Aşkı nasıl bilirsiniz?
Azeri filozof Prof. Dr. Selahaddin Halilov, orijinal anlamda aşkın muhabbet olarak tanımlandığını ifade ederek, muhabbetin daha geniş bir anlamı bulunduğunu kaydetti.
cumhuriyet.com.trGazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 100. Yıl Kültür Merkezi'de "Aşk ve Akıl" konulu konferansta konuşan Azeri filozof Prof. Dr. Selahaddin Halilov, gençlerin aşk adı altında ne anladıklarını sorgulamalarını isteyerek, aşk konusunun kendisinin de uzmanlık alanı olmadığını ifade etti. Halilov, "Gençler belki de aşk ile ilgili başka bir şey bekliyorlar. Ben aşk konusunda bir tane olsun şiir bilmem. Aşk hakkında bu kadar büyük, romantik duygular yaşayan bir gençliğe, bugün olduğu gibi bu kadar soğuk, bu kadar rasyonel açıdan fikirler söylemek de o kadar kolay değil" diyerek, katılımcılara, "Her yerde karşımıza çıkan yayılmış tasavvurlar ne derece yanlıştır" sorusunu yöneltti.
Halilov sadece aşkta değil, başka meselelerde de bunların yanlış kullanıldığını ve yanlış algılamaya yol açtığını belirterek, doğu batı ilişkilerine, doğu ve batı düşünce tarzını bilim çerçevesinde araştırdığını vurguladı. Doğunun orta çağlarda gelişmiş olduğunu anımsatan Halilov, sonraki yüzyıllarda geri kalmasını ve batının bilim ve teknolojide ileriye geçmesini sorgulayarak sözlerine şöyle devam etti: "Yani bu, sevginin küçük zerresinden tutun da, Türk dilindeki anlamına gelen o büyük, kainatı kaplayan bir aşk görünümünü alır. Küçücük bir sevgi bile, burada çok farklı, çok büyük bir sevgi olur. Fakat bu küçük ile büyük arasında paylanma vardır. Çocukluktan insanlar terbiye alırken, dünya ve insanlarla münasebetlerimiz, güzelliğe, kötülüğe ve iyiliğe münasebetlerimiz şekil alırken, neyi sevip neden nefret edeceğimizi belirlerken, düşünceler ve kriterler üzerinden şekil alır. Yani, ben üniversal bir sevginden konuşurum ve bunun içerisinde gelip aşkın ve sevginin de yerini bulmak için önce o üniversal sevgiden yola çıkmak gerekir."