Aşı eşitsizliği

Salgınla birlikte komplo teorileri de yayılmaya devam ediyor. Bir örneği Sinovac yani CoronaVac aşısı olanların Avrupa Birliği’ne seyahat edemeyeceği haberi. Aşı sertifikaları için, Avrupa Birliği içinde bir uygulama olabileceği belirtiliyor ancak herhangi bir yasal düzenlenme alınmadı. Yunanistan turizmi canlandırmak için aşı sertifikası konusunda Birliğe baskı yapıyor.

Özge Mumcu Aybars/ Statik Enerji

Covid aşınızı oldunuz mı? 65 yaş üzerindekilerin bir çok insan ilk doz aşısını oldu, bir ay sonra olan ikinci doz aşıları bekliyor. Diğer yaş gruplarına aşının ne zaman geleceği halen belirsiz, iş grubunuza göre aşıyı olmuş olabilirsiniz ya da sıranızı bekliyorsunuz. Hacettepe Üniversitesi ise Sinovac’ın CoronaVac aşısının Faz – 3 çalışmalarını tamamladı. Üzerinde endişe bulutları gezinen aşının etkinliği yüzde 83,5; hastaneye yatışı engelleme oranı ise yüzde 100 olarak belirlenmiş durumda. 

Aşılar gizemini koruyor

Türkiye’de CoronaVac aşısı için, Keymen İlaç A.Ş.’ne 1 milyon bedava doz aşı için devletin 12 milyon dolar ödediğine yönelik iddialar muhalefet tarafından gündeme getirildi. Keymen İlaç bu iddiaları yalanlasa da, Çin’den aşının gelmesi ve Devlet Malzeme Ofisi’ne satılma iddiaları da epeyce konuşulacak gibi. Bir diğer iddia ise, Financial Times Türkiye muhabiri Laura Pitel’den geldi. İddiaya göre, Çin, aşıyı vermek için Türkiye’de olan Uygur Türkleri’nin, 2017’de Türkiye ve Çin arasında imzalanan “Suçluların İadesi Anlaşması” çerçevesinde Çin’e gönderilmesini istedi. Nitekim Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 30 Aralık 2020 tarihinde, anlaşmanın Meclis’te onaylanmadığını ve de bu anlaşmanın “Uygurları Türkiye Çin’e teslim edecek” diye yorumlamanın mümkün olmadığını belirtti. Türkiye’nin Çin aşısını uygulayarak bir jest yaptığı için aşıların gönderildiği de iddia ediliyor. Diğer aşıları neden almadığımız konusu ise gizemini korumaya devam ediyor. 

Dünyada Covid – 19 aşısı üzerinden tartışmalar ve kutuplaşmalar ise hız kesmeden devam ediyor. Belki de aşı kutuplaşması sürecinin de başlarındayız. Aşılamanın başladığı bugünlerde, 62 ülke Pzifer / Biontech kullanıyor, 45 ülke Oxford / AstraZeneca, 27 ülke Moderna, 11 ülke Sinopharm / Beijing, 9 ülke SputnikV, 5 ülke Sinovac, 2 ülke Sinopharm / Wuhan, 1 ülke Covaxin, 1 ülke de Johnson & Johnson aşısını kullanıyor. 111 ülke ise aşılama yapamıyor, toplam nüfusları ise 1,93 milyar. 

Komplo teorileri...

İhtiyacından fazla olan ülkeler, diğer ülkelere “yardım” olarak aşı göndermeye başlıyor. Çin ve Rusya, şu zamana kadar, 41 ülkeye 800 milyon doz aşı gönderdi. Aşılamaya son hızla devam eden İsrail’de ise Filistin’e aşı gönderme tartışmaları devam ediyor. 2 hafta önce, İsrail 2 bin dozluk Rus SputnikV aşısının Gazze Şeridi’ne girmesine izin vermedi. Sınırın diğer yanında, İsrail 2,6 milyon vatandaşına çift dozu uyguladı, 4 milyonu aşkın vatandaşına ise ilk doz uygulandı. Bir diğer iddia ise, İsrail’in Suriye’de tutulan bir kadın vatandaşını ülkeye geri getirmek için Esad Rejimi’ne SputnikV aşısını tedarik ettiği. Avrupa Birliği, BM tarafından oluşturulan COVAX fonuna katkısını 1 milyar avroya çıkardı. ABD’nin ise aynı fona 4 milyar dolarlık bir katkı sunması bekleniyor. 

Salgınla birlikte komplo teorileri de yayılmaya devam ediyor. Bir örneği Sinovac yani CoronaVac aşısı olanların Avrupa Birliği’ne seyahat edemeyeceği haberi. Aşı sertifikaları için, Avrupa Birliği içinde bir uygulama olabileceği belirtiliyor ancak herhangi bir yasal düzenlenme alınmadı. Yunanistan turizmi canlandırmak için aşı sertifikası konusunda Birliğe baskı yapıyor.

Aşılar var olan kriz alanları için yeri geldiğinde bir diplomatik havuç, yeri geldiğinde bir diplomatik sopa olma niteliğine bürünecek gibi görünüyor. Aşı sırası bekleyen bizlere gelecek günlerde bir havuç, yoksa bir sopa mı olacak göreceğiz.


İyi pazarlar.