’ın arşivleri duruyorsa yüksek olasılıkla Tevfik’in mektuplarına ve belki de başka senaryolarına ulaşılacaktır diye düşünüyorum.
Necile Tevfik Arşivi Açıklamalı Kataloğu (1924 - 1954) - Bir Kadın Arşivini Okuma Denemesi / Aslı Davaz / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 304 s. / 2019.