Anavatan'da istifa depremi

DP ile bütünleşme sürecinden olan Anavatan Partisi'nde, Eski Genel Başkan Erkan Mumcu'nun TBMM'de grup kurabilmek için AKP ve CHP'den ithal ettiği milletvekilleri bir bir istifalarını vermeye devam ediyor.

cumhuriyet.com.tr

Anavatan Partisi'nde en yüksek oyu olarak MKYK üyesi seçilen ve 2008'de Genel Başkanvekilliği ve Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı yapan Mahmut Koçak, "biraz buruk ama gönül huzuru içinde" Anavatan Partisi'nden istifa ettiğini belirtti.

İstifa dilekçesinde, Anavatan Partisi'ne, "bir Özal ruhu bulma ümidiyle" girdiğini kaydeden Koçak, "Yine de bir grup arkadaşla Anavatan'ı yeniden Türkiye'nin ihtiyacı olan bir siyasetin merkezi, değişimin öncüsü yapabilirdik. Ama buna izin verilmeyeceğini DYP-Anavatan birleştirme çabaları sırasında açık bir şekilde görme imkanı buldum" dedi.

Bugün "merkez siyaseti toparlama" adına yürütülen muhalefetin, görünüşte sadece AKP'ye, esasta ise Türkiye'nin demokratik hukuk devletine doğru evrilmesine, Türkiye'nin kendi köklerinden ve değerlerinden kopmadan değişme arzu ve iradesine yönelik olduğunu öne süren Koçak, "Türkiye'deki değişim çabaları, her ne kadar iktidar partisi üzerinden yürüyor görünse de, aslında tüm yapılanların ortak akılla gerçekleştirildiği düşüncesindeyim. Bu süreci, bir siyasetçi olarak destekliyorum. Bu nedenle Türkiye'nin değişimine yönelik her türlü yol kesme çabalarını şiddetle kınıyorum" dedi.

Anavatan Partisi'ne, "bir Özal ruhu bulma ümidiyle" girdiğini ifadeden Koçak, "Yine de bir grup arkadaşla Anavatan'ı yeniden Türkiye'nin ihtiyacı olan bir siyasetin merkezi, değişimin öncüsü yapabilirdik. Ama buna izin verilmeyeceğini DYP-Anavatan birleştirme çabaları sırasında açık bir şekilde görme imkânı buldum. Aynı günlerde cereyan eden Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşananlar ise, bu partiler üzerinden bir operasyon yapıldığını görmeme vesile oldu" dedi.


"Birleşmede 367 tezgahı"

Dilekçesinde, Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 milletvekili oyunun aranması şartını, DYP tarafından kendilerine "dayatıldığını" belirten Koçak şöyle devam etti:
"Bunun için anlıyorum ki, aniden iki partinin birleşmesi tezgâhlanmıştı. Birleşme çalışmalarının yapıldığı bir zamanda Anavatan'ın birleşeceği parti ile daha ilk günde ters düşmesi çok zordu. Kamuoyunun partimiz üzerine baskısı, medya vasıtasıyla çoktan kurulmuştu. Anavatan, DYP'den gelen dayatmaya bu nedenle rıza gösterdi. Bunda samimi olduğunu göstermek için de bir şey yapması gerekiyordu. Bu nedenle parti psikolojisi, cumhurbaşkanlığı seçiminde bizi ortak hareket etmeye mecbur bıraktı. Daha dün partiye girmişken Partiyle ters düşen bir çatlak ses olma durumuna düşmek istemedim. 367 dayatmasında payım oldu. Bu davranışım için tarih önünde milletimden özür diliyorum. Bunu da demokratlığın gereği olarak görüyorum. Saati geri almak, zamanı geri almayı mümkün kılan bir şey değildir. Neredeyse yarım asırdır, Türkiye siyaseti üzerine yerli ve yabancı güç odakları adına ipotek koymuş bir takım aktörlerin 'merkez siyaseti' birleştirme faaliyetlerini, Türkiye'nin önünü tıkayan statükoya son bir hizmet sunma çabası olarak değerlendiriyorum. Anavatan Partisi'ndeki genç arkadaşlarıma önerim, miadı dolmuş siyaset anlayışlarına koltuk değneği olmamalarıdır. Bunları gördükten sonra sırf iktidara cephe alıyor diye ne bu iltihakta, ne de millete hizmet edemeyecek benzerlerinde yer almamı kimse benden beklemesin. Tamamen bu gerekçelerle; biraz buruk ama gönül huzuru içinde Anavatan Partisi'nden istifa ediyorum. Ülkeme ve milletime, inandığım değerler doğrultusunda, hizmet etmeye devam edeceğim."