Arka Kapak Yazıları...

cumhuriyet.com.tr

Kitaptan anlayanlar bilir; bir kitabın adının bulunduğu ön kapağı kadar, arka kapak da önemlidir. Orada, içerikle ilgili yalın bir dille ipuçları verilir. Mahkeme kararının gerekçesi neyse, arka kapak da odur. Ön kapak ise, satışı arttırmayı amaçladığından daha alımlıdır, çekicidir.

Bakıyoruz ön kapakta, ‘Demokrasi, Özgürlük ve Sivilleşme Şampiyonu’ yazıyor. Ya arkada? ‘Siz, kırk yıldır bizi fişliyordunuz. Şimdi sıra bizde…’, ‘İktidarı sevmeyenlerin kanı bozuktur…’, ‘Referandumda hayır diyenler darbecidir…’ Bizi yönetenlerin önü ve arkası işte böyle.

İster ön kapağa bakınız, ister arkaya; bazı kişilerde ön, arka ayrımı yoktur. Önü de, içi de, arkası da pırıl pırıldır. Şiiri Cemal Süreya yazmış: Kadıköy’de hep ceketim/İlikli dolaşıyorum/Dağlarca’yla karşılaşırım diye... Seven ile sevilene bakar mısınız? Ve bu sevgiyi, saygıyı anlatma inceliğine…

Kentlerin de ön ve arka kapağı vardır. Adı anılınca saygıyla doğrulacağımız sayısız ilimizi sayabiliriz. Şimdilik bir iki ilin arka kapağına bakalım.

Örneğin Kayseri’nin arka yüzünü emekli bir öğretmene sordum. Bir an durdu, düşündü. Gözleri, bir noktaya çakıldı: “1969’un yazıydı. Türkiye Öğretmenler Sendikası, 1500 delege öğretmenle, bir sinema salonunda yıllık kurultay yapıyorduk. Salon, gün ortasında ateşe verildi! 1500 öğretmen yakılacaktık! İnsan olanın aklı almıyor…”

Halk ozanlarının harman olduğu, Pir Sultan’ların boy verdiği, Cumhuriyet’in kurulduğu o unutulmaz ilin, Sivas’ın arka kapağını bir beyefendi okudu: “Sivas, 2 Temmuz 1993’te 37 aydının yakıldığı bir yerdir!” dedi. Sırtları okşanan kara eylemciler haklanmadıkça, arka kapakların paklanması beklenmesin...

Ön yüzde, ‘Osman Bey-Osmanlı Devleti’nin kurucusu, 1299-1324’ yazılı.

Bir de arka kapağa bakalım. Osman Bey öldüğünde bıraktığı mal varlığı yazılı orada: “Bir çift çizme, bir kaşıklık, bir tuzluk, bir at zırhı, bir sade kılıç, bir kargı, bir yay, yedi yemek tası, dokuz kırmızı renkli sancak, dokuz at, misafirler için bir sürü koyun.”

Harun gibi gelip Karun gibi gidenlerin kulakları çınlasın. Her adımda ‘Ah Osmanlı!’ diyenlerin Osman Bey’in bu dürüstlüğünü dillendirsinler yeter.

Tanımak, arka kapağı okumakla başlar...