Artık ‘soy kodu’ araştırması yok
Azınlık okullarına öğrenci kabulü için “soy kodu” kullanılmayacak. Okullar, alacakları öğrencilere kendileri karar verecek. HDP Milletvekili Garo Paylan kararı gazetemize değerlendirdi.
Deniz Ülkütekin/CumhuriyetGayrimüslim okullarına girmek isteyen öğrencilerin belirlenmesinde, devlet kayıtlarındaki ‘soy kodu’ uygulamasına son verilmesi için bir genelge hazırlandı. Agos gazetesinin haberine göre, önümüzdeki günlerde Resmi Gazete’de yayımlanacak genelgeyle öğrenci kayıtlarına okul müdürleri karar verecek. Türkçe kültür derslerinin öğretmenleri de okullar tarafından MEB’e önerilecek, atamalar teklif listesine göre yapılacak.
Şimdiye kadar gayrimüslim okullarında okumak isteyen öğrencilerin kayıtları okul tarafından alındıktan sonra, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderiliyordu. Kaydın kabul edilip edilmeyeceğine de Milli Eğitim Müdürlüğü karar veriyordu.
Bu uygulama ile öğrencinin gayrimüslim olup olmadığını nüfus müdürlükleri aracılığıyla tespit edildiği ve Türkiye’de her vatandaşın devlet kayıtlarında soy koduna göre fişlendiği iddia edilmişti.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı imzasıyla hazırlanan genelgeye göre, çocuklarını okula kayıt yaptırmak isteyen veliler, çocuklarının gayrimüslim olduğunu beyan eden bir dilekçeyle okula başvuracaklar. Kaydın yapılıp yapılamayacağına okul müdürü karar verecek ve “soy ağacı” araştırması yapamayacak.
“Soy kodu” uygulamasıyla ilgili iddialar 2013’te mahkemeye taşınmış ve uygulamanın hukuka aykırı olduğuna karar verilmişti.
‘Karar önemli bir adım’
Yeşilköy Ermeni İlköğretim Okulu Kurucusu ve HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, kararı şöyle değerlendirdi: “Bu karar önemli bir adım. Bizler kadim topluluklarız. Tarih boyunca patrikhanemizle, okullarımızla korumaya çalıştığımız bir özerk yapımız var. Türkiye Cumhuriyeti de bunun korunmasına yönelik anlaşmalara imza atmış. Ancak yıllardır süregelen yanlış uygulamalarla öyle bir noktaya gelindi ki, okullarımızda kimlerin okuyacağına bile devlet karar veriyordu. Herhangi bir yasal dayanağı olmayan bu uygulamayla ilgili talebimiz kaldırılması yönündeydi. Yıllar süren çabamız sonunda AKP hükümetini buna ikna ettik.”
Paylan, benzer uygulamaların, sırf eğitim alanında değil devlet memuru alımından, askerlikte nöbet tutturmaya kadar uzandığını ve toplum içinde, “soy kodu” sebebiyle Ermeni ve Rumların “sakıncalı vatandaş” haline geldiğini kaydetti.
Teşkilat-ı Mahsusa
Bakanlığın genelgesiyle birlikte artık Ermeni öğrencilerin, Ermeni olduklarını ispat etme yükümlülüğünün ortadan kalktığına da işaret eden Paylan, “Yıllar öncesinde, Müslümanlaşmış Ermeni ailelerden gelen çocuklar, Teşkilat-ı Mahsusa’dan kalma soy kodu ayrımcılığı sebebiyle Ermeni olduklarını ispatta büyük sıkıntı yaşıyordu. Bu sayede bir Türk Ermenisi, azınlık okuluna başvurduğunda okula alınabilecek” dedi.
Paylan, kararın okullara bırakılmasının, okullar arasında çifte standarda sebep olup olmayacağı yönündeki sorumuza ise “Türkiye’deki Ermeni Cemaati, zaten toplamda 50 ile 60 bin kişi arasında. Dolayısıyla hemen herkes birbirini tanıyor. O yüzden bir sorun çıkacağını sanmıyorum” yanıtını verdi.