Ankara krizden çıkış arıyor: 'Çözüm daha zor'
Ankara, ABD ile yaşanan Rahip Brunson krizinde tansiyonu düşürmek istese de üst düzey bir yetkili ‘Yaptırımlardan sonra geri adım atmamız zor’ dedi.
Duygu GüvençABD’nin peş peşe attığı ve yaptırım öngören 3 ayrı kararla Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde ‘alarm zilleri’ çalıyor. Ankara, bu aşamada yaptırımları hayata geçirecek karşı yaptırımlarla yanıt vermek yerine Türk kamuoyuna yönelik açıklamalarla yetindi. İki ülke ilişkileri tarihi bir dönemeçte yer alırken gözler bugün sabah saatlerinde Singapur’da biraraya gelecek olan Çavuşoğlu ile Pompeo’nun yapacağı görüşmede. Dışişleri’nin amacı karşılık vererek krizi tırmandırmak yerine tırmanan tansiyonu dindirmek. Ancak üst düzey bir yetkili, “Bu kadar büyük bir yaptırım kararından sonra geri adım atmamız zorlaşıyor” dedi.
ABD’nin ‘uluslararası finans kuruluşlarından fon ve hibe alımını durdurma’, ‘iki Bakan’ın mal varlıklarını dondurma’ ve ‘Türkiye’nin S-400 alımı nedeniyle F-35’lerin Türkiye’ye teslimatını durdurmayı’ öngören yaptırım kararlarına Ankara sadece sözle yanıt verdi. Bir haftadır tırmanan krizde Ankara, ABD’ye karşı yaptırımlarla karşılık vermeden bir çıkış yolu bulmayı hedefliyor. ABD’deki seçim atmosferinde, Brunson’ın durumunun “içpolitika nedeniyle” tırmandırıldığına işaret edilirken, bir diplomat, “Türkiye, Beyaz Saray’ı yeniden kazanmak zorunda. Ancak bu şekilde yasada değişiklikler yapılabilir. Bunun yolu da Brunson’dan geçiyor. Artık bundan bir çıkış yolu yoksa, o zaman siz geri adım atmak zorundasınız. Ama artık geri adım da zor çünkü pazarlık masası büyüdü” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye için ABD’nin attığı adımlar arasında en kritik olanı ABD Senatosu’nun 716 milyar dolar tutarında savunma harcaması öngören yasayı onaylaması oldu. Yasanın Senato’dan geçen hali F-35 savaş uçaklarının Türkiye’ye teslim edilmesini hazırlanacak bir rapora bağlıyor. Temsilciler Meclisi’nde geçen hafta onaylanan yasa, onaylanması için ABD Başkanı Trump’a gönderildi.
Gözler o buluşmada
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun bugün sabah saatlerinde Singapur’da, ASEAN toplantısı sırasında biraraya geleceği öğrenildi. ABD’nin Brunson’ın tahliye edilmemesi nedeniyle geçen haftadan bu yana peş peşe uygulamaya koyduğu yaptırım kararları sırasında iki bakan 3 defa telefonla görüştü.
Çözüm daha zor
İki ülke arasında, Brunson ile doruğa tırmanan krize karşın masada çözüm bulmak artık daha zor. Geçmişe kıyasla masada şunlar var:
1. Türkiye’nin Fethullah Gülen ve FETÖ’ye yönelik beklentileri 2. Halbank’a ABD Hazinesi tarafından kesilecek ceza ve hapiste bulunan eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın durumu
3. Türkiye’nin F-35 konsorsiyumundan çıkarılmasının öngören yasa teklifi
4. Türkiye’ye ulusalarası kuruyluşlarda fon verilmesini önleyen teklif
5. İki bakana yönelik mal varlıklarını dondurma kararı
6. Brunson’ın yanı sıra 3 ABD konsolosluk çalışanı ile tutuklu ABD vatandaşlarının durumu
Çavuşoğu Lavrov’la görüştü
Türkiye ile ABD arasında yaşanan pastör Andrew Brunson krizi, ABD’nin yaptırım kararıyla tırmanırken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Singapur’da düzenlenen 51. Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda iki temaslarda bulunuyor. Bugün ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile kritik bir görüşme gerçekleştirecek olan Çavuşoğlu, dün Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la bir araya geldi. Bakan Çavuşoğlu ve Rus mevkidaşı Lavrov ikili iş birliği alanlarının yanı sıra başta Suriye olmak üzere bölgesel gelişmeleri değerlendirdi. Çavuşoğlu, ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında önceki gün Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi ile dün de Japonya Dışişleri Bakanı Taro Kono ve İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile ayrı ayrı ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
Erdoğan’ın çıkış yolu en nefret ettiği şey: Geri adım atmak
ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararı dış basında da geniş yer buldu. BBC muhabiri Mark Lowen ABD’nin iki bakana yaptırımlarını bir NATO ülkesi için “eşi görülmemiş” olarak nitelendirdi.
