‘Artık bir çocuk bile aç uyumuyor’

Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli, yönetim anlayışını anlattı.

ALİ AÇAR

Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin tek kadın belediye başkanı. İlçede bir çok projeyi hayata geçirirken hekimlik görevinde olduğu gibi sorunun MR’ını çekiyor. Belediyeciliğin bir meslek değil kamu görevi olduğunu ve süreklilik gerektirdiğini anlatan Benli, yeniden şans verilmesi halinde ise kentsel dönüşüm sorununu çözmek ve ‘Bathonea Arkeopark’ projesini hayata geçirmeyi istediğini anlatıyor. Avcılar’da bir tek çocuğun ve kadının yatağa aç girmediğini belirten Benli, “Avcılar’ı yönetirken sosyal, toplumcu ve halkçı bir anlayışla yönettik. Bir gün, ‘İstanbul’un sokaklarında mendil satan çocuk yok’ diye dünyanın hayranlıkla anlatmasını istiyorum. Avcılar’da yapılıyorsa, bu kentde de hayli hayli yapılır” diyor. Avcılar’da yaptıklarını ve yapmak istediklerini Cumhuriyet’e anlatan Benli sorularımıza şu yanıtları verdi:

-4.5 yılda Avcılar’a kadın eli değmesiyle neler değişti?

Sorunlara bir kadın ve hekim perspektifiyle yaklaşarak sorunları tespit edip çözüyoruz. Kadınların bakış açısı gereği çözümler biraz daha ekonomik oluyor. Deprem, afet ve yapı stoklarının buna uygun olup olmadığına ilişkin çalışmalarımız sürüyor ve imar planlarını yaptık.
Bilim, çocuğun hayatında öğreneceklerinin yarısını ilk 6 yaşa kadar öğrendiğini söylüyor. Okul öncesi eğitime önem verdik. Çocuk kulüpleri kurarak kendilerinin oyun oynayabilecekleri eğitime katkı veren yerler yaptık. Sanatla ilgilenirken, mahallelerde kent kültür evleri kuruldu. Hem eğitim hemde çocuğun eksik kalan sanat ve spor becerisini tamamlıyoruz. Bunlar için sanat konservatuvarı kurduk. İstanbul’un tek belediye sanat konservatuvarı Avcılar’da. Çocukların uyuşturucuya bulaşmaması için ilgili müdürlükler kuruldu. Çocuklarımızın üniversiteye ve liseye hazırlanmasında eğitimde fırsat eşitliği adına gençlik merkezleri kuruldu.

40 binin üzerinde genç, çocuk ve diğer yaş gruplarındaki ilçe sakinlerine eğitim veriyoruz. İlçe nüfusunun yüzde 10’unu kendi talepleri doğrultusunda eğitimden geçirmiş oluyoruz. Ayrıca FİFA onaylı bir stadyumumuz var. Amatör spor kulüpleri burada çalışıyor. Bir gazi evimiz var. Burasını ileride yatılı hale getirme gibi bir çalışmamız var. Evde bakım hizmetinin yanında kadınlar için çeşitli istihdam olanakları yaratıyoruz. Emekliler için kafemiz var. Cumhurbaşkanı Erdoğan kıraathanelerden bahsetti ama zaten bunu CHP’li bir belediye olarak geldiğimizde yaptık. Yakında 770 yataklı 22 katlı kız öğrenci yurdunu açıyoruz.

-Arkeopark projenizi biraz açar mısınız?

Bir kentin öz kaynakları ve varlıkları vardır. Bizim kaynağımız da koruduğumuz kendi kaynaklarımız. Bunun için öncelikle Firuzköy halkına teşekkür ediyorum. Burasının SİT alanı olduğunu öğrenince tarım arazisi olarak kullandılar. Yapılaşmaya gitmediler. 1000 hektarın üzerindeki bir alanı korumak İstanbul gibi bir yerde gerçekten büyük bir hizmettir. İnsanlık adına korunmuş bu 1000 hektarlık alanın 400 hektarı birinci derecede sit alanı. Biz orada kazılar sürerken koruma amaçlı imar planı yapıp Bathonea Arkeopark projesini gerçekleştirdik. Projemizde bilim insanları ile birlikte çalışıldı. Bir yere müze yapacaksak onun nereye inşa edilebileceğini bilim insanı söyler. Bir kuş gözlem evi buraya olmalı. Burada her şeyin bir anlamı var. Antik kentin Roma bizans dönemi eserlerini içeriyor. Liman kenti ve liman yolunun bordur yolları bu zamana kadar oynamamış bir alan. Biyologlar geçmişte burasının sağlık turizmi için kullanıldığını söylüyor. Kalp ilacı üretilen bitkiler burada yetişiyormuş. O bitkilerin yeniden yetişeceği bir alan bırakıyoruz. Burada böcek, yılan, kelebek ve balık türlerini de koruyoruz. Yani ekolojik denge korunuyor. 100 bin insana istihdam sağlayacak. İstanbul’da bir turistin kalma süresini 1 gece uzatacak. Bu durumda kentin turizm gelirini de iki katına çıkarmış olacaksınız. Geçmişte burası aynı zamanda bir din turizmi yapılan yermiş. Ortodoskların merkezi olmasının yanında Vikingler’in karayoluyla geldiği limanda burası. İpek yolu burası. Vikinglere ait eser ve kalıntı bulundu. Avrupa’ya tarım buradan gitmiş. Kısaca atıl kalmış bu değerlerimizi hem geleceğe taşımış hem de korumuş olacağız.

Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli, kentsel dönüşüm anlaşıyışlarının; insanların evlerinin yıkılmasına, yaşadıkları yerlerden uzaklaştırılmasına ve borçlandırılmasına müsaade etmediğini belirtti.

 

Avcılar’ın hakkını teslim edeceğim

-Avcılar için hayaliniz neydi? Gerçekleştirebildiniz mi?

Küçükçekmece’den Cennet Mahallesi’ne bakıldığı zaman gerçekten cennet gibi görünürmüş. 1999 depremi cehenneme çevirdi. Avcıları çok seviyorum ve gerçekten cennetin olduğu bir kentte yaşıyoruz. Avcılar’a hakkı teslim olacak. Heryeri tümör gibi saran kentleşmeye asla müsade etmeyeceğiz. Hümanist kent modeli hayalim. Rootherdam şehrinden geldiler. Bir kadını nasıl belediye başkanı yapmışlar incelediler. Bana ne istediğimi sorduklarında Avcılar’ın hakkını teslim etmek istiyorum dedim. Onlarda bana nasıl bir kent arkasını suya dönebilir dediler. Küçükçekmece’nin üzerinde yelkenli ve sandal hiç yok. Büyük binaların yapıldığı, insanların birbirini tanımadığı değil sosyal yaşam dokusu olan bir Avcılar benim hayalim. İnsanlar mahallesinden çıkacak esnafından alış-verişini yapacak, kafelerindre oturacak ve gezilecek yerlerinde dinlenecek. İnsanın doğasına uygun olan bir kent hayalim. Burasını yenilerken de suyla kenti birleştiren bir modeli yaratmak hayalim.

-2019 yerel seçimlerinde yeniden aday mısınız?

Belediye başkanlığı kesintiye uğratılan bir görev değil. Orasını bir meslek yada makam olarak değil kamu hizmeti olarak görüyorum. Biz toplum sağlığını görev edinmiş hekimlerin öğrencileriyiz. Belediye başkanlığını da toplum sağlığı hekimliği yapar gibi yapıyorum. Doğduğun andan öldüğün ana kadar belediyeden hizmet alıyorsun. Bu kesintiye uğratılır hizmet değil. Avcılar’da bize oy veren kitlenin oranı yüzde 33. Bu insanların oylarını verdikleri belediye başkanı şehir eminidir. En çok güvendiği insana oy verirler. Parti ayrımı yapmaksızın karşılarında bir kadın ve doktor var. 25 yıl burada hekim olarak hizmet verrdim ve şimdi belediye başkanlığı yapıyorum. Buradaki halkımızda istiyor. Buraya hep yoksul insanlar geliyor. Kentini emanet edeceği hatta ‘Toprak ana’ diyecek kadar güven duydukları için yeniden görev almak istiyorum. Kısa sürede yapılmak istenen hedeflere ulaşmak mümkün değil. Projelerimiz daha yeni İBB gündemine geliyor. Bunu nasıl yarıda bırakalım. O toplumun hayatını değiştirecek projelerinde yapılması için burada kalmak gerekiyor. Hem ideallerimiz hem de ideolojimiz adına sürdürebilirlilik için aday oldum. Avcılar’ı yönetirken sosyal, toplumcu ve halkçı bir anlayışla yönettik. Bir gün, “İstanbul’un sokaklarında mendil satan çocuk yok” diye dünyanın hayranlıkla anlatmasını istiyorum. Avcılar’da bunu yaptık. Genel de de yapabiliriz.

Göç değil, yerinde dönüşüm

-Avcılar deprem riski altında ve kentsel dönüşüm yapılması gerektiğini söylüyorsunuz. Çalışmalar ne durumda?

Kentsel dönüşüm ilkelerini 100 yıllık bir bakış açısıyla değerlendirmek gerekiyor. Yerinde ve uygulanabilir bir kentsel dönüşüm bizim önceliğimiz. İnsanların kendi mahallerinden, alanlarından göç ettirimediği ve borçlandırılmadığı bir imar planı anlayışımız var. Deprem riskinden ancak evleri yenileyerek kaçabiliriz. Deprem değil, bilinçsiz yapılan yapılar öldürüyor. Göreve geldiğimizde Proje Müdürlüğü’nü kurarak 2014 yılının Mayıs ayında Avcılar’ın mahallelerinin planlarını yaptık. 1/5 bin ölçekli planlar Büyükşehir’in görevi olmasına karşı kendi kadrolarımızla bunları hazırlayıp İBB’ye aktardım. 4 yıl süren bir çalışmada ilçede kaç bina var, envanteri ne, yoğunluğu nasıl kurtarırız tek tek ele alındı. İmar planının yapıp İBB’ye vererek biz 1/1000’e hazırız dedik. Gecekondu mahallesi olan Tahtakale ile Isparta Kule’lerinin olduğu yerlerde de imar sorunu var. Isparta Kule’ye hep ev yapılıyor ve sosyal donatı alanları eksik. Tahtakale mahallesinde ise hep gecekondu var sağlıklı yapı yok.
Burasını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı rezerv alanı olarak TOKİ’ye plan yaptırdı ama halk kabul etmedi. Çünkü evleri yıkılıyor ve borçlandırılıyorlar. İnsanlar göç etmek zorunda kalıyorlar. O borcun altına girmeleri mümkün değil. Bizim planlarımızda halkın yanında olmayan hiçbir proje yok. Belediye olarak kentsel dönüşüm anlaşıyımız insanların evlerinin yıkılması, yaşadıkları yerlerden uzaklaştırılması ve borçlandırılmasına müsaade etmiyor. Sulukule ve Fikirtepe gibi olmayacak. Ancak muhalefette olduğumuz için işler biraz yavaş ilerliyor.