Arınç: Kocaman manşetler yanlış

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün’ün sorularının yanıtladı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın hükümeti hedef alan sözlerinin ardından başlayan gerginlikte, sükunet çağrısı yapan Arınç,  Kılıç'ın sözlerini, "yol kazası" olarak görmek gerektiğini söyleyerek, geçmişin hatırına yaşananların unutulmasını istedi.

Arınç'ın açıklamaları şöyle:

GEÇMİŞİN HATIRINA ÖZENLİ OLMALIYIZ
Şüphesiz bu sözleri veya bu davranışı eleştiren  pek çok siyasetçi oldu. Bakan arkadaşlarımızdan, partimizle ilişkisi olanlardan veya başka gruplardan, sivil toplum kuruluşlarından veya basından eleştiriler geldi. Ben doğrusu aynı kelimeleri kullanmadan, başka bir şekilde  anayasa mahkemesi başkanının eleştirdim. Bu eleştirimden çok ileri gitmiş de olabilirim, bazıları da çok yumuşak bulabilir. Dozu ne kadar yüksek olursa olsun eleştirilerin hakaret boyutuna varmaması lazım. Yüksek yargıyı temsil eden bir kişinin mutlaka makamına yakışır bir eleştiri yapmamız gerekir. Olayı kişiselleştirmek ve bu kişiselleştirilmiş eleştiriler içerisinde de onun bizzat şahsını hedef almak çok da doğru değil. Bir defa eleştirilecek kişi, o günkü konuşması itibariyle sayın Haşim Kılıç olacaksa geçmiş günlerin hatırına biraz daha özenli olmamız lazım. Ben geçmiş günlerin hatırına vefa duygusuna inanan bir insanım. Evet bugün çok büyük bir hata yapmıştır. Bizi mahcup etmiş, sayın başbakanımızı üzmüştür, hükümetimizi hedef almıştır. Buna bir yol kazası olarak bakmak lazım. Kocaman kocaman manşetlerle tarihin çöplüğüdür gibi  kelimeleri kullanmak bile bence çok yanlış. Eleştirilerim ama hakkımız ve haddimizi de bilelim.

YOL KAZASI OLARAK KABUL ETMEK LAZIM
Bir, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na büyük mücadeleleri sonrası gelmiş bir insanın, belki hukuk hayatının içerisinde de başkanlığının içerisinde de bir büyük hatasının sadece bu eleştirilerimizle sınırlı tutalım. İkincisi bugün Haşim Kılıç vasıtasıyla Anayasa Mahkemesi yıprandı mı erozyona mı uğradı? Haşim Kılıç oranın sadece başkanıdır.  Orada 17 tane üye var. Bu üyelerin hepsi de hukuk bilgilerine güvendiğimiz ve sayın cumhurbaşkanımızın tercihleriyle de özellikleri dikkate alınarak seçilmiş insanlardır.  Bunları yok sayarak Anayasa Mahkemesi’ni sadece Kılıç’tan ibaret görmek bence çok yanlış olur. Eğer Sayın Haşim Kılıç, O gün yapacağı konuşmayı, 17 kişilik heyet içerisinde moda mod o kelimeleri kullanarak “ben bu konuşmayı yapacağım” deseydi, en az 10 üyenin “sakın ha, böyle bir konuşmaya biz razı değiliz” diyeceğini tahmin ediyorum. Onay vermezlerdi. Anayasa Mahkemesi’ni başkanı temsil eder diye bir kural varsa ve Sayın Kılıç bu temsil görevini ben yapacağım, bu konuşma metnini de kendim hazırlayacağım demiş olabilir.