New York Times’ın haberinde ise eski başkan yardımcısı Joe Biden’ın ulusal güvenlik danışmanı Julianne Smith’in sözlerine yer verildi. Smith, “ABD-Türkiye ilişkisi krizde ve Erdoğan’ın çıkış yolu, en nefret ettiği şeyi yapmak, yani geri adım atmak” ifadelerini kullandı.
Sputnik’in konuştuğu Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma’nın Dış İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Aleksey Çepa da “Eğer güçlü bir Avrupa olursa, Washington, AB’nin karşısında durur. Çin güçleniyor, Çin de ABD’nin düşmanı olacak. Eğer Türkiye, ABD’nin gerekli gördüğü şekilde hareket etmezse, Washington hemen yaptırım uygulamaya, ticari savaş açmaya başlar” ifadelerini kullandı.
‘Önceliğimiz diplomasi’ ABD’nin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik yaptırım kararına karşı Ankara’dan gelen tepkiler arasında iki tanesi dikkat çekti. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Sürecin güçlü tarihi geçmişe ve müttefikliğe sahip iki ülke ilişkilerine uygun şekilde, diplomasi ve yapıcı çabalarla sonuçlanması önceliğimizdir” dedi. AKP Sözcüsü Mahir Ünal da “Mütekabiliyet esasına göre Türkiye gerekli cevabı verecek” dedi ancak, “ABD’nin içinde farklı kanatların bir taraftan Türkiye ile değişik alanlarda ilişkilerini geliştirmek için çalışmalar yaptığını da biliyoruz” ifadelerini kullandı. Ankara’dan dün yükselen tepkiler şöyle: - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Amerika’da bir malımız var; FETÖ. Onu da orada bırakmayız, alacağız. -Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: Büyük devlet olmak, uluslararası hukuk çerçevesinde hareket etmeyi, yapılan anlaşmalara bağlı olmayı, adalet ve saygınlık ilkesine sadık kalmayı, halkının çıkarlarını küçük çıkar gruplarının üstünde tutmayı ve daima mazlumların yanında olmayı gerektirir. Biz, bayrağı, vatanı ve milletiyle birlikte büyük bir devletiz. -Meclis Başkanı Binali Yıldırım: Türkiye’deki yargılama süreçlerine karşı saygısız bir tutumun göstergesi olan bu kararı şiddetle kınıyor ve bu yanlıştan dönülmesini bekliyoruz. -Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak: Sürecin güçlü tarihi geçmişe ve müttefikliğe sahip iki ülke ilişkilerine uygun şekilde, diplomasi ve yapıcı çabalarla sonuçlanması önceliğimizdir. Bu yanlışta ısrar edilmesi durumunda ortaya çıkacak tablonun Türkiye’ye ve Türk ekonomisine etkisi sınırlı olacaktır. Gelişmeler sonrası ekonomiye yönelik ataklar kısa dönemlidir. Bu süreç içerisinde spekülatif hamlelerle piyasalarda olumsuz hava oluşması için yapılan girişimlerin tamamı da boşa çıkacaktır. -AKP Sözcüsü Mahir Ünal: ABD yönetimi Türkiye ile ilişkilerinde son derece rasyonel bir zeminde kalmak durumundadır. Bu irrasyonel bir zemindir. Türkiye, ABD ile ilişkilerinde soğukkanlı ve kararlı davranmaya devam edecek. ABD’nin içinde farklı kanatların bir taraftan Türkiye ile değişik alanlarda ilişkilerini geliştirmek için çalışmalar yaptığını da biliyoruz. Burada mütekabiliyet esasına göre Türkiye gerekli cevabı verecek. -MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Kepazeliğin somutlaşmış hali. ABD yönetimini tesir altına alan karanlık zihniyetin