Anadolu'nun Pompeisi'ne UNESCO dopingi
Aydın'ın Söke ilçesinde iyi korunmuş ve ayakta kalan eserlerinden dolayı "Anadolu'nun Pompeisi" olarak bilinen Priene Antik Kenti, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne dahil olmasının ardından ziyaretçi sayısını artırdı.
AAAydın'ın Söke ilçesinde özgün kent planı ve iyi korunmuş yapılarıyla arkeoloji literatüründe "Anadolu'nun Pompeisi" olarak görülen Priene Antik Kenti, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne dahil olmasının ardından ziyaretçi sayısını artırdı.
İlçe merkezine 15 kilometre mesafede, Samsun Dağı'nın güney yamacında 370 metre yükseklikte sarp bir kaya üzerine kurulan antik kentte kazı çalışmaları, Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hakan Mert başkanlığında yapılıyor.
Dünya Miras Geçicisi Listesi'ne 6 Haziran'da dahil edilen antik kent; Athena Tapınağı, tiyatro, Demeter Tapınağı, agora, Zeus Tapınağı, bouleuterion, Yukarı Gymnasion, Aşağı Gymnasion, Mısır Tapınağı, Bizans kilisesi ve konut alanlarıyla dikkati çekiyor.
Prof. Dr. Mert, antik kentteki ilk kazı çalışmalarının 1890'da Alman bir ekip tarafından yapıldığını, kendilerinin de 2014 yılından beri kazılara devam ettiklerini belirtti.
Kentteki en önemli izlerin Helenistik döneme ait olduğunu, Roma ve Bizans dönemine ait yapıların da dikkat çekici olduğuna işaret eden Mert, Priene'de döneminin en modern kent tasarımcılığı örneklerinden birisinin sergilendiğine işaret etti.
Prof. Dr. Mert, şunları kaydetti:
"Burası, Milet'te yetişmiş kent tasarımcısı Hippodamos'un geliştirdiği kent plancılığı sisteminin en ideal uygulandığı yerlerden birisidir. Birbirini dik kesen, doğu-batı, kuzey-güney caddelerinden oluşan ızgara sistemi dediğimiz kent plancılığının en iyi uygulandığı yerdir. Çok iyi korunmuş bir kenttir. Bu korunmuşluğundan dolayı İtalya'da yer alan Pompei Antik Kenti'ne benzetilir. Bu yüzden arkeoloji literatürüne Anadolu'nun Pompeisi olarak geçmiştir. Geç Klasik ve Helenistik döneminin en tipik yapılarının bulunduğu bir kenttir."
Kazı çalışmalarına bu yıl antik mezarlık bölümünde ağırlık verdiklerini, ölüler şehri olarak tanımlanan bu bölümde dönemin kültürüne ilişkin önemli verilere ulaştıklarını anlatan Mert, kentin UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne dahil edilmesinin sevindirici olduğunu söyledi.
Kazı Başkan Prof. Dr. Mert, "Priene'nin UNESCO Geçici Liste'ye girmesiyle verdiğimiz emeğin karşılığını aldık ve çok mutlu olduk. Bu, antik kentin tanıtımında önemli rol oynayacak. Daha çok ziyaretçi gelmesini bekliyoruz. Son aylardaki verilere göre bu artışı görebiliyoruz. Bundan sonra da asıl listeye girmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz." dedi.
"Listedeki yerleri geziyoruz"
Fransa'dan gelen ziyaretçilerden Ramy Atassi de Türkiye'de UNESCO Dünya Miras Geçici ve Asil Listesi'nde yer alan yerleri gezdiklerini, Priene'ye de bu kapsamda geldiklerini dile getirdi.
Kentin büyüleyici bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Atassi, "Bu kenti çok etkileyici bulduk. Bu kenti kuranlara gerçekten çok saygı duyuyoruz. Döneminin en güzel örneklerinden biri olduğunu düşünüyoruz. İçeriye girdiğinizde adeta o dönemi yaşıyorsunuz." diye konuştu.
Kardeşi Diana Atassi de doğası ve antik dokusuyla Priene'nin insanlar üzerinde etkileyici bir izlenim bıraktığını ifade etti.
Samsun'dan gelen Hüseyin ve eşi Bahar Güdek de alandaki eserlerin çok iyi korunduğunu belirterek, özellikle yüksek bir yerde doğayla iç içe olmanın insana huzur verdiğini söyledi.
3 ayda 8 bine yakın ziyaretçi geldi
Müze Müdürlüğünden alınan verilere göre, geçen yıl yaklaşık 10 bin ziyaretçi ağırlayan Priene, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne dahil olmasının ardından yaklaşık 3 ayda 8 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı.