Ankara'nın AB ile sığınmacı pazarlığı: Vize serbestisi yoksa geri kabul de yok

AB Zirvesi'nde, Türkiye'ye sığınmacılar için vadedilen 3 milyar avroluk yardım paketi kabul edilmesinin ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, "Umarım ilk dilimdeki bürokrasiden ders alınır, bu sefer daha hızlı şekilde uygulama olur. Paralar aktarılır ve Suriyeli mültecilere proje olarak döner" dedi.Vize serbestisi hakkında da konuşan Çavuşoğlu "Eğer AB gerçekten samimiyse biz bu konuyu da aşarız. İstemezlerse olmaz. Ama o zaman göç anlaşması da geri kabul anlaşması da olmaz. Bu tehdit ya da şantaj değil. Her iki taraf da yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekiyor" diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NTV televizyonunda soruları yanıtladı. Çavuşoğlu'nun konuşması özetle şöyle:

"Umarım ilk dilimdeki bürokrasiden ders alınır"

"AB ile göç anlaşmasını imzaladığımız zaman 3+3 milyar Avro taahhüdü vardı, göçmenlere harcamak için. İlk 3 milyar Avro 2016 sonu itibariyle aktarılacaktı. Fakat AB’nin bürokrasisi ve prosedürleri bunu geciktirdi. Son zamanlarda hızlandırdığını görüyoruz. Diğer taraftan Türkiye olarak biz de Suriyeli mültecilere yönelik projelere de hız vermemiz gerekiyor ki bir eşgüdüm var. Şimdi 2018 yılı sonuna kadar vermeyi taahhüt ettikleri 3 milyar Avro'nun onayı çıktı. Umarım ilk dilimdeki bürokrasiden ders alınır, bu sefer daha hızlı şekilde uygulama olur. Paralar aktarılır ve Suriyeli mültecilere proje olarak döner. AB’nin bu anlamda sözünü tutması önemli. Ama daha hızlı davranması gerektiğini de AB’ye hatırlatıyoruz."

"6 kriterle ilgili neler yapacağımızı yapmayacağımızı AB’ye bildirdik"

"Avusturya dönem başkanlığı var. Avusturya dönem başkanlığında olumlu adımlar atılacağını düşünmüyoruz. Dün uzun uzun telefonla da görüştük. İlişkilerimizi normalleştirmeye çalışıyoruz fakat şu andaki Başbakan maalesef aşırı sağ partiden bile daha aşırı uçta. Ve sürekli Türkiye aleyhine adım atmaya çalışıyor. Avusturya dönem başkanlığında olumlu bir adım beklemiyoruz. Şimdi vize konusunu tekrar masaya yatıracağız. 6 kriterle ilgili neler yapacağımızı yapmayacağımızı AB’ye bildirdik. Şimdi yol haritası konusunda ne yapacağımızı konuşacağız. Gümrük birliği anlaşmasının güncellenmesi konusu var ki her iki tarafın yararına. AB ile güvenlik politikaları var, sadece NATO ile değil AB ile de işbirliğimiz var. Yani ortak çalışabileceğimiz alanlar var. Bugün fasıl açılması, açılmaması siyasi konu oldu. bu da AB’nin yanlış politikaları yüzünden oldu."

 "Vize serbestisi yoksa geri kabul anlaşması da olmaz"

"OHAL’in kaldırılması tabi ki yansır. Her ne kadar OHAL vatandaşlarımızın bireylerin temel ve hak ve özgürlüklerini kısıtlamadığı gibi seçim zamanında da gördük OHAL siyaseti ve günlük hayatı etkilemiyor. Dışarıdan yanlış algılama var. Biz terör örgütleriyle mücadele için, darbe girişiminden sonra OHAL’i getirdik. Ve iktidara geldiğimiz zaman güneydoğudaki OHAL’i hemen kaldırdık. Bizim için bir zaruriyetti. Avrupa Konseyi’nin çalışma grubu var, genel sekreteri ‘Türkiye ile bu konuyu hallederiz’ dedi. Bu kriteri Avrupa Konseyi’ne bırakırsa böyle bir eğilim var ama bazı Türkiye karşıtları bunu engellemeye çalışıyorlar. Avrupa Konseyi ve AB arasında bir rekabet de var. Ama eğer AB gerçekten samimiyse biz bu konuyu da aşarız. İstemezlerse olmaz. Ama o zaman göç anlaşması da geri kabul anlaşması da olmaz. Bu tehdit ya da şantaj değil. Her iki taraf da yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekiyor."