Ambulans ekipleri şiddetin hedefinde

Sağlıkta en çok şiddete ambulans personelinin maruz kaldığı bildirildi.

cumhuriyet.com.tr

Paramedik Derneği (PADER) Yönetim Kurulu Başkanı Umut Uğurel, ''Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinde Şiddet ve Çözüm Önerileri'' raporunu, TBMM Sağlık Çalışanlarına Yönelik Artan Şiddet Olaylarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'na sundu.

Raporda, sağlık hizmetlerinin iş kazaları ve şiddet bakımından riskli bir sektör olduğu vurgulanarak, yapılan birçok çalışmanın, sağlık hizmeti sunan birimler arasında, şiddet ve iş kazalarının görülme sıklığı en yüksek olan birimlerin ambulans hizmetleri ve acil servisler olduğu belirtildi.

Ambulans hizmetlerinde çalışma alanının belirsizliği ve öngörülemez olması, muhtemel tehlikelerin önceden saptanamamasının, çalışanların korunaksız ve tehlikelere açık olması durumunu doğurduğuna işaret edilen raporda, şunlar kaydedildi:
''Dolayısıyla, ambulans çalışanlarının şiddete maruz kalma olasılığı, diğer sağlık çalışanlarına nazaran daha fazla olmaktadır. Şimdiye kadar, yaşadığımız şiddetin boyutunu ortaya koymada yapılan çalışmalar, buz dağının sadece görünen kısmını ortaya koyabilmektedir. Oysa birçok şiddet olgusunun bildirimi yapılmamakta, şiddetin sadece fiziksel boyutu önemsenmekte ve çoğu şiddet mağduru çalışanımız, güvenlik endişesi veya sonuçlanması bir hayli zaman alan davalar nedeniyle gerekli girişimlerde bulunmaktan vazgeçmektedir.''

Ambulans personelinde post travmatik stres bozuklukları görülüyor


Raporda, Post Travmatik Stres Bozuklukları (PTSD) belirtilerinin ambulans personeli arasında yüzde 15-20 oranında görüldüğüne işaret edilerek, bu oranın genel nüfus, ciddi psikolojik risk ve tehditlere maruz kalan diğer meslek gruplarından 4-10 kat daha yüksek bir rakam olduğu vurgulandı.

Bu denli yüksek stres altında çalışmanın, hastane öncesi alanda sunulacak acil sağlık hizmetlerini de olumsuz yönde etkilediği belirtilen raporda, ''Birçok gelişmiş ülke, ambulans hizmetlerini, yüksek riskli meslekler kapsamına alıp, mesleğin icrasına bağlı oluşan, post travmatik stres bozuklukları, mesleksel yaralanmalar, kas -iskelet sistemi hastalıkları, uyku bozuklukları, işe bağlı metabolik ve ruhsal hastalıklar gibi nedenlerden dolayı çalışanlarına, erken emeklilik, yıpranma payı, görev tazminatı gibi özlük haklar tanımaktadır'' denildi.
Raporda, TBMM ve Sağlık Bakanlığı'nın, yaşanılan bu duruma müdahil olması, sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önleyici ve caydırıcı adımlar atması, sağlık çalışanları adına olumlu ve umut verici bir gelişme olarak nitelendirildi.

Önlemler


Raporda, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin engellenmesi için alınması gereken önlemlere de yer verildi. Bunlar, ''fiziksel önlemler, 112 ambulans çalışanlarının eğitimi, kayıt sisteminin geliştirilmesi, kurumlar arası işbirliği'' olarak sıralandı.

Fiziksel önlemler içinde 112 Komuta Kontrol Merkezine yönelik, ''görüşmelerin kayıt altına alınması, şifreli kapı, özel güvenlik personeli'', ambulans ve 112 istasyonlarına yönelik, ''panik düğmesi, kamera sistemi'', 112 ambulans ekibine yönelik de ''telsiz, el bilgisayarı'' önlemler arasında yer aldı. Raporda, bu konuda toplumun afişler ve televizyon programlarıyla bilgilendirilmesinin önemi vurgulandı.

En çok şiddeti hasta yakınları gösteriyor


Bu arada Çanakkale ve Sakarya 112'nin çalışmalarına göre de 112 acil sağlık hizmetleri istasyonlarında görev yapan sağlık çalışanlarının yüzde 74,1'i sözlü, yüzde 11,2'si de fiziksel şiddete maruz kalıyor. En çok şiddeti yüzde 73,7 ile hasta yakınları uygularken, zaman zaman hastalar da şiddete başvuruyor.

Genellikle fiziksel şiddet sırasıyla ''saldırıya yeltenme, iteleme, yumruk atma'', sözlü şiddet ise yine sırasıyla ''bağırma, hakaret, küfür ve tehdit'' şeklinde oluyor.