"Anadolu sadece kılıçla fethedilmemiştir"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Anadolu, sadece kılıçla, süngüyle, silahla, zorla fethedilmemiştir. Anadolu'da gönüllere, zihinlere, vicdanlara, iyi ahlakla, doğru düşünceyle, adalet fikriyle, dürüstlükle, kardeşçe, bütün milleti severek, herkesi kucaklayarak girilmiştir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Antalya'nın Elmalı ilçesi Tekke köyünde düzenlenen 25. Abdal Musa Sultan'ı anma etkinliklerine katıldı. Etkinlik öncesi CHP Genel Başkanı Yardımcısı Yılmaz Ateş, TBMM grup başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Akaydın, kimi milletvekilleri ve belediye başkanları ile Abdal Musa Türbesi'ni ziyaret eden Baykal, burada dua etti. Baykal, etkinlikte yaptığı konuşmada, Abdal Musa'nın öneminin yeterince anlaşılamadığını söyledi. Anadolu'nun, erenlerle, ermişlerle, ulularla dolu olduğunu ifade eden Baykal, tarih boyunca her dönemde Anadolu coğrafyasının her noktasında, çok büyük değerlerin, sıradışı görüşlere sahip ahlak timsali insanların yeşerdiğini bildirdi.

Deniz Baykal, bir toplumun değerinin, yalnızca anayasasına, yasalarına, protokolüne yansıyan biçimiyle değil insanının içinde ortaya çıkan, değeri, bilgisi, ahlakı, ileri görüşlülüğü, zor zamanlardaki kararlılığıyla içinde bulunduğu toplumun gelişmesini belirleyen gerçek ulu isimlerin, halk kahramanlarının, ermiş insanların, erenlerin niteliğiyle, niceliğiyle, önemiyle ölçülmesi gerektiğini kaydetti.

Anadolu'nun büyük ve çalkantılı tarihi içinde, büyük kahramanlıklar, zaferler, eziklikler, yenilgiler, katliamlar, zulümler, utançlar yaşandığını dile getiren Baykal, ''Ama bu hareketli tarihin içinde Anadolu'dan insanlarımız, ne mutlu ki bu büyük tarih dönemini şerefli, şanlı, basiretli şekilde bugünlere taşımayı başarmışlardır'' diye konuştu. Bunun başarılmasının Anadolu insanının kendi yeteneğiyle ilgili olduğunu dile getiren Baykal, zor zamanlarda ortaya çıkan gerçek lider ve halk kahramanlarının da zihinlerin karıştığı, iyinin kötüyle koyun koyuna yattığı bunalım dönemlerinde, insanlara, belirsizliği aşmakta, doğruya iyiye, ahlaklı olana ulaşmakta öncülük yaptıklarını kaydetti.

Horasan erenlerinden Abdal Musa'nın, peygamber soyundan geldiğini ve Hacı Bektaşi Veli'nin amcasının oğlu olduğunu aktaran Baykal, Abdal Musa'nın Bursa'nın fethinde de Orhan Gazi ile büyük emeğinin geçtiğini söyledi. Baykal, Abdal Musa'nın Bursa'nın fethinden sonra yükselen Osmanlı beyliği içinde kendine yer bulamadığını ve Toroslar'ın ötesine, Elmalı'ya yerleştiğini anlattı. Kahraman bir asker olan Abdal Musa'nın burada kendi tekkesini kurduğunu belirten Baykal, Elmalı'yı bir büyük kültür, sanat, bayındırlık hizmet merkezi haline getirdiğini kaydetti. Anadolu'nun bir fikir, ahlak ve değerler sistemini bağrında taşıdığını belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Anadolu, sadece kılıçla, süngüyle, silahla, zorla fethedilmemiştir. Anadolu'da gönüllere, zihinlere, vicdanlara; iyi ahlakla, doğru düşünceyle adalet fikriyle, dürüstlükle, kardeşçe, bütün milleti severek, herkesi kucaklayarak girilmiştir. Eksikliğini hissettiğimiz de tam bu noktada ortaya çıkıyor. Ayrışmaya, dışlanmaya ve yok sayılmaya hiçbir şekilde tahammülümüz yoktur. Bunun kimseye getireceği yarar yoktur. Hepimiz Anadolu'nun zenginliğiyiz. Irk, mezhep, inanç, soy, sop, kök, köken; bunların hiçbir farklılığı yok. Bizim gözümüzde 72 millet birdir, herkes kardeştir, herkes eşittir, herkes aynı hakka ve hukuka sahiptir.''
 

