Anayasa Mahkemesi’nden emsal karar: ByLock, FETÖ üyeliği delilidir
AYM, MİT’in savcılığa teslim ettiği delillerin hukuka aykırı olmadığını belirtti.
cumhuriyet.com.trAnayasa Mahkemesi, FETÖ’nün kriptolu haberleşme ağı ByLock’un tek veya belirleyici delil olarak kullanılamayacağı iddialarını “açıkça dayanaktan” yoksun buldu. Mahkeme, ByLock verilerinin MİT tarafından istihbari faaliyet kapsamında elde edilmesi nedeniyle “delil olamayacağı” iddiasıyla yapılan başvuruyu reddetti.
İnfaz koruma memuru olarak görev yapan F.K., 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ üyesi olmak suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararın gerekçesi, sanığın FETÖ/PDY mensuplarının kullanımına sunulan ByLock iletişim programını kullandığı tespitine dayandırıldı.
AYM’ye başvuran F.K. ise ByLock verilerinin tek veya belirleyici delil olarak kullanılmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca dijital verilerin mahkeme huzuruna getirilmediğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürdü. Başvuruyu değerlendiren AYM, ByLock’un tek veya belirleyici delil olarak kullanılamayacağı iddiasının kabul edilemez olduğuna karar verdi.
Kararda, terör örgütü FETÖ/PDY’ye yönelik MİT’in delil toplama amacıyla yaptığı çalışmada rastladığı, “dijital delilleri” adli makamlara iletmesinin “veriler hukuka aykırı kılmayacağı” vurglandı. ByLock’un mahkûmiyet kararında tek veya belirleyici delil olarak kullanılamayacağı iddiasını da değerlendiren mahkeme, ByLock uygulamasının teknik kullanımı ve yargı kararlarını anımsatarak “Karşılıklı ekleme olmaksızın iletişime geçilme imkânı bulunmamaktadır. Yargıtay ve derece mahkemelerince ByLock’a ilişkin olarak yapılan tespit ve değerlendirmelerin olgusal temellerden yoksun olduğunu söylemek mümkün değildir” değerlendirmesini yaptı.
Somut olayda mahkemenin, başvurucunun kendi kullanımındaki cihazlar ve GSM aboneliği vasıtasıyla ByLock sunucusuna bağlanıp bir userID alarak bu sisteme dahil olmasını ve programı örgütsel haberleşmenin gizliliğini sağlamak amacıyla kullanmasını örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak değerlendirdiği ifade edilen kararda, “Yapısı, kullanım şekli ve teknik özellikleri itibarıyla sadece FETÖ/PDY mensuplarınca -örgütsel iletişimde gizliliği sağlama amacıyla- kullanılan kriptolu iletişim ağının başvurucu tarafından kullanılmasının terör örgütüne üye olma suçu açısından mahkûmiyete dayanak alınması, adil yargılanma hakkı kapsamındaki usul güvencelerini tamamen etkisiz hale getiren ve açıkça keyfi bir uygulama olarak değerlendirilemez” denildi.