‘Arkasından’ darağaçları konuşur!

‘Asmayalım da besleyelim mi’ sözlerinden, ‘AB hatırına’ idam kalksın noktasına gelmişti...

Türey Köse/Cumhuriyet
‘Asmayalım da besleyelim mi’ sözlerinden, ‘AB hatırına’ idam kalksın noktasına gelmişti...
‘Arkasından’ darağaçları konuşur!
Kenan Evren’i ‘darağaçlarından’ biliriz!
‘Bir sağdan, bir soldan getirin’ sözleriyle biliriz!
 
Kenan Evren’i nasıl bilirdiniz” diye sorarsanız, fazla söze gerek yok... Darağaçlarını gösteririz, onlar konuşur... Nasıl unuturuz, 17 yaşındaki Erdal Eren’in yaşı büyütülerek idam edildiği kırım ve kıyım günlerini. Sonra, Buca Cezaevi kapısında genç bir gazeteci olarak “infaz”ları beklediğimiz geceleri. Arka arkaya çıkan tabutları... Kenan Evren’in o kapkara günlerdeki “Asmayalım da besleyelim mi”, “Bir sağdan, bir soldan getirin, biz orta yolcuyuz, dedik” sözlerini de unutmayız, unutamayız...
 
TBMM’de idam cezasının kaldırılmasının tartışıldığı günlerde (2002 yılında) hazırladığımız “Darağacındaki Siyaset-Yasayla Gelen Ölüm” başlıklı yazı dizisi için Kenan Evren’le de konuşmuştuk.“İnfazların bir sağdan, bir soldan yapılmasını istediğinizi söylediniz. Hukuk bunun neresinde” sorumuza “Hukuk neresinde değil. Mahkeme cezayı, idam kararını veriyor. Ondan sonra hemen uygulanması gerekir diye de bir kanun yok. Biz dedik ki, evvela sağdan idam yaparsak, bakın solu tutuyor, derler, soldan idam yaparsak sağı tutuyor derler. Onun için bizim dönemizde, ne sağda ne soldayız biz dosdoğru orta yoldayız, dedim. Onun için bir sağdan, bir soldan ikisini beraber yapalım, dosyaları ikişer ikişer, getirin, dedim. Ki, kimsenin böyle bir tenkidine maruz kalmayalım” yanıtını vermişti.
 
Erdal Eren’in yaşının büyütülerek idam edildiğini kabul etmiyordu. “Asmayalım da, besleyelim mi” sözlerini anımsattığımızda da şunları söyledi:
“Şimdi efendim, normal seçimler yapılıp Meclis hayata geçirildikten sonra gene idam cezaları geliyordu. Sıkıyönetim mahkemeleri devam ediyordu çünkü daha kapanmamıştı, ama yine de onaylamıyordu. Muş’ta yaptığım bir konuşmada dedim ki, idam etmeyip de ne yapacağız, mahkeme cezasını vermiş, Yargıtay da onaylamış, işlediği suçlar da hakikaten idamı gerektiren suçlar, kanunlarda bu ceza var, o halde ne yapacağız bunu, sonuna kadar besleyecek miyiz?. (...)Amerika’da çatır çatır yapıyorlar. Niye kimse ona bir şey söylemiyor. Kuvvetli oldunuz mu kimse bir şey söylemez, zayıfsanız tepenize binerler.” 
 
Artık, idam cezasından kalkmasından yanaydı. “AB’ye girme taraftarıyım. Yani bu da olmayıversin” görüşündeydi. Darbeden 22 yıl sonra “AB hatırına” idam cezası konusunda  fikrini değiştirmişti. Bu fikir değişikliği darağaçlarında can veren 50 kişiye yetişmedi! Erdal Eren’e yetişmedi... “Arkasından” benim kuşağım iyi şeyler söylemez... Darağaçlarını, cezaevlerini gösteririz...