"Arınç'ın, artık aklını başına alma zamanıdır"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu'ya yönelik tavrıyla ilgili olarak, ''Artık aklını başına alma zamanıdır. İktidar olmak, Hükümet içinde görev alıyor olmak, baskı ve zorbalık hakkını kimseye tanımaz'' dedi.
cumhuriyet.com.trCHP İstanbul Milletvekilleri Birgen Keleş ve Nur Serter, Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ile birlikte Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, 2 Şubat Salı günkü TBMM Genel Kurulu birleşimini yöneten Başkanvekili Güldal Mumcu'ya karşı, ''baskın niteliğinde, habersiz, randevusuz'' bir eylem gerçekleştirildiğini söyledi.
Olayın ardından CHP olarak tepkilerini dile getirerek, Arınç'ı ''aklını başına toplamaya davet ettiklerini'' ifade eden Tamaylıgil, ''Ama aradan bir hafta geçmesine rağmen, Sayın Arınç'ın haddini bilmeyen, despotik, hiçbir terbiye ve saygı kuralıyla bağdaşmayan yaklaşımını, aklıselim içinde değerlendirmediği, vicdanı, akıl ve sorumluluğunun getirdiği bir süzgeçten geçirmediğini, göstermesi gereken duyarlılığı ortaya koymadığını büyük üzüntüyle görüyoruz'' dedi.
Mumcu'nun, ''TBMM Başkanvekili olarak görevini örnek gösterilebilecek şekilde yerine getirdiğini, ortaya koyduğu başarı, adil yönetim ilkesine bağlılığı, yönetimdeki hakkaniyet ve zarafetin Meclis içi ve dışında büyük takdir gördüğünü'' belirten Tamaylıgil, şöyle konuştu:
''Uzun yılar siyasetçi, milletvekili olarak Meclis çatısı altında görev yapmış ve bir dönem de Meclis Başkanlığı yapmış olan Sayın Arınç, İçtüzük gereklerinden ve belli bir konuda dile getirmesi gereken tepkilerini hangi yolla ortaya koyması gerektiğinden bihaber. Bu çok vahim. Bir kadın yöneticinin yönetimiyle ilgili değerlendirmesini bir baskın, eylem, kuralları kırarak harekete dönüştüren Sayın Arınç, İçtüzük imkanlarını bilmemezlikten gelme tercihini, eylemsel faaliyete dönüştürerek gerçekleştirmiştir. Bunu sürpriz olarak görmüyoruz.''
Arınç'ın, Mumcu için ''militanca CHP grup toplantılara katıldığını'' söylediğini ifade eden Tamaylıgil, ''Kendisi Anayasa Mahkemesinin bu konudaki kararını dikkate almamakta, kendi Meclis Başkanlığı sırasında fiilen yaptığı bir eylemi unutmaktadır. Biz bunu unutmadık'' dedi.
Tamaylıgil, yanında getirdiği bir fotoğrafı göstererek, Arınç'ın Meclis Başkanı olduğu dönemde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile birlikte 1 Temmuz 2007'de Kayseri'de parti mitingine katıldığını ifade etti. ''Bizde güzel sözler vardır; bunlardan biri 'Ele verir talkını, kendi yer salkımı'' diyen Tamaylıgil, Arınç'ın, ''bir haftada üzerinde düşen sorumluluk içinde açıklama yapmaktan imtina gösterdiğini, kendisini vicdanı, ahlaki, sorumluluk içinde değerlendirmesiyle özeleştiri yapmasını'' istedi.
Arınç'ın, CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal hakkındaki değerlendirmelerini de eleştiren Tamaylıgil, ''Artık aklını başına alma zamanıdır. iktidar olmak, Hükümet içinde görev alıyor olmak, baskı ve zorbalık hakkını kimseye tanımaz'' dedi.
"Sicili çok parlak değil"
Tamaylıgil, ''O günden sonra AKP'li kadın milletvekilleriyle bir temasınız oldu mu? Onlar da Arınç'ın davranışından üzüldüklerini söylediler mi?'' sorusuna, bir haftadan beri ''sabrın sesini duymak istediklerini'' söyledi. Tamaylıgil, ''Bu sesi çıkarmış olan herkese teşekkür ediyoruz. Ama umuyoruz ki o arkadaşlarımız da bu hassasiyeti, en az kendi konularında gösterdikleri duyarlılık içinde göstereceklerdir'' diye konuştu.
''Arınç, daha önce de Emine Ayna için 'yaratık' demişti'' diyen bir gazeteciye Tamaylıgil, şunları söyledi:
''Sayın Arınç, hakikaten sicili çok parlak olan milletvekili değil. Söylem ve bakış açısını, gerek gazetecilere karşı olsun gerekse diğer temsilcilere olsun çok hoş olmayan kelimelerle tamamlamış olan bir kişi... Bundan birkaç yıl önce Sayın Arınç'ın, bir gazetecinin sorusuna karşı, içeriğini terbiyem müsait olmadığı için tekrarlamayacağım ama sadece 'şey' kelimesinin versiyonlarından oluşan bir açıklaması olmuştu. O yüzden Arınç'ı hoş görmüyoruz, ama bize de sürpriz olmuyor. Bu tarzı...''
Tamaylıgil, ''Arınç, 'Kendileri istesin, özür dileyeyim' dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Bu istenecek bir konu değildir ki... Bunu kamuoyunun vicdanı belli bir noktaya taşımıştır. Kamuoyu vicdanı, yargısını vermiştir. Bu yargının gereğini yapmak öyle siparişle değil, kendi sorumluluğu ve vicdanı içinde Bülent Arınç'a düşmektedir. Ama hala bu hassasiyetin kendisinde olmadığını görüyoruz'' dedi.