Ankara'dan Esad koşulu

ABD ve Türkiye arasında istihbarat paylaşımının arttırılması için de düğmeye basıldı. Türkiye, sınır kapılarında yeni güvenlik önlemleri alırken önümüzdeki günlerde Türkiye sınırlarında çalışma yapmak üzere ABD’li uzmanlar gelecek.

Duygu Güvenç/Cumhuriyet

IŞİD’e yönelik operasyon kararıyla birlikte Türkiye, bir hafta içerisinde ikinci ABD’li bakanı ağırlarken, eski planları çekmeceden çıkardı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’e, IŞİD’e yönelik operasyonun sadece Irak ile sınırlı kalmaması talebi tekrarlandı. Moskova’dan gelen açıklamalara karşın, IŞİD’in doğuş nedenlerinin Suriye’de yattığını savunan Türkiye, bunun için önce Suriye’deki köklerinin kurutulmasının önemli olduğunu savundu. Türkiye’nin ittifakta oynayacağı rolün de Suriye sorununa oluşturulacak koalisyonun yaklaşımı ile şekilleneceği mesajını verdi. Türkiye’den bugün Kahire’ye geçecek olan Kerry’nin, Paris’te hafta başında yapılacak toplantının ardından Suriye konusunda Ankara’ya net yanıt vermesi bekleniyor.

Ankara’daki temaslarına Çavuşoğlu ile görüşerek başlayan Kerry, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile de bir araya geldi. Kerry Türkiye’ye, bölge ülkelerindeki Suriyeliler için 500 milyon dolarlık insani yardım paketi ile ayak bastı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan da ilk olumlu yanıtı, “Her türlü insani yardıma hazırız” sözleriyle aldı.

Mezhep vurgusu

“Ülkemizi tehdit eden teröristleri Irak’ta veya Suriye’de avlamaya devam edeceğiz” diyen Obama’nın açıklamasında Esad yönetimine yönelik stratejinin yer almaması hükümetin tepkisini çekmişti. Diplomatik kaynaklar, Esad yönetimin ve politikalarının, IŞİD terörünün doğuşunun kaynağı olduğunu ve öncelikle Esad tarafından desteklendiğini savunurken, “Bölgede yeni IŞİD’lerin ortaya çıkmasına neden olacak yaklaşımlar hata ile sonuçlanır. Suriye’de de Irak’ta da mezhepsel politikalardan vazgeçilip tüm kesimleri kapsayan bir yönetim kurulursa sorun çözülür” yorumunu yaptı. Kerry de bu çerçevede, ABD’nin kısa ve uzun vadede Suriye’ye yönelik planlarının sorulduğunu belirtti. ABD yönetimiyle Irak’ta yeni kurulan hükümetin desteklenmesi konusunda mutabakat sağlandığı belirtilirken Türkiye’nin beklentisi, kapsayıcı hükümet olgusunun Irak’ta sivil ve askeri tüm devlet birimlerine inmesi ve Irak ordusundaki Sünnilerin artırılması.

Muharip değil müdahil

Türkiye IŞİD’e yönelik operasyonda muharip güç olmayacağını tekrarlarken, Ankara’nın sürece müdahil olma girişimleri Kerry ile görüşmelerin de gündemini oluşturdu. Sınır güvenliği, insani yardım ve başta Türkiye’deki üsler olmak üzere IŞİD’e yönelik operasyon sırasında sağlanacak lojistik destek masaya yatırıldı. Ankara, Türkiye’den insani yardım amaçlı her türlü uçuş için kolaylaştırma sözü verdi. İstihbarat işbirliği çerçevesinde önümüzdeki günlerde Türkiye sınırlarında çalışma yapmak üzere ABD’li uzmanlar gelecek. IŞİD’e yeni katılımları önlemek için Batı, Türkiye’nin 910 km’yi aşan sınırında etkin tedbir ve istihbarat paylaşımı isterken, bu adımın da havaalanlarından başladığı öğrenildi.

Ankara’da sessiz başlangıç

Kerry ve Çavuşoğlu görüşme öncesinde kısa bir basın açıklaması yaptı. Bu açıklama sırasında iki bakan da IŞİD ve operasyon kelimelerini anmazken, Kerry’nin açıklamasının kısalığı dikkat çekti. Diplomatik kaynaklar, “ABD bizi, biz de ABD’yi anlıyoruz. Bu ziyaret spesifik olarak ikna için değil, ama Türkiye, ABD’nin müttefiki” derken, açıklama öncesinde detay verilmemesi konusunda kamuoyuna mutabakat sağlandığı öğrenildi.

Çavuşoğlu, “Gündemdeki konuları biliyorsunuz. Bölgesel konular, zorluklar ve tehditler... Irak ve Suriye’yi takip ediyorsunuz” derken Kıbrıs, Ermenistan, Ukrayna ve Ortadoğu sürecinin de ele alınacağını belirtti. Kerry ise Türkiye ve ABD’nin NATO içerisinde önemli ortaklar olduğunu belirterek “Libya’dan tutun da Mali’ye kadar, Afrika Burnu’ndan Ortadoğu’ya kadar ve şu anda elbette ki Irak’taki konular hepimizi ilgilendiriyor. Konuşacak çok şeyimiz var” dedi.

Güvenli bölge hayali

Suriye’den kaçan mültecilere 2011’den bu yana kucak açan Türkiye, sınırda güvenli bir bölge (tampon bölge) oluşturulmasını hedefledi. Halen de bu hedef Türkiye’nin talepleri arasında yer alıyor. Bölge ile amaç, savaş sırasında Suriye’nin bu alana yönelik saldırısını önlemek ve bunun için gerekli korumayı havadan ve karadan sağlamaktı. Ancak bunun için en önemli engel olan, BM’den Rusya’nın itirazı nedeniyle çıkarılamadı. Başta ABD olmak üzere, Türkiye, Suriye’ye yönelik operasyonda ortakları da yanaşmayınca tampon bölge oluşturamadı. Tampon bölge için gerekli olan başta hava güvenliği, yani uluslararası gücün koruyacağı askeri güvenlik sağlanamadı. Türkiye’nin ise Suriye sınırı içerisinde güvenli bölge oluşturması ise hem uluslararası hukuk açısından işgal anlamına geleceği, hem de Suriye yönetimine karşı askeri caydırıcılığı nedeniyle gündeme dahi alınmadı. Türkiye’nin uçağının Suriye tarafından düşürülmesinden sonra “angajman” kurallarını değiştiren Türkiye, Suriye içine yardımın doğrudan oluşturulacağı “insani yardım koridoru” oluşturmaya çalıştı. Ancak bu yardımlar sadece belli gruplara dağıtılınca sınırdan geçişi durduramadı.