“Amir, ‘sizi tutuklarım’ diyor. Patron, aracını üzerimize sürüyor”
Adem Çelik Şirketler Grubu’nun Beykent Üniversitesi Avalon şantiyesinde, ücretleri ve tazminatları verilmeden işten atılan işçilerin direnişi 30 gündür Büyükçekmece’deki şirketin müdürlük binası önünde sürüyor. Şirket önündeki eylemine devam eden işçiler, “Amir, ‘sizi tutuklarım’ diyor. Patron, aracını üzerimize sürüyor. Ne pahasına olursa olsun hakkımızı sonuna kadar isteyeceğiz” dedi.
Mehmet Kızmazİnşaat İşçileri Sendikası (İnşaat-İş) üyesi olan 40’a yakın işçi, ihbar tazminatı, geriye dönük fazla mesai, yol ve bayram-hafta sonu çalışma maaşlarının ödenmesini talep ettiği gerekçesiyle işten çıkarıldı. İşçiler bunun üzerine direnişe geçti. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı direnişte dün işçiler “Tüm haklarımızı alana kadar direneceğiz” pankartı açtı, “İnşaat işçisi köle değildir” sloganları attı. İşçiler, direnişin 30’uncu gününde yaşadıklarını gazetemize anlattı.
"ALINTERİMİZİN HAKKI"
Enes Karabey, 17 arkadaşıyla birlikte 25 Ekim’de işten çıkarıldı. Karabey, eyleme başlamadan önce sözlü ve yazılı olarak işverenden bir çok kez haklarını talep ettiklerini ancak hiçbir yanıt alamadıklarını söyledi. Haklarını istedikleri için her gün gözaltına alındıklarını söyleyen Karabey, şu iddialarda bulundu: “Eyleme başlayınca bizden özür dileyerek, ‘hakkınız var’ dediler. 2-3 gün sonra hakkımızı eksik hesaplayarak bize dönüş yaptılar. Bunu kabul etmedik. 25 Kasım’da kaldırımda, eylem yaparken şirketin sahibi Adem Çelik aracını üzerimize sürdü. Kendisine bağlı özel güvenlik çalışanları bizi darp etti, şoförü de hakaret etti. Şikayette bulunduk. İlk gözaltına alındığımızda polis amiri bize ‘Aynı yerde tekrar eylem yaparsanız sizi cezaevine atarım’ dedi. Ne pahasına olursa olsun, hakkımızı sonuna kadar isteyeceğiz. Alınterimizin hakkını alana kadar direneceğiz” dedi.
"GİDİN MAHKEMEYE"
Salih Çet ise 19 arkadaşıyla birlikte 25 Kasım’da işten çıkarılan işçilerden biri. Grev yapma gerekçesiyle sözleşmelerinin feshedildiğini vurgulayan Çet, şöyle devam etti: “İşverenle anlaşamadık. Ve bize, ‘Hiç bir şekilde size ödeme yapmayacağız. Çok güçlüyüz. Gidin mahkemeye. Hakkınızı 10 yılda alırsınız’ dediler. Biz de kanuna uyarak iş akdini yerine getirmeme kararı aldık. Ardından bizi grev yapma gerekçesiyle, rektörün imzasının da olduğu bir kağıt vererek çıkışımızı yaptılar. Barış adında bir amir bizi cezaevine atmakla tehdit ederek ‘Bu eylemi başka bir dükkanın önünde yaparsanız, sizi sopayla döverler’ dedi.”
İnşaat işçisinin parasını bile alamadan memleketine döndüğü bir dönemde bu işçilerin yasal haklarını haykırdığını kaydeden İnşaat-İş Örgütlenme Sekreteri Yunus Özgür ise “Buradaki eylem, inşaat işçisinin de artık işçi ve haklarının olduğunun farkına vararak bunları talep ediyor. Önemli bir direniş. Kazanacağız” diye konuştu.