Alzheimer için küçük ama önemli bir adım

Alzheimer’ı yavaşlatabilecek ilacın açıklanması hastaları heyecanlandırdı. Hastalığı yavaşlatan ilaç alzheimerın kesin tedavisiyle ilgili çalışmalara ışık olacak

SİBEL BAHÇETEPE

Alzheimer ile ilgili yapılan bir çalışmada “Solanezumab” etken etken maddeli ilacın, ilerlememiş Alzheimer’i yavaşlatabileceği, bunun için erken evrede alınması gerektiğinin açıklanması, hastaları da heyecanlandırdı. Nörologlar ise her yeni yapılan çalışmanın bir adım olduğunu ancak bu çalışmaların gereğinden fazla abartılmasının doğru olmadığını, hasta yakınlarında gereksiz umutlara yol açtığını söylediler.

Amerika’daki Uluslararası Alzheimer Birliği Konferansı’nda geçtiğimiz günlerde “müjde” diye açıklanan ve 1,5 yıl sonra piyasada olacağı söylenen ilaç ile ilgili bilim dünyası hastaları uyardı. Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu, hastalık ile ilgili dünyada 150’nin üzerinde ilaç çalışmasının sürdüğünü, hastalığın neden olduğuna dair çok net bilgi olmadığı için ilaç bulmanın da kolay olmadığını söyledi. Hastalığı kesin tedavi edecek veya ortaya çıkmasını durduracak sonuçlanan bir çalışmanın olmadığını belirten Kulaksızoğlu, var olan ilaçların hastalığın seyrini yavaşlattığını anlattı. Kulaksızoğlu, “Bugüne kadar yapılan pek çok ilaç çalışması ne yazık ki hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Umarım bu ilaç, diğerlerine ümit vadeder. Gündemde olan Lilly’nin Solanezumab adlı ilacı için de çok ümit verici konuşamayız. Çünkü hastalığın altta yatan nedeni tam bilinmiyor. Dünyada 44 milyon alzheimer hastası var, bu sayının 2050 yılında 135 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. Hastalığa çare olacak ilacı bulmak tüm insanlığa hizmet olacak ama henüz orada değiliz” diye konuştu.

Her çalışma bir umut

Nörolog Yrd. Doç. Dr. Sevda Sarıkaya ise ülkemizde yaklaşık 450 bin kadar alzheimer hastasının olduğunu ve yaşam süresinin artması ile birlikte Alzheimer hasta sayısının da artacağını söyledi. Hastalık ile ilgili yapılan yeni yapılan çalışmanın bir adım olduğunu ama bu çalışmaların gerçek sonuçlarından uzak ve “müjde” şeklinde lanse edilmesinin hastalarda umutlara yol açtığını dile getirdi. “Bazen umut tacirliğine kadar varan bu durum, kötüye de kullanılabiliyor. Henüz çalışması süren ya da çalışması yapılmış ama pozitif sonuç alınmamış yöntemler çok yüksek fiyatlarla hastalar üzerinde uygulanabiliyor. Bu nedenle sonuçları çarpıtılarak sunulan ve fazla umut vaat eden haberlerin doğru olduğunu düşünmüyorum” diyen Sarıkaya, söz konusu çalışmanın da yeni bir çalışma olmadığını söyledi. Sarıkaya, özetle şunları söyledi:

“Bahsi geçen ilaç 2002-2012 yılları arasında yapılan araştırmada etkisi denenen, Alzheimer hastalarındaki beta amiloid plaklarını yıkmaya yönelik ‘Solanezumab” adlı moleküldür. Yapılmış yeni bir çalışma yoktur. 2012 yılında sonlandırılan çalışmanın sonuçları tekrar değerlendirmeye alınıp, farklı bir istatistiksel analiz kullanılmıştır. Bunun sonucuna göre erken evre Alzheimer hastalarında solenazumab kullanımı hastalığın ilerlemesini yüzde 30 oranında yavaşlatmıştır. Bu sonucun bize gösterdiği sadece şudur: Bu molekül üzerinde yeni çalışmalar yapmalıyız. Yapılmış eski bir çalışmanın yeni bir istatistiksel analizi, bir ilacın piyasaya çıkması için yeterli değildir. Her çalışma bizler için bir umuttur. Ancak bu tür çalışmaların sonuçlarını olduğundan fazlasını göstererek insanlara sunmak da sonrasında hayal kırıklıklarına sebep olabilmektedir.”