''Biz önce kavgayı bitireceğiz''

Konuşmacıların Alevi-Bektaşi toplumunun sorunlarını dile getirdiklerini belirten Baykal, bu konuların çözümü için zaman zaman toplantılar yapıldığını ve yemekler düzenlendiğini söyledi. Bu toplantı ve yemeklerin de 'o katıldı, bu katılmadı, şu konuşuldu, bu konuşulmadı' şeklinde tartışmalar yarattığını dile getiren Baykal, ''Paralar, pullar gündeme getiriliyor. 'Merak etmeyin, halledeceğiz' deniyor. Bir heyecan, bir telaş kendisini gösteriyor'' dedi.

Bu tartışmalarla milleti yormaya gerek olmadığını savunan Baykal, cemevlerinin hukuki konumunun netleşmesi, zorunlu din dersinin kaldırılması, Diyanet'in içinde Alevi toplumunun temsili konularında CHP'nin hazırladığı kanun tekliflerini TBMM'ye sunduğunu söyledi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Kimse telaşlanmasın, kimse heyecanlanmasın. Biz CHP olarak bu konuları artık kanun teklifi haline getirdik. O kanun Meclis'te görüşülür, oylanır ve bu iş biter. Hiç tereddüte gerek yok, her şeyin çözümü var. Çözümü de bizim sorumluluğunu üstlendiğimiz çözümdür. İnanıyoruz ki peşrevi bırakıp doğrudan işi tutmaya kalkarsak yapacağımız iş, bu konuda hazırlanan tasarıları bir an önce kanunlaştırmak, gereğini bir günde yapmak. CHP olarak buna hazırız. Herkesi bize destek vermeye çağırıyoruz. CHP'ye kulak versinler, bu konularda o ne söylüyorsa gereğini yapsınlar, toplantılara, yemeklere, platformlara ihtiyaç yok, eğer başka amacı yoksa... Eğer sorunu çözmekten ibaretse maksat, o zaman yolu budur. Ha 'O vesileyle biz başka bir iş arıyoruz, hareketi bölmek, parçalamak istiyoruz, maaşla kendimize bağlı kesimler oluşturmak istiyoruz diyorsanız' onu bilemem. Benim aklım onlara ermez.''

Abdal Musa'nın, ''Kavgalı yerden kaç, uzaklaş'' dediğine dikkati çeken Baykal, ''Bu bizim kendi deneyimimizle de gördüğümüz bir gerçeği hatırlatıyor. CHP'yi Türkiye'nin özlemine uygun bir parti haline getirmemiz gerektiğini, bütün milletle birlikte değerlendirdikten sonra demiştim ki, Kavgalı eve kız vermezler, kavgalı partiye oy vermezler. Biz önce kavgayı bitireceğiz. Abdal Musa da bize bunu öğütlüyor'' dedi. Antalya Vali Yardımcısı Yıldırım Uçar, Abdal Musa'nın gelecek kuşaklar tarafından tanınması için bu etkinliklerle yaşatılacağını söyledi.

Karacaahmet Sultan Dergahı Genel Başkanı Muharrem Dede de, ''Bugün Hacca milyarlarca dolar para harcanıyor. Ama Hacı Bektaş, Abdal Musa ve diğer törenlerimize bir ambulans dahi bulmakta güçlük çekiyoruz. Sayın milletvekillerimiz, muhalefet olduğunuzu, 50 senedir de iktidar olamadığınızı biliyoruz. Ama lütfen bu sorunlarımıza el atınız'' dedi.

Alevi Kültürleri Derneği Genel Başkanı Tekin Özdil ise Alevilerin 500 yıldır baskı gördüğünü savundu. Buna rağmen yüreklerinde nefret ve kin taşımadıklarını dile getiren Özdil, ''Hükümetin Alevi tarafları ve örgütlenmelerinin temsilcileri olarak çağırdığı insanların içerisinde, ilahiyatçılar, temsil yetkileri olmayan insanlar var. Bu toplantı bir başlangıçtır. Ancak Alevilik tanımını yapmak devletlerin görevi değildir'' dedi. Özdil, ''Laiklik, sosyal devlet, demokrasi hedefleniyorsa askeri anayasadan kurtulmak gereklidir. Aleviler olarak her zaman 'ne şeriat, ne darbe' dedik. Demokrasinin olmadığı hiç bir anlayışı benimsememiz mümkün değildir'' diye konuştu.