Ankara Barosu’nda OHAL gölgesinde seçim

Özgürlükçü Çağdaş Grup’tan TBB Başkan Metin Feyzioğlu tepkisi...

Kemal Göktaş / Cumhuriyet

Ankara Barosu’nun Pazar günü yapılacak 64. Olağan Genel Kurulu ilginç bir yarışa sahne olacak. Ankara Barosu’nun 64. Genel Kurulu, 15 – 16 Ekim tarihlerinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yapılacak. Genel Kurul’da Demokratik Sol Avukatlar Grubu adına mevcut başkan Hakan Canduran, Baroda Birlik Grubu adına Cem Şahin, Milliyetçi Avukatlar Grubu adına Fazıl Çağrı Kuş, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu'ndan Nuray Özdoğan, Savunma Hareketi adına Gökçe Bolat, Baroda Reform Hareketi adına Ali Selek ve Önce İlke Grubu adına Erol Aras, Ankara Barosu’nun yeni başkanı olabilmek için yarışacak.

Şahin’in oğlundan bilboardlı seçim

Genel Kurul’da Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun destek verdiği iddiaları ile eski Adalet Bakanı AKP’li Mehmet Ali Şahin’in oğlu Cem Şahin’in adaylığı ve seçim kampanyasını yürütme biçimi öne çıkmış durumda. Toplumsal davalarda öne çıkan avukatların bir araya gelerek oluşturduğu Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu’nun da sürpriz yapabileceği belirtiliyor. Mehmet Ali Şahin’in oğlu Cem Şahin’in bilboardlara taşınan seçim kampanyası baroda önemli bir tartışma konusu oldu. Şahin’in seçim bürosu tutması ve kentin değişik yerlerinde kampanya için masa açarak seçimi baro sınırları dışına taşıması da eleştiri konusu oldu.

Feyzioğlu desteğine eleştiri

Baro başkanı Canduran’ın, TBB Başkanı Feyzioğlu’nun desteğiyle seçime girdiğini belirten Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu (ÖÇAV) adayı Özdoğan, yargının iktidarla vesayet ilişkisi altına girdiği bir dönem yaşandığını belirterek “Baro yönetimleri de ne yazık ki hem iktidar hem Türkiye Barolar Birliği ile aynı vesayet ilişkisini güçlendirmiştir. Metin Feyzioğlu savaşı ve askeri operasyonlari destekleyen açıklamalarına en son kollukta işkence iddialarının gerçek olmadığına dair bir açıklamayı ekledi. Hukuk örgütleri savaş siyasetinin parçası olamaz. Mevcut Ankara Barosu yönetimi Hakan Canduran başkanlığında

Feyzioğlu’nun desteği ile hareket etmektedir. Avukatların gözaltı sırasında ve cezaevinde müvekkilleri ile görüş hakları ciddi anlamda kısıtlanmıştır. 30 gün gözaltı süresi ve bu sürenin ilk 5 gününde keyfi biçimde avukat görüşü yaptırılmamaktadır. Ankara Barosu yönetimi bu süreçte sessizliğini korumuştur” dedi.

Özdoğan, kendi listelerini tanımlarken de "Özgürlükçü hukukçular grubu, çağdaş avukatlar grubu, ekolojist avukatlar, çevre ve kent davaları yürütücüsü avukatlar, kadın dayanışma ağlarında yer alan kadın avukatlar” olarak bir araya geldiklerini belirterek "Bizler savunma hakkına ve avukatlara yönelik saldırılar, işkence, yargısız infaz ve gözaltında ölüm, kadın cinayetleri, LGBTİ'lere yönelik nefret suçları gibi temel hak ihlallerinin konu olduğu davalarda, direnme hakkının kullanıldığı süreçlerde, Soma katliamı benzeri olaylarda, Ensar Vakfı yurtlarında kalan çocukların uğradığı cinsel istismarı gibi çocuklara yönelik şiddet davalarında, doğa katliamına karşı duran tüm dava ve olaylarda emekçilerin, kadınların, LGBTİ'lerin, ekolojistlerin ve halkın hak mücadelesine ve adalet arayışına müdahil avukatlarız" dedi.

Özdoğan, adaylarının yarısının kadın olduğunu da belirterek “Seçim aday listelerimizde yüzde 50 kota uygulaması sembolik bir uygulama değildir. Özgürlükçü, eşitlik, çağdaş adalet talebini ön sıraya koyan yönetim kadroları oluşmadıkça meslek örgütündeki eril anlayışın yıkılması mümkün değildir” dedi.