halen görevlerini başarıyla yürüten iki Bakanımız hakkında aldığı yaptırım kararları hukuken geçersiz, ahlaken çürük, esasen yok hükmündedir. ABD yönetimi haddini çoktan aşmış, kırmızı çizgiyi çoktan geçmiş, hakkında şaibe ve şayiaların zirve yaptığı tartışmalı bir papaz uğruna müttefiklik müktesebatını hiçe saymıştır. Mütekabiliyet ilke ve esasları kapsamında aynen misillemede bulunulmalı, Türkiye’ye parmak sallayanlara haddi bildirilmelidir. Papaz isteyen papaz vermeye de hazır olmalıdır. -HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz: Her hukuk devletinde olduğu gibi yargılama faaliyeti içinde yürütmenin görevi ve işlevi bulunmaz, hâkim ve savcılar ceza yargılaması içinde karar verirken hukuka uygun elde edilen ve kanaat verici deliller dışında hiçbir olaydan etkilenmezler. Hiç akıldan çıkarılmamalı ki; hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, bağımsız ve tarafsız yargı, adil yargılanma ilkelerine inanmış her ülke yargısı aynı derecede saygındır ve aynı derecede saygı görmeye layıktır. Saydığımız ilkelere sahip ve inanan her ülke yargısını takdir edip, aynı takdiri görmeyi bekliyor, Türk yargısına yersiz müdahale niteliği taşıyan bu yanlış kararın geri alınmasının uluslararası hukuka ve bağımsız yargıya saygının gereği olduğunu hatırlatıyoruz. Kılıçdaroğlu: Türk halkının onuru rencide ediliyor İstanbul’da tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun eşi Oya Berberoğlu’nu ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye ile ABD arasında yaşanan krizi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, ABD’nin iki bakanla ilgili aldığı yaptırım kararıyla ilgili soru üzerine “Amerika’nın aldığı karar Türk halkının onurunu rencide ediyor. Eğer bir sorun varsa oturulur, konuşulur, görüşülür. İki bakanla ilgili alınan kararı doğru bulmuyoruz. Parlamento’da bu konuda hazırlanan ve Parlamento’nun iradesini yansıtan bir bildiriye CHP olarak imza attık. Müttefikiz ABD ile, müttefiklik ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde ve antlaşmayla çözülmesi gerekir. 15 Temmuz darbe girişimini yaşadık. Bu darbe girişiminin ardında Pensilvaya’da oturan kişinin olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin iade talebinde bulunması son derece doğal. Yanlışlık ‘ver papazı, al papazı’ söyleminden kaynaklanıyor. Biz Türkiye’de yargının bağımsız olduğunu ifade ediyoruz, bağımsız olması gerektiğini ifade ediyoruz ama bu ülkede en önemli koltukta oturan kişi yargının bağımsız olmadığını, sen onu bana verirsen ben de bunu sana verebilirim algısını karşı tarafa yerleştirdi. Bu son derece tehlikeliydi ve doğru olmayan bir cümleydi. O cümlenin maliyetini yaşıyoruz” yanıtını verdi. Aynı kararı alalım Dış politikada “mütekabiliyet” diye kavram olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “Yani bir devlet bana hangi kuralı uyguluyorsa ben de aynı kuralı o ülkeye uygularım. Yapılması gereken mütekabiliyet kurallarına uygun olarak, ABD’deki iki bakan hakkında onların bizim bakanlar hakkında aldıkları kararın aynısını almaktır. Biz bunu bekliyoruz hükümetten. Bunu yapabilirlerse o zaman kozlar eşitlenmiş olur”diye konuştu |