Arınç'tan Gülen'e çağrı

“Hükümetin Pensilvanya'dan bir beklentisi var mı?”

cumhuriyet.com.tr

Bursa'da yerel bir televizyonun canlı yayına katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

'Hükümetin Pensilvanya'dan bir beklentisi var mı?' sorusuna Bülent Arınç, "Türkiye'de yaşanan bu olaylara bakarak, muhterem Hoca Efendi'den hem bu camia içerisinde yanlış yapanlar varsa, böyle inanıyorsa,-ben onu etkileme noktasında değilim- tamamen onun bu konuda ciddi bir araştırma yaparak, bu konuda yanlış yapanlarında mevcut olabileceğini, kendilerinin bugünlere kadar dualarla, hem fiili, hem kavli olarak destekledikleri hükümetimizin aleyhinde çalışanların varlığına inandığı taktirde buna yönelik bir mesaj vermesini ve camianın bütününün, tekrar bu güzel yolda yürüyenlerin destek olmasını, arzu etmesini isterim. Böyle bir konuşma yaparsa hem Türkiye'ye sükunet gelir hem de aradaki kırgınlıklar giderilmiş olur. İlhan İşbilen gibi arkadaşlarımızı da kaybetmemiş oluruz. Madem ki iş bu noktaya geldi. Bundan sonra hiç bir şey geçmiş değildir. Merhum Necip Fazıl'ın çok güzel bir sözü var. 'Vakit o kadar geç ki, artık sayabiliriz' derdi. Hiçbir şeyin geçtiği düşünülmemeli. Her şey yeniden başlayabilir. Esasen bunlar mutlaka tamir olacaktır. Çünkü iki hayırlı hizmeti yapan grubun birbirine hasım olması elbette beklenemez" dedi.

'FETHULLAHÇI, F TİPİ ÖRGÜTLENME DİYEN ONLARDI'
Konuşmasında 17 Aralık'la başlayan sürecin seçimlerde AKP için bir olumsuz durum yaratmayacağını savunan Arınç, "Seçimlerde bana sorarsanız biz yine en yüksek oyu alacağız. Ak Parti'ye olan ilgi de, destek de güven de bir milimetre geriye gidiş yok. Hatta kalabalıklara baktığınızda bir misli bile artmış görünüyor. Bu mahalli seçimlerde de açık ara önde olacağız. Buna inanıyoruz. Şüphesiz bu münakaşalar sırasında gönülleri, kalpleri kırılan insanlar farklı tercihlerde de bulunabilirler. Onların tercihlerine de saygı duymak lazım. Unutmayalım ki hükümetin bu aşamada yıprandığını düşünenler, asıl o camiaya karşı da fevkalade bir yıpratma kampanyasının mevcudiyetini göz ardı etmesinler. 17 Aralık'a kadar hiç kimse bu camiayı tartışmazdı. CHP her zaman eleştirir, her zaman tehlikeli bulurdu. Unutmayalım ki Fettoş diyenler onlardı. Fethullahçı diyen onlardı, F Tipi örgütlenme diyen onlardı. Sayın Bahçeli'nin ağızından ve MHP'den -üst seviyeyi kastediyorum- bugün o cemaate karşı bir sevgi ifadesi duymak mümkün olmadı. Ama şimdi cemaat ve hükümet arasındaki çekişmeye bakınca hükümetin yıpranmasını amaçlayanlar, camianın yanında yer almaya başladılar. Bunu her şeyde görmek mümkün. O cemaatin güzel insanlarına sizin geçmişte her türlü hakaretlerini gördüğünüz ve göğüslediğiniz bu insanlarla şimdi aynı safha gelmek hoş bir şey değil. Yani yapılanın içinde bir yanlış var. Lütfen bunu biraz daha idrak edin demek istiyorum. Biz siyasi bir partiyiz. Seçimlerde kazanmakta, kaybetmekte bizim işimiz. Onlar bir siyasi parti değil. Biz bugün kaybederiz yarın yine kazanırız. Türkiye'nin en büyük şansı biziz. Bu millet bize kızıyor belki ama sizden başka oy verecek parti yok diyor. Biz yıpranırsak Türkiye bundan çok şey kaybeder. Çünkü yerimize bizden daha iyisi gelecek gibi görünmüyor. Ama camianın yıpranması, Hoca Efendi hakkında hiçte layık olmadığı halde eleştirilerin yapılması hoş bir şey değil."