Arınç'tan Erdoğan'a 'ekranlarda konuşma' mesajı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'İzleme heyetini doğru bulmuyorum' sözlerine yanıt verdi. Arınç Erdoğan'ın açıklamalarını doğru bulmadığını ifade ederken, dolaylı da olsa ekran karşısında konuşma mesajı gönderdi.
cumhuriyet.com.trArınç'tan Erdoğan'a tepki: Ekranlarda konuşma mesajı - VİDEO
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, önemli açıklamalarda bulundu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın izleme heyetiyle ilgili sözlerine de cevap verdi.
Ankara'da 'Barış Kenti Kudüs' zirvesine katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İzleme Heyeti ile ilgili sözleri ile ilgili Arınç, , "Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm sürecini başlatan ve bugüne getiren kişidir. 6 aydır Başbakan Davutoğlu ve hükümeti çözüm sürecini başarılı bir sonuca ulaştırmak için gayret sarf ediyor. Bugün geldiğimiz noktadan ve yarın geleceğimiz noktadan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın habersiz sayılması mümkün değildir ve her şeyi çok iyi bilmektedir" dedi. Abdullah Öcalan'ın nevruz mesajını ise Arınç, "Verilen mesaj bu haliyle bile olumludur. Ümit vericidir. Artık silah bırakılması ve Türkiye'ye dönük hiçbir eylem yapılmaması Türkiye'de kamu düzeninin artık yüzde 100 sağlanması noktasında bu mesajın verilmesini bile çözüm sürecinde hükümetimizin bir başarısı olarak görüyorum" diye konuştu.
"SORUMLULUK ALAN HÜKÜMETTİR"
Bülent Arınç, "Çözüm süreci konusunda bugüne kadar atılan adımların bir noktası da İzleme Heyeti'nin oluşturulmasıdır. Hükümetimiz bunu faydalı görmektedir. Çözüm sürecinin nasıl sonuçlanacağı konusunda bir yol haritamız da mevcuttur. Hükümet bundan sorumludur. Çözüm sürecini nihai sonuca ulaştırma konusunda sorumluluk alan hükümettir. Hükümetimiz bunu günü birlik işlerle değil kanun çerçevesinde yürütmeye çalışmaktadır" diye konuştu.
"HERŞEYİ ÇOK İYİ BİLMEKTEDİR"
Bülent Arınç, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm sürecini başlatan ve bugüne getiren kişidir. 6 aydır Başbakan Davutoğlu ve hükümeti çözüm sürecini başarılı bir sonuca ulaştırmak için gayret sarf ediyor. Bugün geldiğimiz noktadan ve yarın geleceğimiz noktadan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın habersiz sayılması mümkün değildir ve her şeyi çok iyi bilmektedir. Başbakan Davutoğlu haftalık görüşmelerinde, Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında veya ne zaman emretmiş ise kendisine bilgi sunulmaktadır. MİT Müsteşarı, Başbakan Davutoğlu ile görüşmelerinde ve çözüm sürecinde aktör olan bakan arkadaşlarımız ile görüşmelerinde bu konular kendilerine etraflıca arz edilmektedir. Dolaysıyla bu konuşma, yani 'Ben bundan hoşlanmadım' veya 'Bu hoşuma gitmedi', 'Ben bunu soğuk karşıladım' , 'Bunu sıcak karşıladım' şeklindeki beyanları kendi hissi beyanlarıdır, kendi düşünceleridir. Hükümetimizin yürüttüğü süreç sorumluluk olarak hükümetimizin üstündedir" dedi.
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN DÜŞÜNCELERİNİ EKRAN ÖNÜNDE İFADE ETMESİNİ UYGUN GÖRMEDİĞİMİ İFADE ETMEK ZORUNDAYIM"
Bülent Arınç, "Bu konuşmaları kendi özgün düşünceleri olarak kabul edebiliriz. Buna da saygı duyarız. Ama siz de soruyorsunuz ve verilen cevap ve yorumlardan görüyorum ki ; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tür konuşmaları eleştirilere yol açabilir. Bu haklı veya haksız eleştiriler sebebiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan üzülebilir, yıpranabilir. Dolasıyla sadece bu olayda değil, bundan önceki başka olaylarda da Cumhurbaşkanımızın düşüncelerini ekran önünde ifade etmesi ve bununla hükümetimizi belki de eleştiriyor noktasına gelmesi hükümetimizi de elbette yıpratabilir. Dolasıyla bu konuşmaların kendi düşünceleri olarak Başbakan Davutoğlu'na doğrudan iletmesi, hükümetimize zaman zaman Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda da toplantılar yaptığımıza göre hükümetimize yöneltmesi mümkündür. Ama kendi düşüncelerini ekran önünde bir eleştiri...Ben şahsen hükümetimiz adına değil ama Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı çok sevdiğimiz için onun yıpranabileceği düşüncesiyle buna elbette uygun görmediğimi ifade etmek zorundayım" dedi.
"BUNU UYGULAMAKTA KARARLIYIZ"
Bülent Arınç, "İzleme Komitesi'ne ihtiyaç olduğunu ve bunun faydalı olabileceğini düşünüyoruz hükümet olarak ve bunu uygulamakta kararlıyız. Sadece bu değil, bunun arkasından çok daha önemli yenilikler gelecektir ve biz buna da hazırız . Bu konuyu da çözüm süreci içinde yer alan aktörlerle dürüst ve bire bir ilişkilerimizi götürmek mecburiyetindeyiz" diye konuştu.
