Annemin saçı yok

Anne-baba kanser tedavisi görürken çocuklar da endişeleniyor.

Sibel Bahçetepe/Cumhuriyet

Kanser tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en korkutan hastalıkların başında geliyor. Kanser tedavisi gören ebeveynlerin tedavisi sırasında endişelenen ve çoğu kez bu durumu kimse ile paylaşamayan çocuklar, şüphesiz en çok etkilenen ve sarsılan aile bireylerinin başında geliyor. Yapılan araştırmalara göre ailesinde kanser olan çocukların yüzde 30’unda ciddi psikolojik tedavi ve destek gerektirebilecek belirtiler gözlemleniyor. Geri kalan yüzde 70’inde ise gece alt ıslatmaları, sık sık ağlama, uykusunda sık uyanma, içine kapanma gibi davranışsal ve duygusal değişimler görülüyor.

Neolife Tıp Merkezi, hayata geçirdiği “Bağları Kuvvetlendiriyoruz” projesi ile kanser tedavisi gören ailelerin, çocukları ile nasıl iletişim kurması gerektiğini, bu konuda özel eğitim almış psikologlarla aşmaya çalışacak. Washington Üniversitesi profesörlerinden Frances Marcus Lewis ile ekibi tarafından geliştirilen, ABD, Orta ve Doğu Avrupa, Güney Amerika ile Japonya’da uygulanan “Bağları Kuvvetlendirme Programı Türkiye”nin startı geçtiğimiz günlerde verildi. Ocak 2015’te programın ilk etabı başlayacak ve öncelikle İstanbul, Adana, Eskişehir, Trabzon’da ücretsiz olarak ailelere ulaşılacak. Ailelere yol gösterecek olan gönüllü 10 uzman psikolog ise Boğaziçi Üniversitesi’nde eğitimlerini tamamladı. Psikologlar belirlenen kentlere giderek kendilerine Neolife üzerinden başvuran herkese destek verecek. Psikologlar, kendilerine başvuru yapan ailelere iki haftada bir ziyaret edecek, 5 seans eğitim verilecek.

Proje koordinatörlerinden Frances Marcus Lewis, çalışmalara başlamadan önce “En büyük sorun nerede yaşanıyor? Kanser tanısı konulan aileler en çok nerede zorlanıyor, ne ile mücadele ediyor?” sorularına yöneldiklerini, bunun ardından ailelerin “Ben çocuğuma kanserle ilgili bunu nasıl ona anlatabilirim?Onu korkutmadan nasıl onunla iletişim kurabilirim?” konularına yöneldiklerini söyledi. Çok sayıda bilimsel çalışmanın ardından projeyi başlattıklarını anlatan Lewis, dünyanın birçok ülkesinde eğitimler vererek bu projenin uygulandığını ifade etti.

 

'Doğum günümü kutlayabilecek miyim?'

Program koordinatörlerinden Ellen Zahlis ise çocukların sık olarak “Annem normale dönecek mi? Aileme ne olacak, doğum günümü kutlayabilecek miyim? ”gibi sorularla karşı karşıya kaldığını, hatta hasta olmayan ebeveyn ile ilgili de endişelendiklerini dile getirdi. Eğitim verdikleri bir psikologun da meme kanserine yakalandığını ve 7 yaşındaki çocuğuna söyleme sırasında çok zorlandığını kaydeden Zahlis, “Genelde anne-babalar diyaloglardan kaçınıyorlar” değerlendirmesini yaptı. Neolife Tıp Merkezi'nden Psiko-onkolog Elçin Biçer ise şunları söyledi: “Her çocuk başta birşeyden etkileniyor. Kimi, kaygı, çökkünlük, endişe gibi durumlarla bunu gösteriyor, kimi kendini hiç ifade edemiyor, sessizleşiyor, içine kapanıyor. Kafalarında kanserle ilgili pek çok kötü senaryo, yanıtlanamamış soru oluyor. ‘Bazen annenin saçı yok, babam yorgun’ gibi ifadelerle bunu dile getiriyor. Destek alınmazsa çocuk içine kapanabilir, kaygı bozukluğu, okul başarısının düşmesi, gece alt ıslatması, sık sık ağlama gibi olumsuzluklar ortaya çıkabilir.”