"Asgari ücret yetersiz, çelişkili ve tutarsız "
Türk-İş Yönetim Kurulu'ndan yapılan açıklamada, 2010 yılında geçerli olacak asgari ücretin ''güvenilir, objektif ve bilimsel veriler yerine hükümetin keyfi yaklaşımı ile belirlendiğini'' öne sürülerek, ''Böylece tespit edildiği andan itibaren asgari ücret yetersiz, çelişkili ve tutarsız olmaktadır. İnsanca bir yaşama düzeyi sağlamaktan uzak, 'açlık ücreti' bile değildir'' denildi.
cumhuriyet.com.trTürk-İş Yönetim Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun işveren-hükümet kesimi temsilcilerinin 2010 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere bugün toplandığını anımsatılarak, toplantılara Türk-İş temsilcilerinin katılmadığı belirtildi.
''Asgari ücret, işçinin ekonomik ve sosyal durumunun iyileştirilmesi için önemli bir araç ve sosyal devlet olmanın gereği olan bir uygulamadır'' denilen açıklamada şunlar kaydedildi:
''Bu uygulamanın bir amacı da çalışanların düşük ücretlere karşı korunması yanı sıra rekabetin emek sömürüsüne yol açmadan yapılmasıdır. Türk-İş, kuruluşundan beri savunduğu asgari ücretin kutsal ve sosyal ücret kavramına yaraşır, insanca yaşama düzeyini sağlayacak, gelir dağılımındaki adaletsizliği düzeltecek, işsizlik gerekçe yapılarak çalışanların sömürülmesine engel olacak düzeyde belirlenebilmesi için çaba göstermektedir.
Ancak, siyasal iktidar, asgari ücreti belirlemekle görevli Komisyonun daha ilk toplantısında gerçek niyetini ortaya koymuştur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın çağrısı üzerine toplanan komisyonun açılışına Sayın Bakanın katılması ve hükümetinin görüş ve yaklaşımını açıklaması beklenirken bu mümkün olmamış, milyonlarca çalışanı ve ailesi doğrudan ilgilendiren asgari ücretle ilgili işçi ve işverenin konuşma yapması da hükümet tarafından engellenmiştir.
Siyasal iktidar, demokratik gelenekleri ve sosyal diyalog yaklaşımını bir yana bırakarak, önceden belirlenen asgari ücreti dayatmak yolunu tercih etmiştir. Öyle ki, Anayasa'nın 55. maddesinde yer alan 'asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları göz önünde bulundurulur' açık hükmüne rağmen bu şart yerine getirilmemiş ve Türkiye İstatistik Kurumu'ndan çalışanların geçim koşullarını ortaya koyan çalışma talep edilmemiştir. Geçmiş yıllarda komisyonun işveren-hükümet oy çoğunluğunun devletin resmi makamlarına itibar etmek yerine çok daha düşük bir asgari ücret tutarını kabul ve ilan etmek yaklaşımı böylece yeni bir boyut kazanmıştır.
2010 yılında geçerli olacak asgari ücret güvenilir, objektif ve bilimsel veriler yerine hükümetin keyfi yaklaşımı ile belirlenmiştir. Üzülerek belirtmek gerekir ki işveren kesimi temsilcileri de bu sorumluluğa ortak olmuştur. Böylece tespit edildiği andan itibaren asgari ücret yetersiz, çelişkili ve tutarsız olmaktadır. İnsanca bir yaşama düzeyi sağlamaktan uzak, 'açlık ücreti' bile değildir. Çalışanların yoksulluğunu daha da yaygınlaştıracaktır.''
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun bugünkü karar toplantısına Türk-İş temsilcilerinin ''oynanan oyunun parçası olmamak ve hükümetin yaklaşımını protesto etmek'' için katılmadıkları ifade edilen açıklamada, ''Çalışanlar, teğet geçtiği ileri sürülen ekonomik krizin faturasını ödemeye zorlanmaktadır'' denildi.
BASK Genel Başkanı: Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı Resul Akay, Hükümet'in memur maaşlarını, asgari ücreti ve emekli aylıklarını yeniden belirlemesi ve asgari ücretin vergi dışı bırakılması gerektiğini bildirdi.
Akay, yaptığı yazılı açıklamada, ''çay-simit hesabı yaparak iş başına gelen'' Hükümet'in, sekizinci kez açıkladığı asgari ücretle hayal kırıklığı yarattığını ileri sürdü. Açıklanan asgari ücretin, sefalet ücreti olduğunu savunan Akay, ''Asgari ücrete yapılan artış iktidar mensuplarının çocuklarının bir günlük harçlığı bile değildir'' değerlendirmesinde bulundu.
Hükümet'in, kendini asgari ücretlinin yerine koyarak empati yapmasını isteyen Akay, şunları kaydetti:
''Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, yaptığı hesapla asgari ücretin çay-simidi karşıladığını söylemektedir. Bize göre bu talihsiz bir hesaptır. Oysa günümüz koşullarında bir insanın yaşayabilmesi için kira, gıda, giyecek, yakacak, eğitim, sağlık, ulaşım, haberleşme, aydınlatma ve temizlik gibi giderleri karşılaması şarttır. Hükümet'i, kendini bir dakikalığına asgari ücretle geçimini sağlayan bir insanın yerine koymasını bekliyoruz.
Hükümet, iş başına geldiğinde asgari ücretliden, dar ve sabit gelirliden talep ettiği üç yıllık süreyi fazlasıyla aşmıştır. İktidara geldiğinde asgari ücretli başta olmak üzere dar ve sabit gelirlinin mutfağını bollaştıracağını, cebine para gireceğini söyleyen Hükümetin sekizinci yılında asgari ücreti 30 lira arttırması ayıptır.
Asgari ücretli, memur ve emekli 2009 yılını kara bir yıl olarak anacaktır, 2010 yılının da çetin geçeceği ortadadır. Hükümet, bu durumu göz önünde bulundurmalı, memur maaşlarını, asgari ücreti ve emekli aylıklarını yeniden belirlemeli, Asgari ücreti vergi dışı bırakmalıdır.''