Ankara’nın ortasında kimsesiz Afganlar: Parkta kalıyorlar
Afganistan ’daki savaştan İran’a giden ancak İran’daki kötü koşullardan kaçarak Türkiye’ye gelen yaklaşık bin Afgan sığınmacı, 10 gündür Ankara’da Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nin önünde bekliyor. Maddi imkânları olmadığı için genellikle aç kalıyorlar. Geceleri soğuk olması nedeniyle çocukların birçoğu hastalanıyor. Sığınmacılar başvuruları kabul edilene kadar parkta yaşayacaklarını söylüyor.
cumhuriyet.com.trAfganistan’dan kötü yaşam şartlarından kaçarak Türkiye’ye iltica etmek isteyen 1000’e yakın Afgan sığınmacı, 10 gündür sığınma başvurusu yapacakları Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nin yanındaki parklarda yerlerde yatıyor. Afgan mülteciler, sığınma başvuruları kabul edilene kadar parkta yaşayacaklarını söylüyor.
Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak önce İran’a giden, İran’daki ekonomik kriz ve mültecilere yapılan ayrımcı uygulamalar karşısında çareyi Türkiye’ye sığınmakta bulan 1000’e yakın Afgan göçmen, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nin (SGDD) yanındaki parkta kalıyor. İran üzerinden kaçak yollarla, geçen hafta sonu Türkiye’ye ulaşan Afgan sığınmacılar, SGDD’nin kayıt sistemi kapalı olduğu için 9 günlük bayram tatili boyunca sığınma başvurusu yapamadı. Kayıt sistemi açılmasına karşın yüzlerce göçmen göç başvurusunu dün de tamamlayamadı. Kalacak yerleri ve paraları olmayan, sayıları gün geçtikçe artan sığınmacılar, günlerdir SGDD’nin yanındaki Jandarma Onbaşı Metin Özdemir ve Attilâ İlhan parklarına kurdukları çadırlarda yaşıyor.
‘Ankara’da kalırsam tedavi olacağım’
Parkta sağlıksız koşullarda yaşayan, haftada 3 kere diyalize girmesi gereken 25 yaşındaki Zeynep Celali ise oturma izni Burdur’a verildiği için tedavi olamıyor. Sağlık durumunu bildikleri halde sığınmacı statüsünün Burdur’a verildiğini söyleyen Celali yaşadıklarını şöyle aktardı:
“7 yıldır diyaliz hastasıyım, haftada 3 kere kanımın değiştirilmesi lazım. Dün 112 Acil’i aradık, hastaneye götürdüler. Ankara Numune Araştırma Hastanesi’ne gittim, onlar beni kabul ettiler. Ancak kaydımı buraya alırsam tedavimi yapabileceklerini söylediler. Evlenmiştim fakat hastalığım dolayısıyla eşim beni bıraktı. Ağabeyim İran’da varını yoğunu her şeyini satıp beni tedavi ettirmeye çalıştı. Ağabeyimin İran’da işleri kötü gidince tedavime devam edemedik ve bize yardım edebileceklerini duyunca Türkiye’ye geldik. Vücudumu hareket ettiremiyorum, hiç gücüm kalmadı. Oturma iznimi Ankara’ya alsalar burada tedavi olabileceğim, bana yardım etmelerini bekliyorum.”
Savaştan kaçıyoruz Geceleri soğukla boğuşan ve günlerdir sağlıklı beslenemeyen çocukların çoğu hasta ve aileler öncelikle çocuklarının sağlıklarından endişeli. Taliban’ın ailesini öldürmesinden korktuğu için İran’a göç ettiğini, ancak İran’ın büyük bir ekonomik kriz yaşadığını ve işsiz kaldığı için Türkiye’ye geldiğini söyleyen 8 çocuk sahibi Seyyed Naser Hashemi, “10 gündür buradayız, yalnızca önceki gün şikâyetler olduğu için bir kez yemek yardımı yapıldı. Geceleri çok soğuk oluyor özellikle çocukların hepsi hastalandı. Su getirseler bile bize yeter. Tuvaletleri 3 gün önce getirdiler, çok kötü kokuyor, bakımını yapmıyorlar. Camide tuvalete gidiyoruz. Yakındaki camiler çok dolu olduğu için başka camilere yürüyoruz” diye konuştu. SGGD’de çalışan yabancı yetkililerin genellikle İranlı olduğunu, bu yüzden İranlıların iltica işlemlerini hemen halledebildiklerini, Afganların ise günlerce beklediğini söyleyen Hashemi, “Kim ister ki anne babasından ayrılmayı, biz savaştan kaçıyoruz. Biz İran’da da çalışamıyoruz, orada dövüyorlar, silahlı saldırıya uğruyoruz; ev sahibi, araba sahibi olanların mallarına el koyuyorlar. İltica belgelerimizi alıp burada çalışmak istiyoruz” dedi. Hashemi, sağlık, barınma ve eğitim için gerekli olan mülteci belgelerinin hepsi hazırlanana ve iltica başvuruları kabul edilene kadar parkta yaşayacaklarını ifade etti. |