ÖCALAN'IN MESAJI
Bülent Arınç, "Mesela eğer dünkü konuşma olmasaydı bugün İmralı'dan nevruz dolasıyla verilen mesaj acaba nasıl olabilecekti ? Ben şimdi o mesajın içerisindeki çok olumlu noktaları düşünerek bunun çok daha iyi olabileceğini çok daha iyi bir aşamayı hedef gösterebileceğini de tahmin ediyorum. Ancak verilen mesaj bu haliyle bile olumludur. Ümit vericidir. Artık silah bırakılması ve Türkiye'ye dönük hiçbir eylem yapılmaması Türkiye'de kamu düzeninin artık yüzde 100 sağlanması noktasında bu mesajın verilmesini bile çözüm sürecinde hükümetimizin bir başarısı olarak görüyorum. İnanıyorum ki Başbakanımız da bir kaç saat sonra yapacağı konuşmada olumlu noktaları işaret edecektir" dedi.
"SORUMLULUK ALAN HÜKÜMETTİR"
Bülent Arınç, "Çözüm süreci konusunda bugüne kadar atılan adımların bir noktası da İzleme Heyeti'nin oluşturulmasıdır. Hükümetimiz bunu faydalı görmektedir. Çözüm sürecinin nasıl sonuçlanacağı konusunda bir yol haritamız da mevcuttur. Hükümet bundan sorumludur. Çözüm sürecini nihai sonuca ulaştırma konusunda sorumluluk alan hükümettir. Hükümetimiz bunu günü birlik işlerle değil kanun çerçevesinde yürütmeye çalışmaktadır" diye konuştu.
"HERŞEYİ ÇOK İYİ BİLMEKTEDİR"
Bülent Arınç, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm sürecini başlatan ve bugüne getiren kişidir. 6 aydır Başbakan Davutoğlu ve hükümeti çözüm sürecini başarılı bir sonuca ulaştırmak için gayret sarf ediyor. Bugün geldiğimiz noktadan ve yarın geleceğimiz noktadan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın habersiz sayılması mümkün değildir ve her şeyi çok iyi bilmektedir. Başbakan Davutoğlu haftalık görüşmelerinde, Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında veya ne zaman emretmiş ise kendisine bilgi sunulmaktadır. MİT Müsteşarı, Başbakan Davutoğlu ile görüşmelerinde ve çözüm sürecinde aktör olan bakan arkadaşlarımız ile görüşmelerinde bu konular kendilerine etraflıca arz edilmektedir. Dolaysıyla bu konuşma, yani 'Ben bundan hoşlanmadım' veya 'Bu hoşuma gitmedi', 'Ben bunu soğuk karşıladım' , 'Bunu sıcak karşıladım' şeklindeki beyanları kendi hissi beyanlarıdır, kendi düşünceleridir. Hükümetimizin yürüttüğü süreç sorumluluk olarak hükümetimizin üstündedir" dedi.
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN DÜŞÜNCELERİNİ EKRAN ÖNÜNDE İFADE ETMESİNİ UYGUN GÖRMEDİĞİMİ İFADE ETMEK ZORUNDAYIM"
Bülent Arınç, "Bu konuşmaları kendi özgün düşünceleri olarak kabul edebiliriz. Buna da saygı duyarız. Ama siz de soruyorsunuz ve verilen cevap ve yorumlardan görüyorum ki ; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tür konuşmaları eleştirilere yol açabilir. Bu haklı veya haksız eleştiriler sebebiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan üzülebilir, yıpranabilir. Dolasıyla sadece bu olayda değil, bundan önceki başka olaylarda da Cumhurbaşkanımızın düşüncelerini ekran önünde ifade etmesi ve bununla hükümetimizi belki de eleştiriyor noktasına gelmesi hükümetimizi de elbette yıpratabilir. Dolasıyla bu konuşmaların kendi düşünceleri olarak Başbakan Davutoğlu'na doğrudan iletmesi, hükümetimize zaman zaman Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda da toplantılar yaptığımıza göre hükümetimize yöneltmesi mümkündür. Ama kendi düşüncelerini ekran önünde bir eleştiri...Ben şahsen hükümetimiz adına değil ama Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı çok sevdiğimiz için onun yıpranabileceği düşüncesiyle buna elbette uygun görmediğimi ifade etmek zorundayım" dedi.
"BUNU UYGULAMAKTA KARARLIYIZ"
Bülent Arınç, "İzleme Komitesi'ne ihtiyaç olduğunu ve bunun faydalı olabileceğini düşünüyoruz hükümet olarak ve bunu uygulamakta kararlıyız. Sadece bu değil, bunun arkasından çok daha önemli yenilikler gelecektir ve biz buna da hazırız . Bu konuyu da çözüm süreci içinde yer alan aktörlerle dürüst ve bire bir ilişkilerimizi götürmek mecburiyetindeyiz" diye konuştu.
ÖCALAN'IN MESAJI
Bülent Arınç, "Mesela eğer dünkü konuşma olmasaydı bugün İmralı'dan nevruz dolasıyla verilen mesaj acaba nasıl olabilecekti ? Ben şimdi o mesajın içerisindeki çok olumlu noktaları düşünerek bunun çok daha iyi olabileceğini çok daha iyi bir aşamayı hedef gösterebileceğini de tahmin ediyorum. Ancak verilen mesaj bu haliyle bile olumludur. Ümit vericidir. Artık silah bırakılması ve Türkiye'ye dönük hiçbir eylem yapılmaması Türkiye'de kamu düzeninin artık yüzde 100 sağlanması noktasında bu mesajın verilmesini bile çözüm sürecinde hükümetimizin bir başarısı olarak görüyorum. İnanıyorum ki Başbakanımız da bir kaç saat sonra yapacağı konuşmada olumlu noktaları işaret edecektir" dedi.